Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşını nasıl yazdı? Akif'i Hasan Basri Çantay mı ikna etti?

Mehmet Akif Ersoy, İstiklal Marşını nasıl yazdı? Akif'i Hasan Basri Çantay mı ikna etti?

Mehmet Akif'i İstiklal Marşını yazmaya kim ikna etti? Hasan Basri Çantay’ın, İstiklal Marşı’ndaki rolü neydi? Mehmet Akif ile Hasan Basri Çantay’ın hayatı nerede kesişti? Mehmet Akif’le Hasan Basri’nin buluşma adresi neresi?

İstiklal harbinin iki büyük kahramanı… Mehmet Akif Ersoy ve Hasan Basri Çantay. Kurtuluş savaşında önemli roller üstlenen iki dev şahsiyet. Vatan için dertlenen, düşünen, mücadele eden, çarpışan ve adlarını tarihe altın harflerle yazdıran iki büyük mütefekkir.

Birisi kahramanlık ve destansı şiirler üzerine yoğunlaşıyor; Milli Mücadele’ye aksiyon katıyor, heyecan katıyor, yeri geldiğinde dertleniyor, kederleniyor, aynı zamanda vatan aşkıyla coşuyor, coşturuyor.

Diğeri kadere teslimiyetin ve Allah’a dayanmanın sembol ismi. Kur’an-ı Kerim’e adanmış bir hayat.

An itibariyle ülkemizde Hasan Basri Çantay’ın Kur’an-ı Kerim tefsirinin yerini doldurabilecek bir eser yazılamamıştır.

Mehmet Akif Ersoy ve Hasan Basri Çantay…

Her ikisinin de sözünün üzerine söz söyleyecek, eserlerinin üzerine eser koyacak bir fani çıkamamıştır.

Peki Hasan Basri Çantay ile Mehmet Akif’in yolları nasıl kesişti? Mehmet Akif'i İstiklal Marşını yazmaya kim ikna etti? Hasan Basri Çantay’ın İstiklal Marşı’nın yazılmasındaki rolü neydi? Mehmet Akif İstiklal Marşı’nı nasıl yazdı?

İşte Cevabı:

Mehmet Akif Ersoy’un doğumunun 145. sene-i devriyesinin hatırası adına İstiklal Marşı sürecini sizler için derledik:

Yedi düvele karşı verilen Kurtuluş Savaşı sona ermiş, bir millet mücadelesiyle destan yazmıştı. 250 bin Mehmetçik gözünü kırpmadan vatan için seve seve canını feda etmişti.

Elbette her karış toprağı şehit kanıyla yoğrulan bu aziz vatana marş yazmanın vakti gelmişti. Marşı yazdırmak için dönemin Milli Eğitim Bakanlığı bir yarışma açar ve birinci gelene 500 lira ödül koyar. Yarışmaya katılım yoğun olmuştur. Fakat yazılan şiirlerin hiçbirisi beğenilmemiştir.

Mehmet Akif Ersoy’u bütün halk tanımaktadır ancak yarışmaya neden katılmadığı merak konusu olmuştur?

Bu konuda Milli Kahraman Mehmet Akif Ersoy’un cevabı net olmuştur:

“Ben milletim için parayla şiir yazamam!”

İşte bu noktada Mehmet Akif’in çok yakın arkadaşı ve kendisi gibi milletvekili olan Hasan Basri Çantay devreye girer.

Hasan Basri Çantay ile Mehmet Akif Ersoy’un TBMM dışında, sık sık buluştukları adres Ankara’nın Altındağ ilçesinde bulunan, Hamamönü’deki Tacettin Dergahı dır. Bir gün aralarında şöyle bir diyalog geçer:

Akif: Hayrola Hasan Basri! Ne yazıp duruyorsun?

Çantay: Meşgul etme beni. Çok önemli şeyler yazıyorum.

Akif: Sahi ne yazıyorsun sen?

Çantay: Ne olacak, şiir yazıyorum.

Akif: Şiir mi? Güldürme beni. Gerçekten sen şimdi şiir mi yazıyorsun?

Çantay: Elbette şiir yazıyorum.

Akif: Şimdiye kadar hiç şiir yazdığını görmedik de… Ne şiiriymiş bu?

"İSTİKLAL MARŞI'NI YAZIYORUM"

Çantay: İstiklâl Marşını yazıyorum. Yarışmaya katılacağım.

Akif: İstiklâl Marşını sen mi yazıyorsun?

Çantay: Evet, ben yazıyorum. Ne yapalım, sen yazmayınca bu iş bize kaldı

Akif: Yaa, öyle demek! Ama Hasan, ödül var, sen duymadın mı?

Çantay: Ödül varsa var. Olsun.

Akif: Bak Hasan! Ben milletim için parayla nasıl şiir yazarım! 250 bin şehit bu vatan için canlarını seve seve verirken, benim bu vatan için parayla şiir yazmam olur mu hiç? Biz bu vatan için gerekirse kanımızı akıtır, canımızı seve seve veririz. Gerektiği zaman şiir de yazarız; ama bunları hiçbir zaman para karşılığı yapmayız.

Çantay: Ne yapalım? Yarışmayı açan Maarif Vekaleti. Ödülü koyanlar da onlar. Ödül konulmuş bir kere. Elimizden ne gelir?

Akif: Bana bak Hasan, bu işin şakası yok. Ben milletim için parayla şiir yazamam. Söyler misin bana… Çanakkale’de yatan 250 bin şehit kaç para aldı? Bunlardan hangisi canını para karşılığı verdi? Hayır Hasan, hayır! Ben yapamam!

Çantay: Bak Akif! Ben de senin gibi düşünüyorum. Söylediğin sözlerin hepsine katılıyorum; ancak sana bir sorum var?

Akif: Neymiş bakalım sorun?

ÖDÜL OLMASA YARIŞMAYA KATILIR MISIN?

Çantay: Ödül olmasa bu yarışmaya katılır mısın?

Akif: Ne demek katılır mısın? Elbette katılırım.

Çantay: Öyleyse rica edelim ödülü kaldırsınlar.

Akif: Mümkün değil, kaldıramazlar; çünkü ilan ettiler. Herkes bunu biliyor. İsteseler de kaldıramazlar. Olmaz artık.

Çantay: Akif, madem buna da olmaz diyorsun; öyleyse başka bir çözüm bulalım.

Akif: Nasıl bir çözüm?

Çantay: Ben diyorum ki, sen bu yarışmaya katıl.

Akif: Sonra ne olacak? Ödül ne olacak?

Çantay: Ödülü de alma. Ülkemiz savaştan yeni çıktı. Herkes perişan. İnsanlar aç susuz. Bir sürü çocuk yetim, anneler dul kaldı. Ödülü bunlara bağışlarsın, olup biter.

Akif: Sahi böyle olur mu dersin? Bak bunu hiç düşünmedik.

Çantay: Niçin olmasın? Ödülü vatan için alacağız, yine vatan için şehitlerin yetimlerine bağışlayacağız. Ne dersin buna?

Akif: Ver Hasan, ver şu kâğıdı, kalemi bana!

ak-001.jpg

Gazeteilksayfa.com


HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.