Mamak’ta 749. Vuslat Yıldönümü’nde Hz. Mevlana anıldı

Türk- İslam kültürünün başta gelen mimarlarından Hz. Mevlana Celalettin Rumi 749. Vuslat yıldönümünde anıldı. Mamak Belediyesi ile Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi ortaklığında Necmettin Erbakan Kültür Merkezi’nde yapılan anma törenine protokolün yanı sıra çok sayıda Mamaklı vatandaş katıldı. Programda Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi, Türk Müziği İcra Heyeti’nin performansı izleyenlere duygu dolu anlar yaşattı. Programın açılış töreninde konuşan Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, sevgi ve kardeşliğe vurgu yaptı. Köse, “ Rabbimizin bize bahşettiği kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’den ve ‘Yaşayan Kur’an’ olarak ifade edilen sevgili Peygamberimizden ve bu yoldan giden diğer âlimlerden sevgi ve kardeşlik meşalesini taşıyarak birlik ve beraberliğimiz koruyacağız” dedi.  

Program sonunda gazetemize özel açıklamalarda bulunan Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Özden ise, “Hz. Mevlana insanlığa çok önemli bir şey söylemiştir: ‘Gel ne olursan yine gel.’ Bu hoşgörü şüphesiz Türk-İslam sentezinin dünyaya verdiği en önemli mesajdır. Bu yüzden Mevlana’yı anlayabilmek için çok okumak, çok düşünmek ve kıssalarından hisse çıkarabilmek çok önemli” cümleleri ile Mevlana’nın Türk- İslam sentezine kattığı değerden söz etti. 

MEVLANA ANADOLU’NUN GÖNÜL MİMARIDIR 

Murat Köse; “Vuslatının 749. Seneyi devriyesinde Anadolu’nun manevi mimarlarından Mevlana Celalettin Rumi’yi rahmetle yâd ediyoruz. Dilin söylediği kulak, kalbin söylediğini kâinat dinlermiş. Mevlana kalple söylemesini bilen bir mütefekkirdir. Hakka kavuşacağı günü mutlulukla bekleyen Mevlana Celalalettin Rumi, o günü Şeb-i Arus adlandırırken de kalp dilini kullanmıştır. Vuslatının üzerinden 7 buçuk asır geçmesine rağmen insanlar onun derin tefekküründen, Hakka olan aşkından ve koşulsuz sevgisinden hala nasiplenmektedir. Bin yıl öncesinde Orta Asya’dan gelerek vatan edindiğimiz bu asil topraklarda Hoca Ahmet Yesevi’nin Divanı’nda gelen rüzgâr ve bu rüzgarla Hacı Bayram-ı Veli, Yunus Emre, Hacı Bektaş-ı Veli ve Mevlana gibi sayısız âlim ve ilim insanı bu muhabbet iklimini oluşturmuştur. Asırlardır süre gelen bu muhabbet iklimi kardeşliği, barışı ve buna benzer diğer değerlerimizi yaşamış bu günlere getirmiştir. Bu iklimin oluşmasında çok etkili olan düşünce ve gönül mimarlarından biridir” ifadelerini kullandı. 

“ESERLERİNDEN DERS ALIYORUZ” 

Köse, “Hz. Mevlana’nın yaşadığı dönemlerde Anadolu insanı, Mevlana’nın barış ve sevgi mesajlarına kulak vererek varlığını devam ettirmiştir. Kapısının her gelene açık olduğu dergâhında Anadolu halkına maddi ve manevi anlamda kol kanat germiştir. Hz. Mevlana’nın gönül dünyasından yansıyan tavsiyeler bozgunculuğu, fesadı ve kıskançlığı silip atarak zamanı ve mekânı aşan bir kardeşliğin oluşmasını sağlamıştır. Ölüm ile düğünü birleştirerek dünya hayatının geçiciliğini vurgulamıştır. Varlığı ‘hiç’likle ifade ederek ahlaki bir duruşta hakka adanmış bir yürek görülür. Mevlana’nın eserlerinden ve hayatından çıkaracağımız pek çok ders vardır. Sevgi ve muhabbet iklimine kavuşmak için öğütlerine kulak veriyoruz” ifadelerine yer verdi. 

 ÂLİMLERİN YURDU ANADOLU 

Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erhan Özden ise, “Mevlana Celalettin Rumi Hazretleri’nin 749. seneyi devriyesi münasebeti ile hazırlamış olduğumuz vuslat yıl dönümü Şeb-i Arus etkinliğini, Mamak Belediyesi ev sahipliğinde gerçekleştirdik. Program Ankara Müzik ve Güzel Sanatlar Üniversitesi ve Yıldırım Beyazıt konservatuvar hoca ve öğrencilerinin icrası olarak gerçekleşti. Türk- İslam sentezinin bütün dünya üzerinde tanınmasında ve yayılmasında birçok coğrafyayı etkilemesinde şüphesiz Yunus Emre gibi, Karacaoğlan gibi, İbni Sina, Farabi ve ismini sayamadığım pek çok âlim, şair, filozof ve bunların içinde ayrı bir öneme sahip Mevlana Hazretleri sanata, musikiye ayrı bir muhabbet besliyor” dedi. 

 GÖNÜL DÜNYAMIZI ZENGİNLEŞTİRDİ 

Rektör Özden, “Dünyada tasavvuf kültüründe en çok okunan konuşulan eserlerin başında yer alan Mesnevi Şerif ilk 18 beyti musiki ve ney ile başlar. Mevlana mesnevinin ilk iki dizesinde; “Dinle neyden, dinle musikiden, ayrılıklardan şikâyet ediyor” diye başlar. Mevlana musikiyle, sanatla ama en önemlisi Allah sevgisi ve Hz. Muhammet’in sevgisi ile sanatını insanlara sunmuştur.  Anadolu’ya yerleşen Türklerin, gönül dünyalarını zenginleştirmiştir” diye konuşan Özden, Mamak Belediyesi ve etkinlikte katkısı olanlara teşekkür ederek sözlerini noktaladı.    

Faruk Gökyurt/ İLKSAYFA-