Ötük: "50 yaş altı körlüklerin bir numaralı sebebi diyabet"

Ötük: "50 yaş altı körlüklerin bir numaralı sebebi diyabet"

Diyabetin görme kaybına neden olabileceği gerekçesiyle ihmale gelmeyen bir hastalık olduğunu dile getiren Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Makbule Ötük, “Türkiye'de son yıllarda 50 yaş altı körlüklerin bir numaralı sebebi diyabet" dedi.

7-14 Kasım Diyabet Haftası sebebiyle, diyabet rahatsızlığının gözlerde oluşturduğu olumsuzlukları, şeker hastalarında yaşanabilecek göz problemleri ve alınması gereken önlemleri Dünya Göz Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Makbule Berna Ötük ile konuştuk. Op. Dr. Ötük, Türkiye ve Dünya’da son yıllarda yüksek oranda gözlemlenebilen diyabet, 50 yaş altı körlüklerin bir numaralı sebebi. Gözlerde diyabet sebebiyle oluşan hastalıklar arasında en sık görüleni olan ‘diyabetik retinopati’, görme oranında yaratabileceği kayıplar sebebiyle dikkat edilmesi gereken ve ihmale gelmeyen bir rahatsızlıktır” dedi.

doktor-makbule-otuk.jpeg

 GÖZ MUAYENESİ BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR 

“Türkiye ve Dünya’da son yıllarda çok daha yüksek oranda gözlemlenebilen diyabet, 50 yaş altı körlüklerin bir numaralı sebebi” ifadesini kullanan Ötük, “Diyabet, kanda bulunan glikoz ve şeker oranlarının artmasıyla ortaya çıkan ve aldığımız besinlerin direkt etki ettiği ciddi bir metabolik rahatsızlık. Retina damarlarının tıkanması sebebiyle göz rahatsızlıklarının oluşmasına yol açan bu hastalığa sebep olan kişilerin, düzenli göz muayenelerini aksatmadan gerçekleştirmeleri, görme yetisinin korunması açısından çok büyük önem taşıyor” diyerek uyarılarda bulundu.  

 RUTİN KONTROLLER ÇOK ÖNEMLİ 

Ötük, Diyabetin gözlere etkisinin tahmin edilenden daha fazla olduğunu belirterek, “Burada süre önemli. Her diyabetik hastada hemen diyabet teşhisi konduğu zaman göz tutulması tabii ki olmuyor. Belli bir süre zarfında, yavaş yavaş, çok sinsi bir şekilde ilerleyen hastalıktır. Hasta hiç fark etmez. Görme noktası eğer etkilenmezse bütün damar yapısını bozar. Zamanla damar yapısı o kadar bozuk hale gelir ki retina beslenemez, yeni damarlar oluşur ve bu oluşan kötü damarlar kanamalara sebep olur. Maalesef hastalarımızın çoğu bize görme kaybı başladığı zaman geliyor. Çok geç kalmış oluyorlar. O zamanda eski haline geri dönmesi mümkün olmuyor. Bu yüzden belli aralıklara rutin kontroller çok önemli. Çünkü erken dönemde görme noktasındaki damarlar etkilenmeden yakalarsak, gerekli tedavileri yaparsak körlüğün önüne geçebiliyoruz” diye konuştu.

goz_muayenesi_hastaliklarin_teshisinde_onemli.jpg

 ERKEN TEŞHİS KÖRLÜĞÜ ENGELLEYEBİLİR 

“Özellikle 50 yaş altı genç hastalarda tedavi çok daha agresif seyrediyor” diyen Ötük, “50 yaş altındaki hastalarda gerek tip1 diyabet gerekse de tip2 diyabette her ikisinde de göz tutulumu, ileri yaştaki hastalara göre daha agresif oluyor. O grup hastalar aynı zamanda normal yaşantılarına devam ettikleri için sonuçlar çok daha dramatik olabiliyor. İş göremez hale geliyorlar, körlük oluşabiliyor. Genç hastalar ‘bana bir şey olmaz’ tutumuyla yaklaşabiliyor. Rutin kontroller aksadığı için körlüğü daha sık görüyoruz. Bu da kronik hastalıkları ciddiye almadığımız için oluyor. Genç hastalar inatçı hasta grupları. Hasta olduklarını kabul etmiyorlar. Hasta doğru kişiye doğru zamanda ulaşırsa o zaman hastaların pek çoğu körlük olmadan yaşamlarını devam ettirebiliyorlar. Bu yüzden erken teşhis çok önemli” şeklinde konuştu.

diabetik1.jpg

 GÖRME KAYBI YAŞANABİLİR 

Ötük, “Gözlerde diyabet sebebiyle oluşan hastalıklar arasında en sık görüleni olan diyabetik retinopati, görme oranında yaratabileceği kayıplar sebebiyle dikkat edilmesi ve ihmale gelmeyen bir rahatsızlıktır. Şeker hastalığı, retinadaki kılcal damarların yapısını bozarak hücre kaybına yol açar. Damar geçirgenliğinin bozulmasına, sarı nokta bölgesinde sıvı ve yağlı maddelerin birikmesine ve beraberinde kılcal damarların tıkanarak beslenmeyen alanların ortaya çıkmasına neden olur. Retinada kendiliğinden kanayabilen yeni damarlar oluşur. Retinanın önünde ve içinde oluşan kanamalar gözün arka boşluğuna sızabilir. Damarlı zarlar oluşur ve sonucunda ciddi görme kayıpları, ağrılı göz tansiyonu yükselmeleri meydana gelir” diyerek açıklamalarda bulundu. 

pre-diyabet-nedir-h1531860251-850a6d.jpeg

 3-4 AYDA BİR GÖZ KONTROLÜ YAPTIRILMALI  

Diyabetin göz üzerinde etkilerinden bahseden Ötük, “Bu rahatsızlık sonucunda görme yetisinde yüzde 5 ile yüzde 90 arasında kayıplar yaşanmasına sebep oluyor. 50 yaş altındaki bireylerde dikkat edilmediğinde körlüğe yol açan bir numaralı sebep olarak karşımıza çıkıyor. Diyabet hastalarının, özellikle hastalığının beşinci yılından itibaren yılda en az bir kere göz muayenesi olmaları ve göz diplerini kontrol ettirmeleri gereklidir. Diyabetik retinopati teşhisi konulan hastalarda ise 3-4 aylık süreçlerde düzenli olarak muayenelerini gerçekleştirmeleri, görme yetisinin kaybedilmemesi açısından olmazsa olmaz bir durum” diye konuştu. 

seker-hastaliginiz-varsa-goz-muayenesi-olmaniz-sart_20180706103612.jpg

 DİYABETE KARŞI 9 ÖNLEM 

Ötük, son olarak diyabete karşı alınması gereken önlemlere değinerek konuşmasını noktaladı: “Şekerli yiyeceklerden uzak durun, gazlı içecekleri hayatınızdan çıkarın, çay ve kahve gibi içeceklere şeker yerine tatlandırıcı katın, her gün bir çay kaşığı tacın yiyin, alkolü olabildiğince az tüketin, margarin ile pişirilen yemekleri tüketmeyin, daha fazla sebze ve salata tüketin, tansiyonunuzun 140/90 seviyesinin altında kaldığından emin olun, sigara içmeyin.” 

Buket Beslen/ İLKSAYFA-

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.