Ulus Meydanında talepler sıralandı
Savunma sanayi çalışanları taleplerini duyurmak için Ankara, Ulus Meydanında bir araya geldi. Harb-İş Sendikası Başkent şube başkanı Aydın Uçar, yapmış olduğu açıklamada talepleri sıraladı.
Savunma sanayi çalışanları taleplerini duyurmak için Ankara, Ulus Meydanında bir araya geldi. Harb-İş Sendikası Başkent şube başkanı Aydın Uçar, yapmış olduğu açıklamada talepleri sıraladı. Taleplerimize kulak verin diyen Harb-İş Sendikası Başkent şube başkanı Aydın Uçar, “Ülkemizin savunma ve güvenliğini havada, karada, denizde 7 gün 24 saat hizmet vererek sağlayan Türk Harb-iş işçileri olarak mutfağımıza, raflara, pazara yansıyan, gözüken değil hissedilen gerçek enflasyon üzerinden refah payı verilerek en düşük ücretin yoksulluk sınırı olarak açıklanan net 38 bin TL'ye çekilmesini istiyoruz” dedi.
“İNSANCA YAŞAMAK İSTİYORUZ"
İşçilerin taleplerini dile getiren Başkent şube başkanı Aydın Uçar, “9 Mayıs 2023 tarihinde hükümet ile Turk-iş ve Hak-iş'in ortak imzalarıyla ücretlere yapılan zamların; önlenemeyen enflasyon yükselişi karşısında eriyip gitmesi, fahiş derecede artan ev kiraları, marketlerde her gün değişen fiyat etiketleri, son 3 ayda iki katına çakan akaryakıt fiyatları kısacası hayat pahalılığı, geçim derdi her geçen gün çalışanın belini biraz daha bükmektedir. Ülkemizin savunma ve güvenliğini havada, karada, denizde 7 gün 24 saat hizmet vererek sağlayan Türk Harb-iş işçileri olarak TOIK'in açıkladığı şaibeli enflasyon rakamları değil; mutfağımıza yansıyan, raflara yansıyan, pazara yansıyan, gözüken değil hissedilen gerçek enflasyon üzerinden refah payı verilerek en düşük ücretin yoksulluk sınırı olarak açıklanan net 38 bin TL'ye çekilmesini istiyoruz. Sizden çok bir şey istemiyoruz. Sadece insanca yaşamak istiyoruz” ifadelerini kullandı.
KIDEM TAZMİNATI ERİYOR
Uçar, “Emekli olduğumuzda iyi kötü bir ev alırız diye umut ettiğimiz oğlumuzun düğün parası, kızımızın çeyiz parası olan kıdem tazminatı eriyerek artık çeyiz parası değil çerez parasına dönmüştür. Bu parayla artık ev değil ikinci el araba alamaz duruma geldik. Acilen kıdem tazminatlarımızın gerçek seviyeye yükseltilmesini talep ediyoruz” dedi.
“KADRO HAKKI İSTİYORUZ”
Çalışan sözleşme işçilere sözleşme hakkı verilmesini talep ettiklerin söyleyen Uçar, “Şehir dışına göreve giden arkadaşlarımızın yaşadığı sorunların giderilmesini, komik kalan harcırahların günümüz şartlarına göre yeniden düzenlenmesini, talep ediyoruz. Defalarca müracaat etmemize rağmen her seferinde olumsuz cevap aldığımız, ordu evlerinden askeri sosyal tesislerden, OYAK'tan yararlanmak milli savunma işçisinin de en doğal hakkıdır. Üvey evlat muamelesini kesinlikle kabul etmiyoruz. Fabrikalarımızda mühendislik fakültesi bitirmiş fakat yıllardır intibak bekleyen arkadaşlarımızın bir an önce intibak sorunun çözülmesini istiyoruz. Kırıkkale'de bulunan Mühimmat Ayırma ve Ayıklama işyerimizde, patlayıcı mühimmatları sökerek ayıklayan, Her gün evinden ailesi ile helalleşerek çıkan işçi kardeşlerimizin de risk priminin acilen verilmesini talep ediyoruz. Aynı zamanda ordu evlerinde, kreşlerde, gündüz bakımevlerinde yıllardır çalışan sözleşmeli arkadaşlarımızın da kadro hakkının acilen verilmesini istiyoruz” şeklinde konuştu.
BEYİN GÖÇLERİNE YENİLERİ EKLENİYOR
Maaşların yeterli olmaması sebebiyle çalışanların ülke değiştirdiklerini vurgulayan Uçar, “Maalesef yaşadığımız bu ekonomik sorunlar özel sektörü daha cazip hale getirerek nitelikli iş gücünün özel sektöre doğru kaymasına sebep olmaktadır. Hatta daha vahimi ise, milli savunmamızın bel kemiği olan iş yerlerimizde çalışan işçilerimize, çeşitli aracılarla yurt dışından iş teklifi talepleri gelmekte olup, ülkemizde yıllardır konuşulan beyin gücüne yenileri eklenmektedir” sözlerine yer verdi.
“TALEPLERİMİZE KULAK VERİN”
Haklı davamız için meydanlarda olmaya devam edeceğiz diyerek hükûmete seslenen Uçar, “15 Temmuz hain darbe girişiminde, meydanlara inerek tankları bertaraf eden, pandemide gece gündüz çalışarak maske üreten, sınır ötesi operasyonlara katılarak, tanklarımızı, uçaklarımızı, Radarlarımıza, helikopterlerimizi, faal halde tutan, deprem bölgesinde aylarca gönüllü olarak çalışan, yine deprem bölgesi için 7 gün 24 saat çalışıp çadır üreten, konteyner üreten, her daim devletin milletin yanında olan savunma işçilerinin bu haklı taleplerine kulak verin. Yine buradan hükümet edenlere sesleniyoruz. Harb-iş işçisi kolay kolay meydanlara inmez, eğer indiyse bilin ki bıçak kemiğe dayanmıştır. Sorunlarımıza Acilen çözüm bulunmasını talep ediyoruz. Aksi takdirde bu meydanlar boş kalmayacaktır. Sesimizi duyurana kadar 15 Temmuz'da, pandemide, depremde, operasyonlarda nasıl sahadaysak haklı taleplerimiz için de bugünde meydanlardayız. Meydanlarda olmaya da devam edeceğiz” diyerek konuşmasına son verdi.
Rüveyda Aslıipek / Gazeteilksayfa.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.