Türkiye’nin yol haritası: Savunma sanayisinde yapay zekâ ile gelişiyoruz

Endüstriyel Yapay Zekâ Derneği Başkanı Prof. Dr. Çetin Elmas yapay zekânın gelişimi hakkında gazetemize açıklamalarda bulundu. Elmas, ‘‘Türkiye olarak bir yol haritamız var. Bu alanda savunma sanayimiz çok iyi gelişiyor’’ şeklinde konuştu.

Son yıllarda hızla gelişen yapay zekâ teknolojisinin temelleri 2. Dünya Savaşı’nda atıldı. Türkiye’de bu alandaki çalışmalar ise 1990’lı yıllarda başladı. Elektronik ve mühendislik temelli çalışmalar yürüten Prof. Dr. Çetin Elmas, yapay zekânın gelişimi ve Türkiye’de yürütülen güncel çalışmalara dair önemli bilgiler verdi. Elmas, yapay zekânın tek başına değil, bir sistemin parçası olarak düşünülmesi gerektiğini ifade etti.

HİKÂYE BİR KARASİNEKLE BAŞLADI

Yapay zekâ insanlığın doğaya bakarak geliştirdiği teknolojiler arasındadır diyen Elmas, ‘‘Hikâye bir karasinekle başlıyor. Bilim insanları bu canlının hareketlerini inceleyerek dışardan gelen tepkilere nasıl bir refleks geliştirdiğini incelediler. Gözlerinde tamamen ilkel bir ikinci beyin olduğunu keşfettiler. Dışardan gelen tepkilerin ilk olarak buradaki ilkel beyin tarafından algılandığı sonucuna ulaştılar. Yapay zekâ teknolojileri bu çalışmaların ışığında ve bu ilhamla başladı’’ ifadelerinde bulundu.

YAPAY ZEKÂDA ALAN TURİNG FAKTÖRÜ

‘‘Almanların Enigma şifreleme teknolojisini çözerek 2. Dünya Savaşı’nın kaderini değiştiren Alan Turing’i dışarda bırakamayız’’ diyen Elmas, ‘‘Alan Turing bilgisayarı teorik olarak icat eden matematikçidir. Yapay zekâyı ise ilkel olarak yaptığı testlerle temellerini atan ilk bilim insanlarındandır. Yaptığı çeşitli testlerle makinelerin insanların yerine geçip geçemeyeceği düşüncesinin temellerini ortaya atmıştır. Alan Turing gibi, Amerikalı Felsefeci Searle dijital bir bilgisayarın ne kadar zeki ya da insansı davranışlar sergilerse sergilesin bir “zihne”, “anlayışa” ya da “bilince” sahip olup olamayacağını ‘Çince Odası’ argümanı ile öne sürmüştür. Bu çalışmalar yapay zekâ teknolojilerinin temelidir’’ şeklinde konuştu.

TÜRKİYE’NİN YOL HARİTASI VAR

Yapay zekâ konusunda, Türkiye’ de insansız hava araçları alanında yetişmiş insanları olduğunu söyleyen Elmas, ‘‘2 sene önce devlet tarafından yapay zekâ alanında ileriye yönelik strateji belgeleri hazırlandı. Mesleki Yeterlilik Kurumu’nda ise yapay zekâ danışma kurulu oluşturuldu. Ben de bu kurulun üyesiyim. Ülkemizde mühendislik sahasında, savunma sanayisi çok iyi gelişiyor. Bunun örneği insansız hava araçlarıdır. Türkiye olarak bir yol haritamız var. Baktığımızda bu alanda insan yetiştirmişiz, yetiştirmeye de devam edeceğiz. Bu iş ekip ve takım işidir. Ülkemizde birçok firma bu teknoloji üzerine çalışıyor. Tekelleşme söz konusu değil zaten olmamalıdır’’ ifadelerinde bulundu.

EKOSİSTEM OLUŞTURULMALI

Her alanda olduğu gibi teknoloji alanında da bir ekosistem oluşturmalıyız diyen Elmas, ‘‘Yatırımların ve atılacak adımların bir ekosistem oluşması için yapılması gerekiyor. Örnek verecek olursak Apple bir ekosistemdir. Bu markalar gibi ekosistemlerini geliştirmemiz gerekiyor. Bu anlamda örnek verecek olursak ABD bize f35 vermedi ve bizi programdan çıkarttı. Biz ne yaptık, İHA’lara yöneldik. Yeni teknolojiler üzerine çalıştık ve sonuç olarak birçok insansız hava aracı ürettik hatta sattık. Bu yabana atılacak bir gelişme değildir. Bunun daha yan sanayisi olacak. Türkiye’nin en büyük gücü yetişmiş insan gücüdür. Otoritelere ve kurumlara düşen bu insanlara yatırım yapmaktır. Belki başa belirttiğim ekosistem bu şekilde oluşacak. Yetişen insanlar dünyaya yayılacak, o teknolojileri satacak. Türkiye bu sayede kalkınacak. Sistem 20, 30 yıl sonra oturacak’’ diyerek cümlelerini tamamladı.

Mikail Karaman/ www.gazeteilksayfa.com