Ülkemizde bireysel silahlanma artıyor
Umut Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ayhan Akcan, bireysel silahlanmanın her yıl arttığına dikkat çekerek, “Cezalar artırılmalı. Ortak toplumsal bilinç geliştirilmeli. Şiddetin çözümü için, ‘maganda’ kurşunuyla ölümlerin engellenmesi için kanun şart” dedi.
2020 yılının ilk 9 ayında Türkiye genelinde; 2 bin 61’i ateşli silahlarla olmak üzere toplam 2 bin 455 olay basına yansıdı. Türkiye’de 2022’nin ilk 9 ayında ateşli silahların karıştığı 2 bin 884 şiddet olayında bin 595 kişi ölürken 3 bin 132 kişi de yaralandı. Bireysel silahlanma, gün geçtikçe artarken ülkemiz içinde büyük bir tehlike oluşturuyor. İçişleri Bakanlığı verilerine göre ülkemizdeki ruhsatlı silah sayısı 2,5 milyona ulaştı. 2022’nin ilk 9 ayında ateşli silahların karıştığı 2 bin 884 şiddet olayında ise ruhsatlı silah kadar kayıt dışı silahlar da kullanıldı. Silaha kolay ulaşım ve şiddetin çözümü için atılması gereken adımları Umut Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi aynı zamanda Psikiyatri Uzmanı Dr. Ayhan Akcan ile konuştuk.
HER YIL 4500 KİŞİ ATEŞLİ SİLAHLARLA ÖLMEKTE
Bireysel Silahlanmanın gün geçtikçe arttığını dile getiren Umut Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Ayhan Akcan, “Bireysel silahlar halk sağlığını tehdit eder. Ölüm, yaralanma ve sakatlanmaya yol açar. Ülkemizde her yıl ortalama 4500 kişi bireysel silahlarla ölmektedir. Dünyada halk sağlığı çalışanları ve tıp otoriteleri diğer toplumsal sağlık problemleri ile mücadelede başarıya ulaşmış yöntemlerin kullanılmasıyla bu sorunun da çözülebileceğini ileri sürmektedir. Dünya Sağlık Örgütü, Şiddeti Önleme programında ateşli silahlara erişimin kısıtlanmasını alınacak ilk 3 sıradaki önlemler içerisinde önermektedir. Bireysel silahlanma toplumda silah sahibi bireyleri anlatır. Bu silahlar bir kişinin taşıyabildiği her türlü büyük ve küçük silahlar olarak ayrılabilir. Yaygın bir şekilde her 10 kişiden ikisinde olması şiddet oluşturmasını tanımlar” ifadelerini kullandı.
SİLAHA ULAŞIM YÜZDE 90’IN ÜZERİNDE
Akcan, “Silah ruhsatlarının yüzde 60’ı, kırsalda vatandaşın yaban hayvanından kendisini koruması için verilmiş. Yüzde 40’lık kesimde ‘kayıt altına alırım, caydırıcı olur’ diye düşünüyor. Gelinen noktada durum pek de iç açıcı değil. Devlette bireysel silahlanma sorununun önüne geçmek istiyor ama silahlı şiddet olaylarının artması bu konuda bir şey yapılması gerekliliğini gösteriyor. Ülkemizde silaha ulaşım yüzde 90’ın üzerinde. Maalesef bu sayı artıyor. Her geçen yıl silahlı şiddette artış mevcut. Cinayette kullanımı artıyor. Silah sayısında artıyor. İntiharda kullanımı atıyor” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE İÇİN TEHLİKE ÇANLARI
Akcan, “Silahlar kişinin belinde, evlerin duvarlarında, araba torpidosunda, açıkta, yastık altında, çekmecede gibi birçok yerde hayatımızın içerisindedir. Her an ulaşılabilir olması ise büyük bir sorun teşkil etmektedir. Cinayetlerin yüzde 75’inde silah kullanılmakta, intiharda asarak intihar birinci sırada iken ikinci sırada silahla intihar bulunmaktadır. Bununla beraber Türkiye şiddet haritası incelendiğinde silahla öldürme oranı yüzde 70’in üzerindedir. Bu da hem büyük hem de tehlikeli bir rakamdır” diye konuştu.
ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER
Bireysel silahlanma noktasında alınacak önlemlere de değinen Akcan, “İki yıl önce konuya ilişkin hazırlanan kanun halen TBMM gündeminde değil. Bu sebeple tekrar kanun oluşturulmalı. Cezalar artırılmalı. Ortak toplumsal bilinç geliştirilmeli. Acil olarak ‘maganda’ kurşunuyla olan ölümleri önlemek için kamu spotu, açık hava toplantılarına motorize birlik eşlik etmeli, silah esinin sayısının en fazla iki olması, beş yıl olan ruhsat süresinin iki yıla indirilmesi. Eve silah alan erkekten mutlaka ‘eş rızası’nı aldığı belge zorunluluğu getirilmeli ve sağlık raporu istenmelidir” dedi.
SİLAHA ULAŞIM ÇOK KOLAY
Akcan, ülkemizde silaha ulaşımın çok kolay olduğunu vurgulayarak, “Denetim yok. Yasalar caydırıcı değil. Zorunlu eğitim yok. Zorunlu silah kasası yok. Ruhsat süresi uzun. Ayrıntılı öfke, kişilik, bağımlılık, dikkat ve muhakemeyi içine alan Psikoteknik değerlendirme zorunluluğu yok. İsteyen istediğini alıyor. Zorluk güçlük yok. Zorluk olmadığı için insanlar çok kolay silaha yönelebiliyor. Bunların altında da çevre, sosyo-kültürel etmenlerden etkilenme var. Başka birisinde gören birey kolaylıkla ‘bende alayım caydırıcı olsun’ düşüncesine kapılabiliyor. Hukuka güven sorunu var. ‘Konunu ben koyarım, gerekirse silahla korkuturum veya kullanırım’ düşünceleri ne yazık ki toplumumuzda mevcut” ifadelerini kullandı.
SİLAH KULLANIMINDA 11. SIRADAYIZ
“Gelişmiş ülkeler kapsamında Türkiye silah kullanımında yüzde 11. Sıradadır” diyen Akcan, şiddetin çözümü için, “Düzgün yetişen bir nesil için her alanda şiddeti ortadan kaldırmak lazım. Örnek Japonya gibi. Güney Kore gibi. Silah yok huzur var. Uzlaşı var. Şiddet yok. Hukuk var. Mutlu insan var. Korku, kaygı, sıkıntı yok. Birbirlerine saygı ve sevgi var. Bizler de ülke olarak bu modele geçmeliyiz. Caydırıcı yasalar koymalıyız. Silaha yeltenmenin iyi bir şey olmadığını yeni neslimize öğretmeliyiz” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Buket Beslen/ İLKSAYFA-
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.