Türkiye'yi bekleyen büyük tehdit: Yangınlar kapıda!

2024 yılı, iklim değişikliğinin etkilerinin dünya genelinde daha belirgin hale geldiği, sıcaklık rekorlarının kırıldığı ve aşırı hava olaylarının can kayıplarına yol açtığı bir yıl olarak kayıtlara geçti. Türkiye de bu küresel sorundan payını alırken, uzmanlar Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinde artan risklere karşı uyarılarda bulunuyor.

SICAKLIK ARTIŞINDA DÜNYA ORTALAMASININ ÜZERİNDEYİZ

Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Barış Salihoğlu, Türkiye’nin çevreleyen denizlerdeki sıcaklık artışının dünya ortalamasının üzerinde olduğunu belirtti. Salihoğlu, “Dünya genelinde sıcaklık artışı 1,5 derece seviyesindeyken, Mersin Körfezi ve Doğu Karadeniz’de bu artış 2,5 dereceyi buluyor” dedi.

Bu durumun, deniz ekosistemlerinde büyük değişimlere yol açtığını ifade eden Salihoğlu, denizlerdeki dolaşım sistemlerinin etkilendiğini ve derin sularda sıcaklık artışlarının gözlemlendiğini vurguladı. Ayrıca, denizlerdeki asit oranının arttığını belirterek, "Okyanus asitlenmesi ekosistemi ciddi biçimde tehdit ediyor" uyarısında bulundu.

YANGIN RİSKİNİ ARTIRAN "KIRBAÇ ETKİSİ"

İklim değişikliğinin yol açtığı bir başka tehlikenin de "Kırbaç etkisi" olduğunu dile getiren Salihoğlu, aşırı yağışların ardından gelen kuraklığın yangın riskini artırdığını ifade etti. “Aşırı yağışlar bitki örtüsünü hızla büyütüyor, ardından gelen kuraklık ise bu bitkilerin kurumasına ve yangını besleyen bir yakıt kaynağına dönüşmesine neden oluyor. Los Angeles’ta gördüğümüz bu etki, Türkiye için de ciddi bir tehdit oluşturuyor” diye konuştu.

ÖNLEMLER ŞART

Prof. Dr. Salihoğlu, düşük nemli toprakların yangın riskini artırdığına dikkat çekerek, tarımsal faaliyetler ve yangın önleme planlarının yeniden ele alınması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, Karadeniz Bölgesi başta olmak üzere, aşırı yağışların artacağını ve bu durumun altyapı önlemlerini zorunlu kıldığını belirtti.

“2024, tarihin en sıcak yılı olarak kayıtlara geçti. Önümüzdeki yıllarda da bu durumun devam edeceğini öngörüyoruz. İklim değişikliğinin etkilerini en aza indirmek için hem yerel yönetimlerin hem de bireylerin tedbirlerini artırması gerekiyor” diyen Salihoğlu, iklim krizine karşı acil eylem planlarının devreye sokulması gerektiğinin altını çizdi.