Sınıf tekrarı kararı velilere bırakıldı: Uzmanlar doğru bulmadı

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ilkokullarda yeterli seviyeye ulaşamayan öğrencilerin “sınıf tekrarı” yapabilmeleri için velilere söz hakkı tanıdı. Sınıf tekrarı kararının velilere bırakılması uzmanlar arasında tartışmaya neden oldu. Ulus’a konuşan Türk PDR Derneği Ankara İl Başkanı Psikolojik Danışman Oğuzhan Asil Yücesan, bu kararı eleştirerek, sınıf tekrarı gibi kritik bir konunun uzmanlarca değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Velilerin objektif karar veremeyebileceğini belirten Yücesan, “Anne ve babaların eğitim durumları, deneyimleri, eğitime bakış açıları da farklılık göstereceği için bu konuda objektif karar veremeyebilirler” dedi.

“OBJEKTİF KARAR VEREMEYEBİLİRLER”

Velilere sınıf tekrarı kararı verme yetkisi tanınmasını doğru bulmadığını ifade eden Türk PDR Derneği Ankara İl Başkanı Psikolojik Danışman Oğuzhan Asil Yücesan, bu kararların uzmanlık gerektiren bir alan olduğuna dikkat çekerek şu açıklamalarda bulundu:

“Bir öğrencinin gelişim düzeyini en iyi bu işin uzmanları öğretmenler gözlemleyebilir. Bu nedenle bu tür kararların öğretmenler tarafından verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bu tür kararlar okul ve aileler arasında bir zıtlık oluşmasına neden olabilir. Anne ve babaların eğitim durumları, deneyimleri, eğitime bakış açıları da farklılık göstereceği için bu konuda objektif karar veremeyebilirler. Bu nedenle bu konuda karar verici mercii öğretmen olmalıdır.”

“STRES VE KAYGI HALİNE NEDEN OLABİLİR”

Sınıf tekrarının çocuklar üzerinde çeşitli olumsuz sonuçlara yol açabileceğini belirten Yücesan, sınıf tekrarı yapan bir çocuğun, aynı yaştaki diğer arkadaşlarının ilerlediğini görmesinin, kendisini kötü hissetmesine neden olabileceğini ifade etti. Sınıf tekrarı yapan çocuklarda özgüven problemleri ve başarısızlık duygusunun sıkça görüldüğünü dile getiren Yücesan, “Bunun çeşitli olumsuz etkileri olabilir. Özellikle sınıf tekrarı yapmayan arkadaşlarına göre kendisini kötü hissetmesine, okul ve öğrenim hayatına bakış açısında olumsuzluklara, kendine güven problemine, başarısızlık duygusuna, yoğun bir stres ve kaygı haline neden olabilir” şeklinde konuştu.

PROFESYONEL DESTEK ALINMALI

Çocukların ihtiyaçlarının doğru bir şekilde anlaşılmasının ve karşılanmasının öncelikli olarak velilerin dikkatli bir gözlemci olmalarına bağlı olduğunu vurgulayan Yücesan, “Bu gözlemleri, çocuklarının ailesiyle, arkadaşlarıyla, öğretmenleriyle, sosyal çevreyle olan ilişkileri göz önüne alınarak elde edilmelidir” dedi. Çocukların hoşlandığı, hoşlanmadığı, keyif aldığı ya da kaçındığı durumların dikkatlice incelenmesinin önemine dikkat çeken Yücesan, şunları kaydetti

“Eylemler gözlenmeli ve sonrasında okulda öğretmen ve okul psikolojik danışmanları ile mevcut durumu değerlendirilerek elde edilen verilere göre hangi alanda desteklenmesi gerektiği belirlenmişse o alanda ilgili ve yetkin kişilerden profesyonel destek alabilirler.”

“SOSYAL YAŞANTISINI DA OLUMSUZ ETKİLEYECEKTİR”

Çocukların gelişim dönem özelliklerine dikkat çeken Yücesan, “Bu tür kararların çocuklara etkisi şüphesiz olacaktır. Özellikle ilkokul çağındaki öğrencilerin gelişim dönem özellikleri de göz önüne alındığında ciddi anlamda kafalarında soru işaretleri oluşabilir ve soyut düşünme aşamasına geçmedikleri için olayları farklı yorumlama eğiliminde olacaklardır ”ifadelerini kullandı. Bu tür duyguların sosyal yaşantıyı da etkilediğini vurgulayan Yücesan, sözlerini şu cümlelerle sürdürdü:

“Bu durum bireyselde farklılık gösterse de kendilerini arkadaşlarından daha geride ve dışlanmış olarak hissetmelerine neden olabilir. Bu düşünceler arkadaş ilişkilerini ve akabinde sosyal yaşantısını da olumsuz etkileyecektir. Sosyal yaşantıda daha içedönük, kaygılı ve güvensiz bir tavır sergileyebilir.”