Önemli olan önlem
Deprem Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, Düzce’de yaşanan 5,9 büyüklüğündeki depremin ardından artçı sarsıntıların devam edebileceğini söyledi. Özmen, “Deprem bir gerçeğimiz. Önemli olan bu gerçeği bilerek, deprem riskini azaltmak için çalışmalara başlamak.”
Dün sabah saat 04.08 sularında Düzce’de 5,9 büyüklüğünde şiddetli bir deprem meydana geldi. Depremin merkez üssü Gölyaka, Sarıdere olarak tespit edildi. Gerek Düzce’ye yakın olan bölgeler gerekse de komşu illerde depremin etkisi hissedildi. Konu ile ilgili gazetemize konuşan Deprem Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, “Yaşanan deprem beklenen İstanbul Depremi’nin öncüsü değildir. Birbirinden bağımsız fay hattı üzerinde meydana gelmiştir. Düzce Depremi’nin ardından artçı sarsıntılar devam edecek. Beklenen bir depremdi. Düzce’de yaşanan 5,9 büyüklükteki deprem, geçmiş yıllardaki istatistiklere baktığımızda yılda bir veya iki kez oluyor” dedi.
BEKLENEN BİR DEPREMDİ
Gazi Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bülent Özmen, deprem ve afet yönetimi konusunda birçok çalışmalar yaptı. Düzce’de meydana gelen 5,9 büyüklüğünde depremin artçı sarsıntılarının ise devam edeceğini söyledi. Özmen, “Deprem Ankara’ya oldukça uzak bir noktada Düzce’nin Gölyaka ilçesine yakın bir noktada meydana geldi. O bölgenin Kuzey Anadolu fay hattıyla ilişkili bir bölge olması nedeniyle o bölgenin deprem tehlikesinin yüksek olduğunu söyleyebilirim. Bu ve buna benzer büyüklükteki depremlerin zaman zaman meydana gelebileceği ile ilgili birçok çalışma var. Sonuç olarak da o bölge için beklenen bir depremdi diyebiliriz” diye konuştu.
DEPREM BİRÇOK KOMŞU İLDE HİSSEDİLDİ
AFAD, depremin derinliğini 6,81 kilometre olarak açıklarken depremden sadece Düzce değil Düzce’ye komşu olan birçok ilde sarsıntılardan etkilendi. Özmen, bu konuda ise şunları kaydetti: “Deprem ağırlıklı olarak merkez üssüne yakın olan yerlerde hissedildi. Düzce ilçesine yakın olan bölgelerde de sarsıntılar hissedildi. Bu iller Sakarya, Zonguldak, Ankara, İstanbul, Karabük, Kastamonu, Bartın gibi birçok komşu ilde hissedilmiş oldu. Birbirine çok uzak illerde de bu sarsıntı hissedildi. Ankara’da bu illerden biri. Deprem Ankara’ya çok uzak bir yerde olmasına rağmen etkileri gözlenebildi” diye konuştu.
ARTÇILAR 5 BÜYÜKLÜĞÜNE ÇIKABİLİR
Düzce depreminin ardından artçı sarsıntıların devam edebileceğini vurgulayan Özmen, “Şimdiye kadar ülkemizde birçok artçı deprem meydana geldi. En büyüğü 4,3 büyüklüğünde. 5,9 büyüklüğündeki depremin artçıları 5 büyüklüğüne kadar çıkabilir. Bunların sayısı zaman içerisinde azalsa da devamı mutlaka gelecektir. Birkaç ay sürer ve biter. Sonra tekrar olur” dedi.
İSTANBUL DEPREMİNİN ÖNCÜSÜ DEĞİL
Özmen, “Yaşanan deprem beklenen İstanbul Depremi’nin öncüsü değildir. Bu mümkün değil. Tamamen birbirinden bağımsız hatlar üzerinde Düzce Depremi meydana gelmiştir. Karadere fayı üzerinde olmuştur. Marmara Denizi içerisinde kırılması beklenen faylarla bugün meydana gelen ve bir kısmı kırılmış olan fayın bir ilişkisi söz konusu değil. Bu sebeple İstanbul Depremi’nin öncüsü diyemeyiz. Fakat yapılan bütün çalışmalar Marmara Denizi içerisinde de deprem tehlikesinin yüksek olduğunu bizlere gösteriyor. Bu depremden önce Marmara Denizi’ndeki deprem riski ne ise bu depremden sonra da aynı. Değişen bir şey olmadı” diyerek Marmara Denizi’ndeki tehlikenin azalmadığını açıkladı.
DAYANIKSIZ BİNALARDA HASAR OLUŞTU
Düzce’de meydana gelen depremin ardından birçok yapının yıkılmasını da ele alan Özmen, “Öncelikle bu noktada bizler yaşadığımız binaların deprem açısından dayanıklı olup olmadığından emin olmalıyız. Zemin özelliklerini dikkate alarak binamız eğer depreme dayanıklı olarak yürürlükte olan deprem tehlike haritası, bina deprem yönetmeliği ve zemin özellikleri dikkate alınarak yapılmışsa binalarda bu büyüklükteki bir depremde sorun olacağını düşünmüyorum. Yıkılan binalar açısından bakıldığında da bu kurallara uyulmadığı aşikârdır. Bunların haricinde de deprem ile ilgili planımızı yapmamız, zaman zaman uygulamamız, olası durumda gidebileceğimiz toplanma alanını araştırmamız gerekiyor. Yapmamız gereken ise kesinlikle camdan, balkondan atlamak. Bunu kesinlikle yapmamamız lazım. Paniğe kapılmadan beklememiz gerekiyor. Panik canımıza mal olabilir. Bunların dışında evimizdeki eşyaları sabitlememiz gerekiyor diyerek konuyu özetleyebilirim” şeklinde konuştu.
AÇIKLAMALARI UYGULAYIN
Özmen, Düzce’de depremi yakından hisseden vatandaşlara ise şu tavsiyelerde bulundu: “Tekrar böyle bir olayın yaşanmamasını diliyorum. Depremi yakından hisseden vatandaşlarımız yetkili kurum ve kuruluşların açıklamalarına dikkat etmeliler. Valiliğin, AFAD’ın söylediği bilgilere ulaşmaları lazım. Eğer eviniz bu büyüklükteki depremden hasar görmemişse teyakkuz halinde kalarak, dikkatli olmak şartıyla evlerine girebilirler.”
RİSKİ AZALTMAK İÇİN ÇALIŞMALAR YAPILMALI
Deprem istatistikleri incelendiğinde son 122 yıllık deprem istatistiğinde Türkiye’de çok fazla depremin oluştuğunun altını çizen Özmen, “Maalesef ülkemizde çok sayıda depremin oluştuğunu görebiliyoruz. Genelde yılda ortalama olarak 25 bine yakın deprem meydana geliyor. Her 6 yılda bir 7 ve üzeri büyüklükte deprem oluyor. Bugün yaşadığımız büyüklükteki deprem, geçmiş yıllardaki istatistiklere baktığımızda yılda bir veya iki kez oluyor. Bu açıdan bakıldığında da deprem açısından bizim ülkemizin sicili kabarık. Deprem bir gerçeğimiz. Önemli olan bu gerçeği bilerek deprem riskinin azaltılması için çalışmalara başlamalıyız” diyerek konuşmasını noktaladı.
Buket Beslen/ İLKSAYFA-
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.