Koç: “Afetzedelere deprem ile ilgili soru sormayın”

Koç: “Afetzedelere deprem ile ilgili soru sormayın”

Aile danışmanı ve Psikolojik Danışmanı İlhan Koç deprem gibi büyük afetlerin toplumsal ve bireysel travmalara sebep olduğunu belirtti. Koç, “Afetzedelere deprem ile ilgili soru sormak ve detay istemek gibi davranışlarda bulunmamalıyız” uyarısı yaptı.

Doğal afetler bireylerde ciddi travmalara yol açabileceği gibi toplumsal anlamda da psikolojimizi etkilemektedir. Özellikle büyük yıkımlara sebep olan depremler toplumsal anlamda daha büyük depresyon ve kaygıya neden olduğu görülüyor. Aile Danışmanı ve Psikolojik Danışmanı İlhan Koç ile afetzede vatandaşlarımıza davranış şekillerini, onlar için yapmamız ve kesinlikle yapmamamız gereken detayları konuştuk. Koç, “İyileştirme döneminde bizim davranışlarımız çok önemli. Bu dönemde özellikle bizim tutum ve davranışlarımız bu konuda çok daha belirgin rol oynuyor. Burada kişinin gayret ve çalışmaları ile hayata yeniden tutunmasını sağlar. Kendini ifade etmesine fırsat verecek şekilde yanında olmamız temel yaklaşım olmalı. Yapmamız gereken bizim çevremizdeki insanların yanında olmak ve onlara gereken desteği vermektir. Kesinlikle yapmamamız gereken ise, depremzedelere deprem anını hatırlatmak, deprem ile ilgili soru sormak ve detay istemek gibi davranışlarda bulunmamalıyız” dedi.

228717.jpg

“ŞOK DÖNEMİ BİRKAÇ GÜN SÜREBİLİR”

Aile Danışmanı İlhan Koç, afet sonrası afetzedelerin ilk duygusal dönemi şok dönemi olduğunu belirterek bu dönemde karşılaşılan tepkileri şöyle anlattı. Koç, “Öncelikle deprem gibi travma sonrası olaylarda neler oluyor. Afetin üzerinden ilk saatlerden itibaren bir şok dönemi oluyor. Bu şok birkaç gün sürebilir. Bu şok durumunda aşırı hassasiyet, kısıtlanma hissi, mantıklı düşünememe, dikkat yoğunluğu, zamanın ve yaşadığı günleri fark edememe gibi dönemler olabilir. Bu süreçte gerçeklikten kopma durumu olur. Yaptığı davranışlardan haberi olmama ve görüntüler görme gibi dönemlerle karşılaşa biliriz ”ifadelerini kullandı.

1676203833914-deprem.jpg

“SAĞLIKLI DÜŞLENEMEYEBİLİRLER”

Koç, şok döneminin ardından tepki verme döneminin geldiğini dile getirerek devam etti, “Şok döneminin ardından tepki dönemi dediğimiz beş altı günlük bir süre vardır. Bu günlerde onu yaşıyoruz. Bu süreçte insanlarda farklı özellikler görülmeye başlar kaygı, öfke, sinirlilik durumu, yalnız kalma korkusu gibi duygular yaşanır. Afetten birebir etkilenen insanlarımız bedensel olarak titreme, zihinsel anlamda yas tutmaya başlar ve deprem ile alakalı çok konuşmak istemez. Zaman geçmesine rağmen hafıza ve odaklanma sorunu yaşarlar. Zihinsel olarak dolu oldukları için sağlıklı düşünemeye bilirler” dedi.

