Mourinho Hangi taktikle takımları zirveye çıkardı?

Mourinho Hangi taktikle takımları zirveye çıkardı?

Sezona beklenen altında giriş yapan Fenerbahçe, yaşanılan Galatasaray mağlubiyetinin ardından Mourinho sezonun henüz başı olması rağmen taraftarlar tarafından sert eleştirilere maruz kaldı.Peki, Mourinho etkisini ne zaman göreceğiz? İşte detaylar...

Sezona beklenen altında giriş yapan Fenerbahçe, yaşanılan Galatasaray mağlubiyetinin ardından Mourinho sezonun henüz başı olması rağmen taraftarlar tarafından sert eleştirilere maruz kaldı. Her ne kadar Fenerbahçe ligde 2.17 puan ortalaması ile mücadele etse de Mourinho’nun oynattığı futbol taraftarı hiçbir zaman tatmin etmedi.Peki, herkesin kafasındaki soru “Mourinho effect” yani Mourinho etkisini ne zaman göreceğiz? Mourinho takımları hangi sistemde başarılı oldu? Mourinho ne oynatıyor? Bütün bu sorulara cevap olacak bilgiler haberimizde. İşte José Mourinho futbolu.

KALBURÜSTÜ TAKIMLARI NASIL ZİRVEYE TAŞIDI?

Mourinho futbolunu incelemeye 2009-2010 İnter’inden başlıyoruz. İnter başarılı geçen 2008-2009 sezonun ardından yaz transfer sezonunda da hız kesmedi. Milito, Motta, Eto’o, Sneijder, Lucio gibi dünyaca ünlü isimler İnter’in yolunu tuttu. Bu tarihi sezonda Mourinho’nun en sık oynattığı diziliş 4-3-1-2 ya da baklava 4-4-2 olmuştu. Ancak Portekizli çalıştırıcı zaman zaman 4-2-3-1 dizilişini de kullanıyordu. Mourinho’nun asla vazgeçmediği dörtlü savunmanın temeli Lucio ve Samuel’den oluşuyordu. Beklerde Zanetti ve Maicon, orta sahada Cambiasso, Stankovic, Motta, ileride Sneijder, Eto’o, Milito yer alıyordu. Mourinho’nun geri dörtlüsünün en önemli özelliği risksiz ve kısa paslarla oyun kurmalarıydı. Zaman zaman Cambiasso iki stoperin arasına girerek oyun kuruyordu. Cambiasso’yu marke eden herhangi bir oyuncu olduğu zamanlarda hemen Motta’nın gelip top aldığını çok sık görmek mümkündü. Orta sahanın son elemanı olan Stankovic’in asli görevi ise ofansif bir oyun anlayışı sergileyip rakip stoperleri geriye püskürtüp takım arkadaşlarına alan açmaktı. Stankovic’in en önemli özelliklerinden biri de box to box oynama elverişli oluşuydu. Stankovic’in oyun tarzı Fenerbahçe’den Syzmanski’ye oldukça benzediğini söylemek mümkün. Orta saha dörtlüsün en temel özellikleri hayli defansif ve kontra atak temelli oyunculardan kurulu olmasıydı. Bu çarkın en kusursuz işlemesi gereken parçası olan orta sahanın geçiş oyunlarında ortaya koydukları istikrar ve tempo onları bu takımın vazgeçilmezi yapıyordu. Gol bulunduktan sonra derinlere kadar gelerek üç puanı hanelerine yazdırdıkları bir çok maç saymak mümkün. Takımın ofansif gücünün büyük bir kısmını ise Sneijder oluşturuyordu. Kusursuz top tekniği, şut tehditine ve sonsuz saha içi özgürlüğe sahipti. Çoğu zaman derinlere inip oyun kurulumunda da önemli bir rol alıyordu Wesley Sneijder.

jose.jpg

GOLLERİN 5’DE 1’İ KONTRATAKTAN GELDİ

Mourinho’nun bu futbol anlayışı o dönem sıkıcı olarak adlandırılıyordu. Ancak İtalyan ekibi o sezon 75 gol atmıştı ve maç başına ortalama 16 şut çekmeyi başarmıştı. Mourinho’nun oyun anlayışını en iyi özetleyen istatistik ise o sezon atılan gollerin 16 tanesini kontrataktan bulmasıydı, bu sayı en yakın takipçisinin tam 2 katıydı. Mourinho’nun İnter’i genelde ön alanda pres yapmayı tercih etmezdi. Rakibi daha çok orta alandan kalabalık bir şekilde karşılayıp, topu kaptıktan sonra hızlı çıkmayı amaçlayan bir ekipti. Atakların büyük bir bölümü Cambiasso’nun ayağında başlardı. Cambiasso’nun ilk hedefi kendini sol çizgiye atan Eto’o’yu topla buluşturmaktı. Maicon’nun sağdan etkili bindirmeleri de takımın en önemli hücum güçlerinden biriydi. Maicon’nun bu bindiremelerde boşalttığı alanı doldurmak görevi ise tam bir emniyet sibobu olan Stankovic’e düşüyordu. Rakibin kanat efektlerine göre İnter’in dizilişi 4-2-3-1 ‘e evriliyordu. Bu sistemde Stankovic ve Cambiasso çift 6 numara gibi oynuyordu. Eto’o ise bir orta saha gibi konumlanıyordu.

inter.jpg

İNTER AVRUPA’NIN ZİRVESİNDE HANGİ SİSTEMLE ÇIKTI?

