Makedonya’dan öğrenim görmeye Ankara’ya gelen Nikolovski başkenti anlattı

Kuzey Makedonya Cumhuriyeti’nin Bitola şehrinde doğup büyüyen Martin Nikolovski 2016 yılında lisans öğrenimini tamamlamak için Türkiye’ye geldi. Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun olan Nikolovski, başkentte yabancı öğrenci olmak hakkında gazetemize konuştu. Türkiye’yi ve özellikle Ankara’yı çok sevdiğini belirten Nikolovski, “Çoğu genç gibi ben de yurtdışında eğitim görmek istiyordum. Türkiye’nin kaliteli eğitim verdiğini bildiğim için ilk olarak Türkiye’yi ve Ankara’yı seçtim. İlk geldiğimde Ankara’nın nüfusu beni korkutmuştu. Ankara’da çok farklı milletlerden insanlar görmek de beni çok şaşırtmıştı. Türkçeyi öğrenmeye ilk başladığımda çok zor gelmişti ve kendimi Mars’ta gibi hissetmiştim. Tekrar geçmişe dönsem yine Ankara’ya gelmeyi isterdim” ifadelerini kullandı.

 TÜRKİYE KALİTELİ EĞİTİM VERİYOR 

Türkiye serüveninin 2015 yılında bir kompozisyon yarışmasını kazanması sonucu Ankara’ya gelmesi ile başladığını belirten Nikolovski, Ankara gezisinde bir gün başkentte yaşayacağını öngördüğünü söyledi. Gezisinden bir sene sonra Ankara’ya öğrenim görmeye geldiğini belirten Nikolovski, “Çoğu genç gibi ben de yurtdışında eğitim görmek istiyordum. Çünkü Makedonya’daki hiçbir üniversite dünya üniversite sıralamalarına giremiyordu. Ayrıca Türkiye kaliteli eğitim veriyor, öğrenciler için elverişli koşullar sunuyor, dünya çapında yabancı öğrenciler için en iyi bursları veriyor ve eğitime çok değer veriyor” ifadelerini kullandı.

 “BAŞKENTİ MEMELEKETİM GİBİ HİSSEDİYORUM” 

Ankara’ya iki milyon nüfusu olan Makedonya’dan geldiğine dikkat çeken Nikolovski, Ankara’ya ilk geldiğini karşılaştığı nüfus yoğunluğundan dolayı ürktüğünü söyledi. İlk önce başkenti tanımaya ve kalabalığa alışmaya çalıştığını belirten Nikolovski, Ankara’ya geldiği andan itibaren hep yurtta kaldığını söyledi. Başkente gelene kadar hep ailesinin yanında kaldığını belirten Nikolovski, “Ben yıllarca ailemin evinde, kendi odamda yaşamıştım buraya gelene kadar. Yurtta insanlarla beraber yaşamak beni zorlamıştı ve alışmam çok zor olmuştu. Fakat toplum beni çok çabuk arasına aldı ve yabancılık hissetmemeye başladım. Artık başkenti memleketim gibi hissediyorum” ifadelerini kullandı.

 “KENDİMİ MARS’TA GİBİ HİSSETTİM” 

İnsanın anadilinde kullandığı alfabeden başka bir alfabeye sahip bir dili öğrenmesinin çok zor olduğunu belirten Nikolovski, Türkçeyi öğrenmeye ilk başladığında kendini Mars’ta gibi hissettiğini söyledi. Artık çok zorluk çekmese de halen Türkçeyi anadili gibi akıcı konuşamadığının altını çizen Nikolovski, “Birinci sınıftayken dil konusunda çok zorlanmıştım. Fakat arkadaşlarıma ve öğretim görevlilerine teşekkür ederim çünkü bana çok yardımcı oldular. Türkiye’de sizin yabancı olduğunuzu konuşmanızdan hemen anlarlar ve size yardımcı olmaya çalışırlar, dili yanlış kullandığınızda sizi uyarıp doğrusunu öğretirler. Burada rekabet çok fazla ve en iyisi olabilmek için çok çalışmam gerek” açıklamasında bulundu.

 OSMANLI’DAN KALMA 8000 KELİME VAR 

Bir yabancı olarak Türkçe’nin çok zor bir dil olduğuna dikkat çeken Nikolovski, ilk geldiğinde bir sene Türkçe ve Yabancı Dil Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde (TÖMER) Türkçe eğitimi gördüğünü söyledi. Türkçede en çok zorlandığı konunun cümle yapısı olduğunu belirten Nikolovski açıklamasına, “Çünkü Makedon dilinde cümle yüklem ile başlarken Türkçede ise özne ile başlayıp yüklem ile bitiyor. Türkçe’nin gramerini ve hâl eklerini öğrenmek konusunda büyük sıkıntılar yaşamıştım. Türkçe öğrenirken bana en çok yarar sağlayan şey ise Makedoncada Osmanlı’dan kalma 8000 Türkçe kelime olmasıydı. Bu 8000 kelimeyi aynı zamanda günlük konuşmada kullandığımız için bana büyük avantaj sağlamıştı” şeklinde devam etti.

 “ANKARA’YI ÇOK SEVİYORUM” 

Başkentteki insanların saç ve ten renginden dolayı kendisini Rus zannetseler de Makedon olduğunu söylediğinde kendisini çok sevdiğini ve kapılar açtığını belirten Nikolovski, Türkiye’nin balkanlara özel bir sevgisi olduğunu söyledi. Geçmişe dönse tekrar Türkiye’yi seçer miydin sorusunu yönelttiğimiz Nikolovski, “Kesinlikle Türkiye’yi isterdim, özellikle Ankara’yı seçerdim. Çünkü Türkiye’yi ve Ankara’yı çok seviyorum. Benim en güzel yıllarım burada geçti. Burada bir sürü gerçek dost kazandım ve burada yaşamak eğitim dışında hayatı da öğrenmemi sağladı” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Enes Boyacı / İLKSAYFA