150220230706301752052.jpg

“YANINDAYIZ DENİLMELİ”

İyileşme döneminde ise nasıl davranılması gerektiğini ise Koç, şu sözlerle aktardı: “Bu dönemde özellikle bizim tutum ve davranışlarımız çok daha belirgin rol oynuyor. Burada kişinin gayret ve çalışmaları ile hayata yeniden tutunmasını sağlar. Kendini ifade etmesine fırsat verecek şekilde yanında olmamız temel yaklaşım olmalı. Peki, bir afetzede yakınımız, çevremiz ya da birini hayatımıza almışsak yanımızdaysa onlara nasıl bir tutum sergilemeliyiz başlığı çok önemli. Bu tür travmalar sonrasında kişinin öncelikle yanında olmak. Yapmamız gereken bizim çevremizdeki insanların yanında olmak. Onların elini tutmak ve yanında olduğunuzu bilmeleri gerekir. Biz sizin yanınızdayız birlikteyiz demek çok önemlidir.”

bcc91f133d4f7ab481b91beb1ab4c546.jpg

“DİNLEME ODAKLI DAVRANILMALI”

Koç; “Kesinlikle yapılmayacaklarda var. Depremzedelere deprem anını hatırlatmak yapılmaması gerekenlerin başında geliyor. Deprem ile ilgili soru sormak ve detay istemek gibi davranışlarda bulunmamalıyız. Yaşanan olayı küçümseme gibi ya da onlara unutmalarını üzülmemeleri gibi nasihatlerde bulunmamalıyız. İnsanlar çok şey kaybetti sen daha iyisin gibi sözlerle onlara konuşulup bastırma yaptırmamaları. Onları tam olarak anladığımızı diretmeden anlamak istediğimizi ve yanlarında olmak istediğimizi söylemeliyiz. Bu durumdan sonrasında şu olur bu olur gibi psikolojik tahlillerde bulunulmamalı. Duygusal olarak onların yanında olunmalı. Onlarla güzelce sohbet ederek onların dinlenmesini sağlamalıyız. Konuşurken daha çok dinleme ağırlıklı olmalı nasihat etme değil. Duygu patlamalarında şuan her şeyin normal olduğunu belirtmeli. Şimdiye odaklanmalı şuan ne yapabiliriz. Geçmişi değil şuanı konuşturulmalı şuan ve bundan sonra ne yapacağız” şeklinde uyarılarda bulundu.

8606bc10-a98b-11ed-93f7-1be14860ef8c.jpg

“ÇOCUKLARA ÖRNEK OLUNMALI”

Koç, “Çocuklar için neler yapılmalı dersek. Öncelikle çocuklara örnek olmak lazım. Bizim paniğimiz kaygımız onlara aynı şekilde yansıyor. Bu nedenle çocukların yanında daha sakin olarak olayları daha vakur aklıselim şekilde karşılamak gerekir. Çocukları günlük duyguların olduğu oyunlara ve eğitimlere sevdiği şeylere yönlendirmek yapabileceğimiz en önemli tutumlardan olur. Çocukların kardeş anne baba kayıpları varsa mümkünse bunların sevdiği değer verdiği insanlar paylaşmalı ve güvendiği inşaların bunu paylaşması gerekir” dedi.

cocuk-psikoloji-trt-haber-1996741-2.jpg

“İLETİŞİM KURMALARINI SAĞLAMALIYIZ”

Aile danışmanı İlhan Koç son olarak şu ifadeleri kullanarak sözlerini sonlandırdı: “Deprem travması çocukların gelişim dönemlerine göre farklılık gösteriyor. Özellikle okul öncesi çocuklarda ağlama, iştah kaybı, gibi davranışlar göstere bilir. Tüm yaş guruplarında temel olan çocuğun güvende olduğunu hissettirmek yapacağımız en önemli durum olur. Çocuk kendini güvende hissederse gelişimini doğru ilerletebilir. Okul çağı çocuklarında ise çaresizlik, suçluluk dikkat dağılmaları gibi davranış bozuklukları sorunlarıyla karşılaşabiliriz. Bu sorunların iyileşmesi içinde duygularını ifade etmesine izin vermeliyiz. Anlattıklarını dinlemeliyiz. Gündelik hayattaki davranışların devam etmesini sağlamalıyız. Ergenlik çağındaki çocukların ise odak bozukluğu gibi sorunlarla karşılaşabiliriz. Bu çocukların yaşıtları ile iletişim kurmalarını sağlamalıyız.”

Faruk Gökyurt/ www.gazeteilksayfa.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum