Sürgünde sönen bir hayat: Ölümünün 24. yılında Ahmet Kaya

28 Ekim 1957'de Malatya'da dünyaya gelen Ahmet Kaya, küçük yaştan itibaren müzikle iç içe bir hayat sürdü. Babası Arap asıllı bir Kürt olan Kaya, annesinin Türk olduğunu her fırsatta dile getirdi. Henüz 6 yaşında bağlama çalmaya başlayan sanatçı, Malatya’dan İstanbul'a göç etmesiyle birlikte müzik kariyerinin ilk adımlarını attı.

MÜZİK KARİYERİNİN BAŞLANGICI

1980'li yılların başında profesyonel müzik hayatına adım atan Ahmet Kaya, ilk albümü "Ağlama Bebeğim"i 1985 yılında çıkardı. Kendine has yorumu ve güçlü sesiyle kısa sürede dikkat çekerek, "Acılara Tutunmak", "Şafak Türküsü", "Başkaldırıyorum", "Yorgun Demokrat" gibi albümleriyle geniş kitlelere ulaştı.

TOPLUMSAL MESAJLAR VERDİ

Şarkılarda toplumsal ilişkilere, adaletsizliklere ve insan haklarının ihlallerine dikkat etmeye çalışan Kaya, "Başım Belada", "Doruklara Sevdalandım", "Nereden Bileceksiniz" gibi eser ortaya koydu. Ahmet Kaya, aynı zamanda aşk şarkılarıyla da dinleyicilerinin gönlünde taht kurdu.

1999 MAGAZİN GAZETECİLERİ DERNEĞİ ÖDÜL TÖRENİ VE SONRASI

Ahmet Kaya'nın hayatındaki dönüm noktası, 1999 yılında Magazin Gazetecileri Derneği Ödül Töreni'nde gerçekleşti. Kürtçe bir klip çekeceğini gösterecek, törenlerde yaşanan olayların ardından Türkiye'den ayrılmak zorunda kalacaktı. Paris'e yerleşen Kaya, burada kalıcı olarak sürgün edildikten sonra 16 Kasım 2000'de kalp krizi sonucunda hayatını kaybetti.

ÖCALAN SÖZLERİ TEPKİ ÇEKMİŞTİ

Fransa’da yaşamını yitiren ve oraya defnedilen Ahmet Kaya, sanatı kadar siyasi görüşü ile de tepkileri üzerine çekmişti. Özellikle de PKK ve örgütün ele başı Abdullah Öcalan için söylediği sözler nedeniyle, toplumun yüksek bir kesiminden tepki görmüştü.

AHMET KAYA’NIN MÜZİKAL MİRASI

Ahmet Kaya, geride kalan 20'den fazla albüm ve muhteşem eserler bıraktı. "Hani Benim Gençliğim", "Kum Gibi", "Dağlarda Kar Olsaydım", "Ağladıkça" gibi şarkıları, bugün hala en çok dinlenen eserler arasında yer alıyor.

Paris'teki Pere Lachaise Mezarlığı'nda Defnedilen Ahmet Kaya'nın ölümün üzerinden geçen yıllara rağmen, eserleri hala dinlenmeye devam ediyor. Eşi Gülten Kaya'nın girişimleriyle sanatçının eserleri yaşatılırken, onun ölüm yıl dönümünde anma etkinlikleriyle anılıyor.