Kuaförler zor şartlardan dolayı çırak bulamıyor

Çankaya’da 14 yıldır kuaförlük yapan Seyit Coşkun mesleğinin durumu hakkında gazetemize konuştu. Çıraklık döneminin insanlar için zorlu bir süreç olduğunu belirten Coşkun, artan üniversite sayısı, insanların çalışma saatlerinin uzunluğundan ve iyi kazanç sağlayamadıklarından dolayı kuaförlük mesleğini tercih etmediğini savundu. Mesleğinin gençlere daha iyi tanıtımının yapılması gerektiğinin altını çizen Coşkun, 14 yıldır icra ettiği mesleğinin genç nesillere önerdiğini söyledi. 

Coşkun, müşteri memnuniyetini esas alarak çalıştıklarını dile getirerek, “Müşteri tıraş bittikten sonra hem saç sakalından hem de hizmetten memnun olmalı. Bunun için de her zaman güler yüzlü olmalıyız. Kuaförlükte kullandığımız malzemelerin tamamı sürekli olarak zamlanıyor fakat biz aynı ölçüde fiyatlarımızı arttıramıyoruz. Çünkü vatandaşın da alım gücü zayıf” dedi. 

 ÇIRAKLIK BU İŞİN TEMELİDİR 

Kuaförlük mesleğinin önünün açık olduğunu ve gelecek vadettiğini belirten Coşkun, kendini geliştiren için kuaförlük mesleğinin önünün açık olduğunu sözlerine ekledi. Coşkun, “Tanınmışlığın arttıkça kazancın da artar” vurgusu yaptı. 
Kuaförlük mesleğinde en zor dönemin çıraklık dönemi olduğuna değinen Coşkun, kişinin yeteneğine göre çıraklık döneminin süresinin değişebileceğini söyledi. Coşkun, “Çıraklık bu işin en temelidir. Kişinin yeteneklerine bağlı olarak çıraklık süreci değişebilir fakat biz ortalama iki sene olarak görüyoruz. İlk olarak çıraklıkla başlıyorsun bu mesleğe. Çıraklık bitince kalfalığa başlıyorsun. Sonrasında ustalık başlıyor ve son olarak da usta öğretici oluyorsun. Bu meslekte pişmek için ne kadar erken yaşta başlarsan o kadar iyi olur. Çünkü yaşı büyük olan birine mesleği öğretmek yaşı küçük olan birine göre çok daha zor” şeklinde konuştu. 

 DAHA FAZLA TANITIM TALEBİ  

Ülkemizde kuaförlük mesleğinin tanıtımlarının yetersiz olduğunu vurgulayan Coşkun, daha fazla etkinlikle mesleğe daha fazla çırak çekilebileceğinin altını çizdi. Coşkun, “Bu sayede gençlerimiz çıraklığı düşünebilir ve bizim çırak ihtiyacımız bir nebze azalabilir” diye konuştu. 

Türkiye’deki esnaf ve zanaatkârların en büyük problemlerinden biri de uzun çalışma süreleri olduğuna dikkati çeken Coşkun, “Örneğin biz kuaförler haftada altı gün 12 saat çalışıyoruz. Daha uzun saatler çalışan zanaatkârlar da var. Bu çalışma saatleri de çıraklık düşünen gençlerimizi korkutuyor. Haftada bir gün pazar günleri kapatma ile ilgili yeni bir düzenleme geldi. Biz bu durumdan ve özellikle de kapatmanın pazar günü olmasından çok memnunuz” ifadelerini kullandı. 

 YIĞILMANIN ÖNÜNE GEÇTİ  

Mesleğinin avantaj ve dezavantajlarını gazetemize anlatan Coşkun, “Artık randevu sistemine dönmemiz büyük avantaj oldu bizim için. Randevu sistemi bizim için önemli çünkü randevu sistemiyle çalıştığımız zaman biraz daha bizim istediğimiz şartlarda çalışmaya başlıyoruz. Bir de eskiden dükkânın içinde yoğunluk olurdu. Bazen insanlar oturacak yer bulamazdı. Pandemiden sonra gelen randevu sistemi bu yoğunluk ve yığılmanın da önüne geçti” dedi. 

 MÜŞTERİ MEMNUNİYETİ  

Mesleğinin bir diğer dezavantajının fiziksel yorgunluk olduğunu belirten Coşkun, sürekli ayakta çalışmanın vermiş olduğu yorgunluktan yakındı. Coşkun, “Zihinsel yorgunluk da var elbette. Müşteriyle güçlü ve sağlıklı iletişim kurmak zorundayız. Müşteri tıraş bittikten sonra hem saç sakalından hem de hizmetten memnun olmalı. Bunun için de her zaman güler yüzlü olmalıyız” ifadelerini kullandı.

 “MALZEMELER ÇOK PAHALI” 

Mesleğinin ekonomik durumu hakkında gazetemize konuşan Seyit Coşkun, serbest piyasa kuralları çerçevesinde kuaförlerin fiyatları kendisinin belirleyebileceğine değindi. Coşkun, “Bu fiyatta da ne kadar iyi olduğun ve ne kadar tanındığın çok önemli etkenlerdir” dedi. 

Son dönemde elektrik ve doğalgaza gelen zamlardan sonra kazançlarının düştüğünü söyleyen Coşkun, bu durumun kendilerini zor durumda bıraktığına dikkati çekti. Coşkun, tıraş malzemelerinin de zamlandığına değinerek, zamlardan sonra aynı ölçüde zam yapamadıklarını dile getirdi. Coşkun, “Çünkü vatandaşın da alım gücü zayıf. Malzemeler çok pahalı. Aldığımız çoğu ürünün yerli üretimi de yok” şeklinde konuştu. 

 TİCARET SİTESİ EKSİKLİĞİ  

Tıraş malzemelerini e-ticaret yoluyla satın aldıklarının altını çizen Coşkun, Türkiye’de tüm kuaförlere malzeme satan bir internet sitesinin eksikliğine dikkati çekti. Coşkun, “Bunula ilgili bir düzenleme gelse bizi çok rahatlatır. Kuaför malzemeleri de oldukça çeşitlidir. Örneğin kesim makineleri, spreyler, jöleler, şampuanlar, jiletler, taraklar, makaslar, kolonyalar vb. birçok ürün kullanıyoruz. Bu ürünleri temin etmemizde gerekli merciler bir düzenleme getirirse bizim için çok daha iyi olur” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Enes Boyacı / İLKSAYFA