Numan Kurtulmuş: "Filistin bizim milli meselemiz"

Numan Kurtulmuş: "Filistin bizim milli meselemiz"

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Türkiye'nin Filistin konusundaki duruşunun önemine vurgu yaparak, Türkiye'nin Filistin için mücadelesine kıyamete kadar devam edeceğini belirtti.

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, 5. Uluslararası Mehmet Akif Ersoy Bilim ve Sanat Ödülleri Töreni ile Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi 2024-2025 Akademik Yılı Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmada, Burdur'da olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, üniversite tarafından düzenlenen programı, önemli ve anlamlı bulduğunu belirtti.

Mehmet Akif Ersoy'un, büyük bir şair, edebiyat ustası, Türkçeyi en iyi kullananlardan birisi olarak gösterilebilecek bir üstat, kültürün, sanatın, şiirin, anlatmanın simgesi olmuş büyük bir kişilik olduğunu kaydeden Kurtulmuş, "Her şeyden evvel Mehmet Akif Ersoy, Milli Kurtuluş Mücadelemizin öncülerinden, önderlerinden, verdiği vaazlarla, yaptığı konferanslarla, şiirleriyle, sürekli halkın içerisinde olan ve halkı milli mücadelenin saflarına davet eden mukni hitabet kabiliyetiyle şüphesiz ki Milli Mücadele'nin en abidevi şahsiyetlerinden birisidir." ifadesini kullandı.

Mehmet Akif Ersoy'un aynı zamanda bir dava adamı ve bir mütefekkir olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, "Akif, bu milletin tarihine, köklerine ve geleceğine olan bağlılığıyla örnek bir şahsiyetin nasıl olacağını da gösterdi." diye konuştu. Ersoy'un yaşadığı dönemin şartlarıyla, onun hissettikleriyle bugün yaşanan dönem arasında büyük benzerlikler bulunduğunu kaydeden Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Her şeyden evvel Akif'in fikriyatının ana omurgası istiklal fikridir. İstiklalin de iki ayağı vardır; bağımsızlık ve hürriyet. Bağımsızlık, bu milletin en temel karakteristiklerinden birisidir. Akif'in de şiirleriyle, fikirleriyle, konuşmalarıyla ortaya koyduğu istiklal kavramının temelinde bir tarafında bağımsızlık, diğer tarafında o bağımsızlığın olmazsa olmaz koşulu hürriyet vardır. Özgür olmadan, hür olmadan bağımsızlığın bir anlamı yoktur. Dolayısıyla bu ikisini, bireyin ve toplumun bağımsızlığı ve özgürlüğü kavramı içerisinde bir potada eritmiş büyük bir mütefekkir olduğunun da altını çizmemiz lazım. Akif'in fikri dünyasının en temel kavramlarından birisi; milli birlik ve beraberliktir. Farklılıklarıyla bir arada yaşamak, aslında bir milleti millet yapan en temel unsurlardan birisidir. Hele hele Türk milleti gibi bir imparatorluk bakiyesi olan, 4-5 milyon kilometrekarelik imparatorluk alanında ne varsa hemen hemen hepsini bugünkü Anadolu topraklarında barındıran bir milletin birlikte, beraberce yaşamaktan ve farklılıkları bir zenginlik aracı haline getirmekten başka hiçbir seçeneği yok."

Milli şairin tarih şuuruna da işaret eden Kurtulmuş, "Kökü mazide olan ati, bizim tarih şuurumuzun bir cümlede özetlenmiş halidir. Mazisinden kopuk bir gelecek olmaz, mazisinde takılıp kalan bir gelecek de olmaz. Mazide takılıp kalarak, orada olanları anlamaya çalışarak milletin geleceğine ilişkin söylenecek çok fazla sözler de yoktur. Sadece ders çıkararak, geçmişte ne olduğunu, her bir olayın bu milletin milli tarihi içerisinde neye tekabül ettiğini iyi bilerek bugünü çözümlemek ve geleceğe dair hedeflerimizi güçlü şekilde kurmamız gerekir. Bunun için diyoruz ki yarının şekillenmesi için mutlaka bu milletin, özellikle gençlerin çok kuvvetli bir tarih şuuruna sahip olması ve bu tarih şuuru içerisinde geleceği şekillendirecek adımları atması gerekir." değerlendirmesinde bulundu.

Kurtulmuş, Mehmet Akif Ersoy'dan öğrenilen önemli konulardan birisinin de "toplumsal vazife şuuru" olduğunu dile getirerek, bir tarih şuuru içerisinde ortak hedeflerin sorumluluk duygusu yüksek bir şekilde yerine getirilmesinin önemini vurguladı.

