Sağlığını düşünenler yün yorgan kullanmalı

Hamamönü’nde 55 yıldır yorgancılık mesleğini devam ettiren Orhan Yılmaz yün yorganın sağlıklı olduğunu belirterek, “Yorgancılık bitmek üzere benden başka bu mesleği yapan kalmadı. Bu yüzden şu anda yetiştirebildiğim birisi yok benden sonra da bu meslek gittikçe ölecek. En sağlıklı yorgan yünden yapılır. Hazır yorganlarda hep silikon gibi petrol ve plastik bazlı ürünler var. Yünle uğraşmak istemiyor insanlar. Yün yorgan sıcaklığı ve sağlığı diğer yorganlarda olmaz” ifadelerini kullandı.

 İNSANLAR YÜNÜ TERCİH ETMİYOR 

Uzun yıllardır yorgancılık mesleğini devam ettiren Orhan Yılmaz en sağlıklı yorganın yünden yapıldığını vurgulayarak, “Hazır yorganlarda hep silikon gibi petrol ve plastik bazlı ürünler var. Hazır yorganlar yün gibi sağlıklı değil ama insanlar kirlendiğinde çamaşır makinesinde yıkarım diyerek alıyorlar. Yünle uğraşmak istemiyor insanlar. Yün yorganları temizlerken yününü sökeceksin, yüzünü yıkayacaksın zahmetli diye insanlar gidip hazır yorganlar alıyorlar. Sağlığını düşünüyorsan bunun zahmetine katlanacaksın yün yorgan kullanacaksın. Yün yorganın yerini hiçbir şey tutamaz. Bir tek yüne yakın pamuk kullanılabilir. Yün yorgan sıcaklığı ve sağlığı diğer yorganlarda olmaz” şeklinde konuştu.

 UNUTULMAYA YÜZ TUTMUŞ MESLEK 

Unutulmaya yüz tutmuş mesleklerden biri olan yorgancılık mesleğini 55 yıldır devam ettiren Yılmaz yetiştirecek çırak bulamadığını belirterek, “Eskiden her muhitte 5-10 tane yorgancı olurdu. Artık bir tek ben kaldım. Yorgancılık bitmek üzere benden başka bu mesleği yapan kalmadı. Yavaş yavaş ben de bırakacağım. Çırak alıp yetiştireyim diyorum. Yünü çırpınca toz çıkar. Burada toz toprak çok olunca yanaşmıyorlar. Çırak alıyoruz burada oturayım maaşımı alıp gideyim derdinde oluyor. Gel şu iğneyi al nasıl dikilir öğren diyorsun yok diyorlar. Öğrenmek isteyen çırak yok. Bu yüzden şu anda yetiştirebildiğim birisi yok benden sonra da bu meslek gittikçe ölecek” diye konuştu.

 ESKİDEN İŞLERİ İYİYDİ 

Mesleği hakkında gazetemize konuşan Yılmaz, eskiden bütün evlerde yün eşyalar olduğu için işlerinin iyi olduğunu belirtti. Yılmaz şöyle devam etti: “Eskiden hazır bir şey yoktu. Bütün evlerde yün yatak, pamuk yatak, yün yorgan ve yün yastık vardı. O zaman işler iyiydi. İnsanlar memurluk yerine bu işi tercih ederdi çünkü memurken 1 ayda kazanacağın parayı bu işte 5 günde kazanıyordun. Artık o eski işler bitti. Eskiden kışın işler durgun olduğu zaman yün yorganlar diker yaza hazırlardık. Bir tane elimizde kalmazdı hatta yetiremezdik. Eskiden bir sürü yün yorgancı vardı ama ona rağmen iş yetiştiremezdik. Eskiden 8-10 kişi çalışırdık şimdi bir kişi bile çalıştıramıyoruz.”

 EN ZOR KISMI MOTİF DİKMEK 

Mesleğini çok sevdiğini ve motif çizmekten büyük keyif aldığını belirten Yılmaz, “Mesleğimi ben çok seviyorum. Çeşit çeşit motifleri çizmek ve sonrasında onu dikmek bana çok keyif veriyor. Sevmeyen insan bu işi bu kadar sene yapamaz zaten. Bu işte en zor kısım yorgana motif çizip dikmektir. Çizmek zordur, motifi vermek zordur. Önce yorgana motifini tebeşirle çiziyorsun. Motiflerin kolayları da var fakat tavus kuşu gibi zor motifler de var. Çizdikten sonra dikerken yaptığın en ufak hatada motifin bozuluyor. O yüzden motif yaparken çok dikkat etmek gerekiyor” ifadelerini kullandı.

 “30-40 YORGAN DİKİP GELİRDİK” 

İşlerin yoğun olduğu eski zamanlarda 10-15 yorgancı toplanarak köylere dikime gittiklerini belirten Yılmaz, “Eskiden yorgancılarla toplanıp köylere giderdik. Örneğin cumartesi akşamdan giderdik pazartesi sabah dönerdik. 30-40 tane yorgan dikip gelirdik. Eskiden işler iyi olduğu için 8-10 kişi beraber çalışırdık. Yanında komşu yorgancı olurdu onun da elemanlarını alıp giderdik. Mesela düğünü olan köylüler gelip bizleri çağırırdı. Ankara’da gitmediğimiz görmediğimiz köy kalmadı” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Enes Boyacı / İLKSAYFA