Restoran işletmecisi: Karımız çok düştü ama ümitsiz değiliz

Restoran işletmecisi: Karımız çok düştü ama ümitsiz değiliz

Restoran işletmecisi Osman Aslan, pandeminin tüm dünyayı olduğu gibi Türk ekonomisini de olumsuz etkilediğini belirterek “Günümüzde esnafın fazla bir kar yapması beklenemez. Bugün için esnafın ayakta durması bile büyük bir marifettir” dedi.

Dünyaca yaşanan pandemi süreci ve ardından gelen ekonomik sorunlar Türkiye’de de ticaretle uğraşan esnafı etkisi altına aldı. Ulus Anafartalar Caddesi’nde restoran işletmeciliği yapan Genç Osman Aslan, esnaf için kepenk kapatmamanın bir marifet olduğunu belirterek, “Günümüzde esnafın fazla bir kar yapması beklenemez. Esnaf için ayakta durmak büyük marifettir. Bu memleketi idare edenlerde mutlaka bu sorunları görüyor ve tedbir alıyor” dedi.

ÜRETİM TÜKETİM DENGESİZLİĞİ OLUŞTU

Aslan, “Pandemi süresinde iki yıl dünya yüzde 110 kapasiteyle tüketim yaparken sadece yüzde 10 üretimle yaşadı. Şuan ki yaşadığımız sorunların özeti bu tüketim ve üretim dengesizliğidir. Bakınca iki yılda dünya genelinde üretim açığı var. Tüm dünya bu sorunu yaşıyor. Benim ülkem de bunu yaşıyor. Ama ümidim var çünkü Türkiye büyük bir ülke, bu ülke bu sorunları atlatır. Bizim esnaf olarak karınca misali bu ülkenin neye ihtiyacı varsa şahsım ve şirketim adına çalışarak elimizden geleni yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

AYAKTA KALABİLMEK BÜYÜK MARİFET

Genç Osman Aslan, “Günümüzde esnafın fazla bir kar yapması beklenemez. Esnaf için ayakta durmak büyük marifettir. Yoksa şuan büyük karlar yok. Bu sadece benim ülkem için geçerli hadiseler değil. Şuan dünya konjonktürüne baktığımızda buna benzeyen ekonomik hadiseleri yaşamayan ülke yok. Öyleyse şu anki yaşadığımız ekonomik hadiseler aslında dünya için bir normalitedir. Benim ülkem içinde olağan üstü bir hal değildir. Ülkemizde bunun yansıması gelişmekte olan ülkeler için birazcık daha ağır faturalarla karşımızdadır. Dünyaya baktığımızda en iyi ülkelerinde aynı olduğu gözden kaçırılmamalıdır” dedi.

EN BÜYÜK SORUN AKARYAKIT FİYATLARI

Girdi maliyetlerinin yüksekliğinde akaryakıt fiyatlarının büyük etkisinin olduğunu dile getiren Aslan, şöyle devam etti: “Esnafın bütün girdi maliyeti enerjiden geçiyor. Enerji maliyetleri dünyada çok yüksekse ülkemizde de bu maliyetler yüksektir. Biz ülke olarak enerjiyi ne kadar pahalıya üretiyorsak o kadar da tüketimimiz o kadar pahalı olacak. Anladığımız ölçü şudur ki esnafın tüm girdileri enerji fiyatlarına endekslidir. Mazot pahalı olursa benim mutfakta kullandığım. Pirinç, yağ, su ne malzeme varsa aklınıza gelen hepsi akaryakıta bağlı dolayısıyla akaryakıt dünyada ne kadar pahalıysa benim ülkemde de pahalı öyle olunca da esnafın mutlu olma yolu yok.”

FERAGATLA AYAKTA DURUYORUZ

“Biz kendi penceremizden görüyoruz. Bu memleketi idare edenlerde mutlak bu sorunları görüyor. Bunlar adına da tedbir aldıklarına inanıyorum. Bu ümitle yaşayıp işletmemizi her gün ayakta tutmak için çalışıyorum. Şuan için kiramızı ödemek için öz varlıklarımızı satıyoruz. Borç buluyoruz. Dayanabilecek ölçüde ayakta kalıyoruz. Çünkü başka gidecek yerimiz yok yapacak başka işimiz yok. Dayana bileceğimiz ölçüde dayanacağız. Yıllardır esnaflık yapıyoruz yapmaya da devam edeceğiz. Devam ederken ne yapıyoruz. Eski yaşantılarımızın çoğundan feragat ediyoruz. Daha tasarruflu yaşıyoruz. Bir şeylerden feragat ederek işimizi yürütmeye çalışıyoruz. Bunun Türkçe adı Milliyetçilik ruhudur. Bu işletmede 6-7 kişi çalışıyor. En azından onları maaşsız bırakmamak onlara ekmek götürebilmek adına öz varlıklarımızı satarak ayakta durmaya çalışıyoruz.”

ÇÖZÜM ÜRETİMDE

“Bu sorunların çözümü bana göre üretimdir” diyen Aslan, şöyle devam etti: “Şuan benim ülkemde bu olağan olayları atlatacak üretim yok. Bir aile yönetiminde de şirket yönetimlerinde de olağan olayları için yedek akçe vardır. Üretim olmazsa her şeye bağımlı kalırız. Bu bağımlılıkta ülkenin aleyhine kullanılır. Benim ülkem biz çocukken tarım ülkesiydi. Kendi kendine yeten sayılı ülkeler içinde yer alıyordu. Şimdi gıdanın yüzde 90 nını ithal ediyoruz. Bu mallar günü kurtarmak gibi görünse de uzun vade de zarar veriyor. Bizim tarım yapan çiftçimizi desteklememiz lazım. Bu destek olsaydı şimdi kara geçmiş olurduk. Şuan bu sorunlardan kurtulmak için üretime dayalı, ağır sanayiye dayalı, tarıma dayalı ve teknolojiye dayalı atılımların hayata geçmesiyle bu sorunlardan kurtulurduk.”

BU SORUNLAR BİTECEK

Ekonomik sorunların geçici olduğunu söyleyen Aslan, son olarak şunları dile getirdi: “Ümidimiz var. Öyle bir umut olmasaydı gider bir köyde bir baraka kurar orda yaşardım. Benim ülkem çok büyük dünyanın en iyi ülkelerinden birisidir. Çünkü tabii kaynaklar, iklim, toprak verimliliği, insan tutkunluğu, milliyetçi ruh bunların hepsi bir arada olduğu sürece memleket bazen sıkıntılar yaşar. Mutlaka başarıya gelir bu ümidimizi kırmadım. Karamsar düşünürsek cennet bir ülkeyi cehenneme çevirmiş oluruz. Şuan sıkıntı yaşıyor olabiliriz. Bunlar gayet normaldir. Dünya bu sorunları yaşıyor. Bizde yaşıyoruz.”

Faruk Gökyurt/ İlksayfa 

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.