"OYUN HİÇ DEĞİŞMİYOR"

TBMM Başkanı Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dünkü emperyalistler sadece isim ve nitelik değiştirerek yine coğrafyamıza gelmişler, ufacık bir kara parçası olan Gazze'nin karşısına uçak gemilerini, savaş gemilerini dizmişler, dünyanın en üstün savaşma kabiliyetine sahip silahlarını kullanarak bir halkın üstünde soykırımı icra ediyorlar. Soykırımı icra edenler sadece İsrail'in Netanyahu ve çetesi değildir. Bu soykırıma yardımcı olanlar, destek olanlar, orduları ve siyasetleriyle, BM dahil uluslararası alanda verdikleri destekleriyle bu soykırıma yardımcı olanlar dünkü emperyalistlerin birebir aynısıdır. Dün başka bir kılıkla, başka bir isimle geliyorlardı, bugün başka bir adla geliyorlar. Oyun hiç değişmiyor. Yine bu coğrafyada, mesela 1917'de Osmanlı, Filistin topraklarından çekilmek zorunda kaldığında, İngiliz'in yaptığı ilk şey Filistin topraklarında Yahudi yerleşimcilere yer açmaktır. Bugün de İsrail'e koşulsuz destek verenlerin bu coğrafyada yaptıkları en önemli şey İsrail'in toprak işgallerine seyirci kalmak, ona zemin hazırlamak ve ona destek olmaktır. Oyun hiç değişmiyor. Oyunu bozmak için de Allah'ın izniyle Türkiye olarak bütün irademizle ortadayız ve bu mücadeleyi sürdürmeye gayret ediyoruz."

Osmanlı İmparatorluğu Filistin topraklarından çekilmeden evvel başvurulan yöntemin, bugünkü adıyla vekalet savaşının unsurlarını oluşturduğunu, ülkede terör örgütlerinin kurulduğunu anımsatan Kurtulmuş, sonradan İsrail devletinin kurulmasını sağlayan terör örgütlerinin de bunların arasında bulunduğunu söyledi. Bugün de savaş meydanında birebir karşısına çıkamadıkları milletlere terör örgütleri vasıtasıyla, kahpece, kalleşçe ve arkadan saldırıldığını dile getiren Kurtulmuş, şunları kaydetti:

"Osmanlı Cihan Devleti içerisinde bu saydığım birkaç örnek bile terör örgütlerinin bugün ne işe yaradığını, kimler tarafından kurulduğunu, niçin desteklendiğini, niçin beslendiğini gösteren en önemli tarihsel örneklerden biridir. Bunlar Kürtleri çok sevdikleri için PKK/PYD'ye destek veriyor değiller. Bunlar bir takım unsurları çok sevdikleri için DEAŞ'a destek veriyor değiller. Bunlar yine Afrika'da Boko Haram'a destek verirken, bu örgütlerin mensuplarını sevdikleri için değil. Bu coğrafyadakilerin hiçbirini sevmedikleri için terör örgütlerine destek veriyorlar. Buna karşı uyanık olmak, aynı senaryonun ikincisine karşı Türkiye olarak, birlik, beraberlik içerisinde karşı çıkmak mecburiyetindeyiz."

"FİLİSTİN BİZİM MİLLİ MESELEMİZ"

Numan Kurtulmuş, Gazze'de yaşananları hiçbir zaman uzakta bir yerde yaşananlar olarak görmediklerini, çünkü, Gazze'den gelen kahramanların, şehitlerin Çanakkale abidesinde ve oradaki mezarlıkta, Anadolu'nun insanı ile yan yana yattığını bildiklerini dile getirdi. "Filistin meselesi bizim için milli bir meseledir" ifadesini kullanan Kurtulmuş, dün neyse bugün de aynı şekilde bu coğrafyanın birleşmesi ve bütünleşmesinin önündeki en önemli meselenin, Filistin üzerinden bölgenin tekrar dağıtılmaya çalışılması senaryosu olduğunu belirtti.

Kurtulmuş, bu senaryoya karşı çıktıklarını ve var güçleriyle mücadele ettiklerini dile getirerek, "Filistin meselesini, Gazze'de yaşananları, bizim için bir milli mesele, insanlık için de çok büyük insanlık onuru etrafında birleşmemiz gereken bir mesele olarak görüyoruz. Her platformda, başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere, her uluslararası platformda Gazze'deki mazlum halkın taleplerini, onların sesi, soluğu olabilmek için gündeme getiriyoruz." dedi.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.