Mamak Belediyesi’nden ‘Sokak Hayvanları Çalıştayı’

Mamak Belediyesi, sokak hayvanları konusunda çalışmalarına devam ediyor. Belediye, sokak hayvanları sorununu düzenlediği çalıştayla sivil toplum kuruluşlarından dinledi. "Sokak Hayvanları Çalıştayı"na katılımcı sınırı koyulmadı. Hayvansever derneklerinden sokakların güvenliğini benimseyen sivil toplum kuruluşlarına kadar birçok kurum ve kuruluş çalıştaya katıldı. Çalıştayın açılış konuşmasını gerçekleştiren Mamak Belediye Başkanı Murat Köse, “Sokak hayvanları konusunda eksiklikleri tamamlamak adına bir araya geldik. Herkesin düşüncesi bizim için çok önemli. Samimiyetle yaklaşıyoruz bu konuya ve sizlerden de destek bekliyoruz. Yarın bugünden daha iyi olacak” dedi.

3 oturum şeklinde gerçekleştirilen çalıştayda; 5199 sayılı kanun çerçevesinde sokak hayvanları, hayvan hakları ve barınak koşulları, küpeli hayvanlar, kısırlaştırma, köpek korkusu, sahipsiz köpeklerin sebep olduğu hak ihlalleri ve hukuksal durum, hayvanlar için daha iyi yaşam alanları ve besleme odaklarının yapılması ile ilgili konu başlıkları üzerinden konuşmacılar görüşlerini ifade etti.

“KAMU PERSONELİ BİLGİLENDİRİLMELİ”

Konu hakkında gazetemize konuşan, Avukat Meltem Zorba; “Sokaklarımızda var olan köpek sorunu meselesi ile gönüllü olarak ilgileniyorum. Köpek mağdurlarının davalarını yürütüyorum. Sorunun sokakta başıboş hayvan kalmayacak şekilde hem insanlar hem de hayvanlar açısından tehdit olunmayacak şekilde çözüleceğini düşünüyorum. Bu konuda ki sorumluluk kamu kurumlarına düştüğü gibi aynı zamanda gönüllülerin ve STK’larında bu işlerde sorumlu olduğunu düşünüyorum. Esasen bu konu ile en açık kanun 5199 sayılı hayvanları koruma kanunu bu kanun hayvan hakları kanun değil hayvanları koruma kanunu böyle kabul edilmesinin sebebi hayvanın davranışlarından sorumlu olmamasıdır. Bu kanunlar bazı hayvan severler tarafından kötü niyetli olarak kullanılmaya çalışıyor. Şuan ki sorunumuz sahipsiz başıboş köpekler. Bu köpeklerin güvenli alanlara toplanması gerekir. Bu konuda yasa da bu hakkı açık bir şekilde veriyor. Saldırgan köpeklerin sokaklarda bırakılması bana göre suçtur. Çünkü Türk ceza kanunu 177. Maddesi’ne göre bu köpeklerin mutlak suretle toplanması gerekir. Deniyor ki saldırgan köpekler on günlük rehabilitasyondan sonra salınmalı böyle bir hüküm yok. Olmayan hüküm ile kamu kuruluşlarında personeller zor durumda bırakılıyor. Kamu kurumlarında personelin eğilmesi ve bilgilendirilmesi gerekir” ifadelerini kullandı.

“PERSONEL EĞİTİLMELİ”

Patili Dostlar Derneği Başkanı Mesut Cantürk, Ankara’da 50 tane Sivil Toplum Kuruluşu olduğunu ancak çalıştaya katılım sayısının bu kadar az olmasının kendilerini üzdüğünü belirtti. Cantürk, patili dostlar için kedi-köylerin, köpek-köylerin yapılması önerisinde bulundu. “Ortak paydada buluşup çözümler üretmeliyiz. Bakım evlerinde görev yapan personellerin psikoeğitimden geçirilmesi gerekiyor. Sorunlu personellerin barınaklarda çalıştırılmaması lazım.” Mamak Belediye Başkan Yardımcısı Molla Ali Çetin de bu önerinin yerinde bir öneri olduğunu söyleyerek konu ile ilgili çalışmaların yapılacağını ifade etti.

“POPÜLASYONUN ÖNÜNE GEÇİLMELİ”

Çalıştayda sorunun ana nedenleri anlatıldı; çözüm önerileri sunuldu. Son yıllarda sokak köpekleri konusunda artan sorunların ana nedeninin artan köpek popülasyonu olduğuna dikkat çeken konunun uzmanları, bunun ancak kısırlaştırma ile kontrol altına alınabileceğini dile getirdi. Gönüllü hayvansever Mukaddes Bolat, “Hayvanların en başından beri kısırlaştırılması ve bu kadar popülasyonun çoğalmaması gerekirdi. Biz de popülasyonun azalması gerektiğini düşünüyoruz sokak hayvanlarla dolsun taşsın demiyoruz. Ama kısırlaştırmanın daha güzel nezih ortamlarda yapılması ve onlara hak ettikleri değerin verilmesi gerektiğini düşünüyoruz” diye konuştu. Ayrıca çalıştayda sokak köpeklerinin bakım ve tedavileri için lokal tedavi alanlarının kurulması, besleme odaklarının yapılması ile ilgili öneriler de sunuldu.

"SORUN BAŞIBOŞLUKTUR”

Güvenli Sokaklar ve Yaşam Hakkını Savunma Derneği Başkan Yardımcısı Mehmet Altuntaş ise “Sorun ne köpek ne hayvandır. Sorun başıboşluktur. Soruna başıboş köpekler demek lazım. Hayvanları beslemek adına gönüllü olarak çalışan arkadaşlarımızın insani vicdani tutumunu sorgulamayacağım. Ancak hak kavramının içinin nasıl boşaltıldığını görmek lazım. İnsanla herhangi bir hayvanı eşit göreceksek olmaz. Avrupa’nın birçok ülkesine gittim. Orada akılla bilimle hareket ederek önlemler almışlar. Bir tane köpek yok. Bir yılda 30 tane can gitti” diye konuştu. Konuşmacılar, sokak köpekleri tarafından saldırıya uğrayan çocukların, yaşlıların, engellilerin olduğunu söyleyerek sokakların güvenilir hale getirilmesi gerektiğinin altını çizdi, saldırgan köpeklerin belediyeler tarafından toplanıp rehabilite edilmesinin önemine dikkat çekildi.

Faruk Gökyurt/ İLKSAYFA-