TÜED Başkanı Kazım Ergün: İnsan onuruna yakışır bir hayat yaşamak istiyoruz

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde memur ve emekli maaşlarına yönelik zammı yüzde 25’ten yüzde 30’a çekti. Bu artışla birlikte en düşük emekli maaşı 3 bin 500 TL’den 5 bin 500 TL’ye yükseldi. Konu hakkında gazetemize konuşan Türkiye Emekliler Derneği Genel Başkanı Kazım Ergün, “Yüzde 30 küçümsenmeyecek bir zam ama kim için küçümsenmeyecek? Yüksek maaşı olan insanlara göre iyi bir para ama ülkemizde 1 milyon 300 bin insan 3 bin 500 TL emekli maaş alıyor. Onu da 5 bin 500 TL’ye çıkarttılar ama yaşadığımız hayat artık 5 bin 500 TL ile dönecek bir hayat değil. Devlet hepimizin. Yıllardır yapılan güzel şeylere teşekkür ettik ama şimdi eksiklikler var. Bu yüzde 30 zam varlıklı kişiyi daha varlıklı, fakiri daha fakir yapar. Aradaki makas açılır. Emekli bu kadar yıl çalışmanın sonucunda insan onuruna yakışır bir hayatı yaşamak istiyor. Ne han ne de hamam istiyor. Emeğinin karşılığını almak istiyor” dedi.

“KİMSE BİZİ HEDEF TAHTASINA OTURTMASIN”

Türkiye Emekliler Derneği Genel Başkanı Kazım Ergün, “Bizim asli görevimiz: nerede bir sıkıntı var ise bunu bilimsel olarak incelemek, bunları öğrenmek ve ülkeyi yöneten, yönetimine talip olanlara, medyaya anlatmaktır. Biz Marko Paşa gibi dert dinleyen insanlarız. Bütün Türkiye’yi karış karış gezen ve yerinde incelemeler yapan kişileriz. Biz onların taleplerini, onların düşüncelerini basın ve medya ile hükümetle, bütün siyasi partilerle, kamuoyu ile paylaşan insanlarız. Türkiye’de bir insanın evi yok ise muazzam bir ıstırabın içerisinde yaşıyor. Geçen yıl 500 TL’ye ısınan ev, bugün 2 bin TL’ye ısınmıyor. Bunun karşılığında da yapılan her güzel şeyi alkışlamamız ve tebrik etmemiz lazım. Bir eksiklik var ise de kimse bizi hedef tahtasına oturtmasın. Kendilerini eleştiriyoruz diye bize kimse yanlış gözle bakmasın” ifadelerini kullandı.

“HERKESİ EMPATİ YAPMAYA DAVET EDİYORUM”

Ülkesini en çok seven insanların emekliler olduğunu dile getiren Ergün, “Her türlü medeni eserde alın teri olan insanlar biziz. İçinde yattığınız hastanede, okuduğunuz okulda, yürüdüğünüz yolda, kullandığınız elektrikte, aklınıza ne geliyorsa biz emeklilerin alın teri vardır. Şimdi de çalışma hayatındakilerin alın teri var. Bu ses ülkeye, vatana, devlete, millete bir gün yanlış yapmamıştır. Ülkesinin kalkınması için hayatı boyunca çalışmış insanların sesidir. O yüzden bizim tespitlerimizi doğru değerlendirsinler ve bize o gözle, o duyguyla baksınlar. Ülkede mevkii, makamı ne olursa olsun herkesi empati yapmaya davet ediyorum. Emekliler eli nasırlı, ağzı dualı, yüzü nurlu, platin saçlı hanımefendilerdir, beyefendilerdir. Eli öpülesi insanlardır. Ülkenin annesidir, babasıdır.”

