Sendikalardan eleştiri: MEB günü kurtarıyor, 2026 ve 2027’de ne olacak?
Ulus’a açıklamalarda bulunan TEÇ-SEN Başkanı Ümit Demirel, MEB’in 30 bin temizlik personeli alımının yetersiz olduğunu söyledi. Demirel, “2024-2025 eğitim öğretim yılı için geçici bir çözüm olabilir. Peki 2026, 2027 ve sonraki yıllar ne olacak" dedi.
2024-2025 eğitim ve öğretim yılının başlamasının başlamasıyla birlikte okullarda temizlik sorunu gündeme önemli bir yer edindi. Temizlik personellerindeki eksiklik sebebiyle okul yönetimleri alternatif çözümler aramaya başladı. Bu çözümlerden biri olarak da, bazı okullar, velilerden maddi destek talep ederek temizlik elemanı istihdam etmeye çalıştı. Hatta bazı okullarda velilerin dönüşümlü olarak okul ve sınıfları temizlediği ortaya çıktı. Tepkilerin artmasının üzerine geçtiğimiz günlerde harekete geçen Milli Eğitim Bakanlığı, 30 bin temizlik personeli alımı yapılacağını duyurdu. Okullarda yaşanan temizlik sorunu ilişkin Ulus’a açıklamalarda bulunan TEÇ-SEN Genel Başkanı Ümit Demirel, MEB’in, 30 bin temizlik personeli alımını yetersiz bulduğunu ifade ederek, “Okullarda yalnızca 22 bin kadrolu temizlik personeli var. Bu şekilde bakıldığında, her okula 0,34 temizlik personeli düşüyor” dedi.
“SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR ÇÖZÜM DEĞİL”
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in yapmış olduğu “Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz ve çalışma bakanımızla birlikte tekrar değerlendirdik. Pazartesi itibarıyla çalışma bakanlığı tam zamanlı 30 bin ilave personel istihdam hakkı sunacak” açıklamasını yönelik konuşan TEÇ-SEN- Tüm Eğitim Çalışanları Sendikası Genel Başkanı Ümit Demirel, “Bu öneriler, kısa vadede günü kurtarmak adına bazı çözümler sunmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı, 8 ay boyunca 30 bin temizlik personeli alacak. Bu, 2024-2025 eğitim öğretim yılı için geçici bir çözüm olabilir; ancak 2026, 2027 ve sonraki yıllar için sürdürülebilir bir çözüm değildir” dedi.
“HER OKULA 0,34 TEMİZLİK PERSONELİ DÜŞÜYOR”
Demirel, Teç-Sen ARGE bürosu tarafından hazırlamış oldukları “Temiz ve Güvenli Okul” raporuna göre; Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı toplumda resmi 64 bin okul bulunduğunu söyledi. Bu okullarda da, 16 milyon öğrencinin eğitim aldığını vurgulayan Demirel, “Okullarda yalnızca 22 bin kadrolu temizlik personeli var. Bu şekilde bakıldığında, her okula 0,34 temizlik personeli düşüyor. Okulların temizliği, güvenliği ve sağlığı konusunda daha kapsamlı bir bakış açısına ihtiyaç duyuluyor” şeklinde konuştu. “Milli Eğitim Bakanlığı Tali, geçici, kısmi çözümler yerine kalıcı çözümler üretmelidir” diyen Demirel, 64 bin okula, 64 bin temizlik görevlisi, istihdam etmesi gerektiğini vurguladı.
“MEB’İN ŞURASI ÇALIŞTIRILMALI”
Milli Eğitim Bakanlığı’nın, sivil toplum örgütleri ve sendikalarla bir araya gelerek eğitim sorunlarına çözüm üretmesi gerektiğini aktaran Demirel, “Milli Eğitim Bakanlığı'nın, mevcut bir Şurası var, ancak bu Şura aktif olarak çalışmamaktadır. Şura çalıştırılmalı, eğitimdeki tüm sorunların ele alınıp çözümler üretildiği bir platform haline getirilmelidir” dedi. Şura kararlarının yalnızca tavsiye niteliğinde kalmaması, uygulamaya yönelik ve bağlayıcı olması gerektiğini ifade eden Demirel, şunlara değindi:
“Eğitim sorunları masaya yatırılmalı ve herkesin katkılarıyla çözümler üretilmelidir. Bu süreçte sağcı, solcu ya da ideolojik farklılıklar göz ardı edilmeli, odak noktası Türkiye'nin eğitim sistemini nasıl daha iyi hale getirebileceğimiz olmalıdır. Çocuklarımızın gelecekte nasıl bir eğitimle yetişeceğine dair somut adımlar atılmalıdır.”
“KALICI ÇÖZÜMLER ÜRETMEMİZ GEREKİYOR”
Milli Eğitim Bakanlığı'nın dışarıdan personel alımı yapması yerine, kendi bünyesinde kalıcı personel istihdam etmesinin uzun vadede bir çözüm olacağını ifade eden Demirel, “Şu an alınacak 30 bin personelin kim olduğu, nasıl seçileceği ve güvenlik konusunda herhangi bir zaafiyet oluşturup, oluşturmayacağı konusunda ciddi problemler olacak. Bunları gelecekte göreceğiz. Bu geçici çözümler yerine, kalıcı çözümler üretmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“TEMİZ BİR ORTAM OLUŞTURMAK ZORUNDAYIZ”
Son 20 yılda, Milli Eğitim Bakanlığı’nın temizlik personeli olarak genellikle engelli bireyleri ve çocuk esirgeme kurumlarından çıkan gençleri tercih ettiğini aktaran Demirel, “İşe alınan kişi sayısı oldukça az ve ifade etmeye gerek duymayacak kadar az bir sayı. Bu sorunu çözmeye yetmiyor” diye konuştu. “Okullarda güvenli, sağlıklı ve temiz bir ortam oluşturmak zorundayız” diyen, Demirel, bu noktada sivil toplum örgütlerinin, sendikaların ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın bir araya gelerek çözüm üretmeleri gerektiğini ifade etti.
“HAKLARIN İHLALİ NEDENİYLE DAVA AÇILMIŞTIR”
Demirel, Milli Eğitim Bakanlığı'nın 2024-2025 eğitim öğretim yılı için uygulamaya koyduğu İşgücü Uyum Programı (İUP) hakkında eleştirilerde bulundu. Bakanlığın daha önce Toplum Yararına Program kapsamında asgari ücretle tam zamanlı temizlik personeli aldığını aktan Demirel, “İUP-İşgücü Uyum Programı kapsamında haftada 3 gün ve aylık 8 bin 447 TL cep harçlığı karşılığında 120 bin temizlik personeli almaya çalışmıştır” dedi. Sendika olarak bu çalışma koşullarının kabul edilemez olduğunu ve çalışanların haklarını sonuna kadar savunacaklarını dile getiren Demirel, “Anayasal hakların ihlali nedeniyle danıştay 10.dairesinde 2024/4770 esas numarasıyla dava açılmıştır” diye konuştu.
Kaynak:Ulus gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.