Peki, adeta kusursuz bir çarkın dişlileri gibi işleyen bu takım Avrupa sahnesinde nasıl zirveye çıktı? Aslında bakacak olursak ufak tefek değişikliklerle temelde aynı oyunu oynuyorlardı. Portekizli teknik adam Şampiyonlar Liginde 4-2-3-1 diziliminden kolay kolay vazgeçmiyordu. Bu dizilişin sol kenarında genellikle Goranpandev’i görüyorduk. Bu taktikle Eto’o sağ kenara yanaşıp, belkide Şampiyonlar Ligi tarihinin en iyi ikililerinden olan Eto’o-Maicon ikilisini oluşturuyorlardı. Genel olarak Mourinho’nun futboluna bakacak olursak. Ünlü teknik adam hiçbir zaman topu rakibe vermekten çekinmiyordu. Temel prensibi, top onlarda kalsın ancak tehlike yaratmalarına izin vermeyelim anlayışı üzerineydi. Mourinho’nun çalıştırdığı takımlara baktığımızda istisnasız hepsinin kusursuz takım savunması yaptığını görmek mümkün. Takımlarında genellikle hızlı oyuncular tercih eden Mourinho’nun sisteminde bekler ve kanatların uyumu sistemin temel taşlarından birini oluşturuyordu. Bekleri öne çıkarmaktan asla vazgeçmeyen Mourinho, beklerin arkalarında bıraktığı boşluğu hemen dolduracak fizik gücü yüksek ve disiplinli orta saha oyuncuları tercih ediyordu. Savunma hattı ise ayakları düzgün, risk almayan stoperlerden oluşuyordu.

MOURİNHO FENERBAHÇE’DE HANGİ SİSTEMİ OYNATIYOR?

Jose Mourinho, Fenerbahçe’ye geldiği ilk günden itibaren eski takımlarında oynattığı hiçbir oyunu oynatmayı başaramadı. Genel anlamdı oynatmaya çalıştığı futbol İnter’dekinden pek farklı değil ancak oyuncu profillerine ve yaş ortalamasına baktığımız zaman günümüz Fenerbahçe’si ve dönemin İnter’i arasında pek fazla ortak nokta bulunmuyor.

Öncelikle İnter’de her oyuncu takım savunmasına fazlasıyla katkı veriyordu. Ancak Fenerbahçe’de Dzeko ve Tadic takım savunmasında neredeyse hiç yoklar. Bunun yanında Saint Maximin’in de savunmaya destek verecek bir oyun tarzı bulunmuyor. Hal böyle olunca bu üç oyuncunun savunma zafiyetini geri kalan oyuncular telafi etmeye çalışıyor. Bu durum da Mourinho’nun üzerine kurulu olan takım savunması temeline bir hayli zarar veriyor. Fenerbahçe top kaparken çok efor sarf ediyor ve geçiş oyunları oynayacak gücü ve enerjisi kalmıyor. İnter zamanındaki 6 numarası olan Cambiasso ile İsmail Yüksek’in oyun tarzlarını kıyasladığımız zaman Fenerbahçe’nin geçişlere neden iyi kullanamadığı çok açık bir şekilde anlaşılıyor. Cambiasso’nun temel hüneri soğukkanlılığı ve pas kalitesi olduğunu düşünürsek İsmail Yüksek bu noktalarda sınıfta kalıyor. İsmail daha çok hamle yap, topu kap, kısa oyna oyuncusu. Mourinho’nun futbolunda geçiş oyunun 6 numaradan başladığını düşünürsek İsmail geçiş oyunu başlatabilecek bir oyuncu değil. Sofyan Amrabat’a bakacak olursak da onun pas kalitesi nispeten İsmail’in üzerinde olsa da onun da Cambiasso seviyesinde olduğunu söylemek güç. Mourinho İnter esintilerini yaşatan tek oyuncunun Syzmaski olduğunu söyleyebiliriz. Stankovic ve Syzmanski benzerliğini İnter bölümünde anlatmıştık.

Mourinho’nun eski takımların sisteminde her zaman ileride genç dinamik ve hızlı oyuncular bulunuyordu. Hatta Maximin hamlesi sırf bu yüzden yapıldı denebilir. Ancak Dzeko ve Tadiç ilerde o kadar yavaş kalıyorlar ki Fenerbahçe’de topun hızı maçın büyük bölümünde çok düşük kalıyor bu durumda sıkıcı ve kısır futbolu beraberinde getiriyor. İnter’den bahsederken Mourinho’nun sisteminde bekler ve kanatların uyumundan bahsetmiştik. Fenerbahçe’ye bakacak olursak bekler ve kanatlarda bir uyum görmek bir hayli zor. Mert Müldür-Tadic ve Ooserwolde-Maximin bağlantılarının zayıf olduğu apaçık ortada.

Fenerbahçe’nin savunma kurgusu nispeten Jose Mourinho’nun istediği tarzda diyebiliriz. Bu sebepten dolayı yaz transfer sezonunda savunma hattına herhangi bir takviye istemedi.

Bütün bunları hesaba katarsak Fenerbahçe Mourinho’nun geçmiş senelerde oynattığı kontratak futbolunu oynayabilecek bir takım değil. Ya Jose Mourinho sisteminden vazgeçecek ya da oyuncu profillerinden. Sezonun şu aşamasında oyunculardan vazgeçmenin mümkün olmadığını düşünürsek Mourinho 30 yıllık teknik direktörlük hayatından hiç kullanmadığı, takımdaki oyunculara uygun yeni bir sistemle izleyici karşısına çıkacak. Sezonun geri kalanında Jose Mourinho’nun Fenerbahçe’si bakalım neler yapabilecek? hep beraber göreceğiz.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.