İNSAN ONURUNA YAKIŞIR BİR HAYAT İSTİYORUZ

“Bir insanın evi yoksa o insan nasıl hayatını sürdürecek?” diyen Ergün, her şeyin çok fazla zamlandığını söyledi. Ergün, “Her türlü kullanılan medeni araçlar akıl almaz bir şekilde pahalanmış. Bugün odun, kömür, doğalgaz, elektrik pahalı. Zaruri olarak kullandığımız ihtiyaç maddelerine ekonomik olarak yetemez hale geldik. Ülkemizde yaklaşık 14 milyona yakın emekli var. Ülkemizin işi kolay değil, bunu biz biliyoruz. Ama emekli bu kadar yıl çalışmanın sonucunda insan onuruna yakışır bir hayatı yaşamak istiyor. Ne han ne de hamam istiyor. Ömrünün son döneminde çoluk çocuğuna muhtaç olmadan insan onuruna yakışır bir hayatı yaşamak istiyor. Emeğinin karşılığını almak istiyor. Bize herkesin; iktidarın, muhalefetin, basının, medyanın o gözle bakıp emeklilerin ağzından çıkan sözlere empati yaparak değerlendirmelerini rica ediyoruz” dedi.

VARLIKLIYI DAHA VARLIKLI, FAKİRİ DAHA FAKİR YAPAN BİR ZAM

Ergün, “Yüzde 30 küçümsenmeyecek bir zam ama kimin için küçümsenmeyecek? Yüksek maaşı olan insanlara göre iyi bir para ama ülkemizde 1 milyon 300 bin insan 3 bin 500 TL emekli maaş alıyor. Onu da 5 bin 500 TL’ye çıkarttılar ama yaşadığımız hayat artık 5 bin 500 TL ile dönecek bir hayat değil. Bunu söylüyoruz. Bu da devletin her türlü hesabı ve kitabı yönetenlerin elinde. Bütün imkânlarını kullanacak. Devlet hepimizin. Belli bir yaşa gelmiş insanlar sıkıntı yaşıyorsa ve bunu da bilimsel olarak söyleyeceğiz, ortaya koyacağız. Yıllardır yapılan güzel şeyler var ve hepsine teşekkür ettik ama şimdi eksiklikler var. Bu yüzde 30 zam varlıklı kişiyi daha varlıklı, fakiri daha fakir yapar. Aradaki makas açılır. Öyleyse bir ülkeyi ayakta tutan orta sınıftır. Orta sınıfı ortadan kaldırdığınızda o ülke ayakta duramaz. Onun için ülkeyi yönetenlere ve yönetimine talip olanlara diyoruz ki; emekliye, işçiye, memura verdiğiniz para bu ülkede kalır” şeklinde konuştu.

“GELECEK NESLİN DE HAKKINI ARIYORUM”

Ergün, “Gençliğinize güvenmeyin, hiç kimse makamına, mevkiine güvenmesin. Bir araştırmamızda şöyle bir sonuç çıktı. Emeklinin bir ayağı hastanede bir ayağı eczanede. Her ay gittiği için maaşından bir para kesiliyor. Ne bu kesinti? Katkı payı, muayene ücreti. 7 milyona yakın mülteciye her türlü hizmeti bedava yapıyorsunuz. Kesinlikle eleştirmiyorum. Bu devlete 1 TL katkısı olmamış, bir kuruş vergi vermemiş insanlara bu yardımı yapıyorsun. Ama ömrünü bu ülke için harcamış insanlara neden vermiyorsunuz? Neden bu katkıları emeklilerin üzerinden kaldırmıyorsunuz? Bunu söylediğimde kötü mü olacağım? Bunu söyleme görevim var. Bunu yaparlarsa duamızı da oyumuzu da alacaklar. Bunu ben söylemiyorum. Sokakta, Türkiye çapında araştırma yaparken emeklilerin taleplerini söyleyen, söylemek zorunda olan bir genel başkanlık koltuğunda oturan kişiyim. Ben bunu kafamdan uydurmuyorum. Araştırıyoruz ve sıkıntıları ortaya koyuyoruz. Eskiden gelirinin yüzde 70’i ile emekli maaşı bağlanıyordu. Süper emeklilik çıktı ve yüzde 60’a düştü. Şimdiyse yüzde 35’e düştü. Şimdi siz asgari ücret ile çalışıyorsanız yarın alacağınız emekli maaşı ile evinizin kirasını ödeyemezsiniz. Bunu ben söylemezsem kim söyleyecek? Ben sadece bugünkü emeklinin hakkını aramıyorum. Gelecek nesil sizin de hakkınızı arıyorum” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Buket Beslen/ İLKSAYFA-