Türkiye’nin gizli krizi: 1 milyon genç ne işte ne okulda

Türkiye'nin ekonomi gündemini sıklıkla meşgul eden enflasyon ve döviz kuru tartışmalarına alternatif bir yaklaşım sunan İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, ülkenin gerçek zenginliği olan gençlere odaklanılması gerektiğini savundu. Avdagiç, "Sürekli enflasyon ve döviz kurunu konuşmak yerine, ne eğitimde ne de istihdamda olan 1 milyon gencimizi iş dünyasına kazandırmanın yollarını aramalıyız" diyerek radikal bir öncelik değişikliği çağrısında bulundu.

AKVARYUM NESLİ SORUNU

Avdagiç, günümüz gençliğini "akvaryum nesli" olarak nitelendirerek, ebeveynlerin aşırı korumacı tutumunun gençleri pasifleştirdiğini ileri sürdü. "Bizim neslimiz zorluklarla mücadele ederek büyüdü, ancak çocuklarımızı adeta bir akvaryumda yetiştirdik" diyen Avdagiç, bu durumun gençleri üretmek yerine sadece tüketen bireylere dönüştürdüğünü vurguladı.

OECD VERİLERİ ALARM VERİYOR

OECD'nin "Bir Bakışta Eğitim" raporuna atıfta bulunan Avdagiç, Türkiye'deki durumun ciddiyetini gözler önüne serdi. Rapora göre, Türkiye'de 18-24 yaş arası her üç gençten biri ne eğitim alıyor ne de çalışıyor. Bu oran, Fransa, Almanya, İtalya, İngiltere ve ABD gibi ülkelerin çok üzerinde seyrediyor.

İŞ DÜNYASININ ÇÖZÜM ÖNERİSİ

Avdagiç, yaklaşık 3,5 milyon atıl durumdaki gencin en az 1-1,5 milyonunun acilen iş hayatına kazandırılması gerektiğini belirtti. "Bu gençleri iş dünyasına katarak, sık sık dile getirilen personel açığı sorununa da çözüm bulabiliriz" diyen Avdagiç, sertifika ve eğitim programlarının bu konuda kilit rol oynayabileceğini vurguladı.

Gençleri tehdit eden bir diğer soruna da değinen Avdagiç, sanal kumarın giderek yaygınlaşan bir tehlike olduğunu ifade etti. Bu durumun sadece sosyal değil, aynı zamanda ekonomik bir soruna dönüştüğünü belirten Avdagiç, acil önlem alınması gerektiğini vurguladı.

DEMOGRAFİK GERÇEKLER VE İŞGÜCÜ İHTİYACI

Avdagiç, göçmen tartışmalarına da yeni bir boyut kazandırdı. Türkiye'nin büyük şehirlerindeki düşük doğurganlık oranlarına dikkat çeken İTO Başkanı, "Eğer İstanbul, Ankara ve İzmir'de doğurganlık hızı 1,2 civarındaysa, yabancı işgücüne ihtiyacımız var mı yok mu tartışması lüks kaçar," diyerek demografik gerçeklerin ekonomi politikalarını şekillendirmesi gerektiğini savundu.