Kredi kartı komisyonları yiyecek-içecek sektörünü sıkıntıya sokuyor

Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran, restoran, lokanta ve kafe ile benzeri yiyecek içecek hizmeti sunan işletmelerde menü, fiyat, KDV uygulamalarına ilişkin denetimler ile boykot gibi çağrıların hem sektörün hem de müşterilerin moral ve motivasyonunu olumsuz etkilemesine izin verilmemesi gerektiğini söyledi. Baran, "Restoran, lokanta ve kafelere ilişkin yaratılacak olumsuz algı sektörü de müşterileri de olumsuz etkileyecektir. Kurunun yanında yaş da yanmasın" dedi.

ATO'nun Yiyecek ve İçecek Sektörü temsilcileri Gürsel Baran'ı ziyaret etti. Yiyecek içecek sektörünün son dönemde gerçekleşen denetimler ve boykot nedeniyle yaşadığı sıkıntıları aktaran temsilciler, Başkent'teki lokanta, restoran ve kafelerin sorunlarını anlattı.

EKONOMİYE DİNAMİZM SAĞLIYOR

Görüşmenin ardından yazılı bir açıklama yapan Baran, yiyecek-içecek sektörünün tarımsal üretimden perakendeye, restoranlara kadar bağlantılı olduğu sektörlerle birlikte ekonomik gelişmeye dinamizm sağladığını vurguladı.

Baran, hizmet sektörü içinde yiyecek-içecek sektörünün yaptığı yatırımların çarpan etkisinin, sağladığı istihdam ve ödediği vergilerle önemli bir yere sahip olduğunu söyledi.

KREDİ KARTI KOMİSYON ORANLARI SIKINTISI

Ekonomide yaşanan enflasyon sorununun yiyecek-içecek sektörünün işletme giderlerini artırdığını kaydeden ATO Başkanı, sektörün bankaların kredi kartı komisyon oranlarının yüksekliği nedeniyle sıkıntıya girdiğini, KDV'nin farklı oranlarda uygulanması nedeniyle de kafa karışıklığı yaşandığını aktardı.

"DÜRÜST İŞLETMELERE HAKSIZLIK OLUR"

ATO Başkanı Baran, restoran, lokanta ve kafeler için boykot gibi çağrıların hem sektörün hem de müşterilerin moral ve motivasyonunu olumsuz etkilemesine izin verilmemesi gerektiğini söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü:

"Hizmet sektörünün bel kemiği durumundaki yiyecek-içecek sektörünün sıkıntıya girmesi demek, sektör ile ilişkili onlarca sektörün, istihdam edilen binlerce çalışanın nihayetinde ticaretimizin sıkıntıya girmesi demek olur. Sektörde dürüst ve layıkıyla ticaretini sürdüren işletmelerimize haksızlık olur. Fahiş fiyat uygulayan, menü düzenlemelerine uymayan, KDV oranlarını farklı uygulayıp suiistimal ederek sektörü zora sokanlar elbette cezalandırılmalı. Ancak gecesini gündüzüne katarak dürüstçe çalışarak topluma yiyecek-içecek hizmeti sağlayan işletmelerimizi de dara düşürmememiz gerekiyor. Restoran, lokanta ve kafelere ilişkin yaratılacak olumsuz algı sektörü de müşterileri de olumsuz etkileyecektir. Kurunun yanında yaş da yanmasın"