Kırşehir'deki altın madenine veto: ÇED raporu 1 sene ertelendi
Kırşehir’deki altın madeni projelerine itiraz eden Kırşehir’i Koruma Platformu Başkanı Mustafa Düğer, “DEFAŞ’a ait ÇED raporuna yaptığımız itirazlar sonucunda bir yıllık bir erteleme aldık. Mücadelemiz devam ediyor” dedi.
Kırşehir’i Koruma Platformu Başkanı Mustafa Döğer, Kırşehir’de bulunan Kervansaray Dağları’nda yapılması planlanan altın madeni sahalarıyla ilgili süreci Ulus’a değerlendirdi. Düğer, “Kırşehir’i kuşatan altın madeni şirketleri ile mücadeleye devam ediyoruz. DEFAŞ’a ait ÇED raporuna itirazımız üzerine 1 yıl erteleme aldık” dedi. Kırşehir’de 5 şirketin altın madeni işletmek istediğini belirten Döğer, bugün kimse karşı çıkmazsa yarın çok geç olacak diye konuştu. Özellikle ekosisteme büyük zarar vereceğini belirten Mustafa Döğer, sadece Kırşehir’i değil Ankara, Çankırı ve Kırıkkale’yi de etkileyeceğini söyledi.
MADENE 1 YIL ERTELEME
Kırşehir Kervansaray Dağları’nda yapılması planlanan altın madeni projelerine yönelik tepkiler sürüyor. Kırşehir’i Koruma Platformu Başkanı Mustafa Düğer, bölgedeki maden projelerine karşı mücadeleye devam ettiklerini belirterek, DEFAŞ Madencilik’in Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporuna yapılan itiraz sonucunda raporun 1 yıl ertelendiğini söyledi. Düğer, “Kırşehir’i kuşatan altın madeni şirketleriyle mücadelemiz devam ediyor. ÇED raporuna yaptığımız itirazlar sonucunda bir yıllık bir erteleme aldık. Ancak bu, madencilik faaliyetlerinin tamamen durdurulduğu anlamına gelmiyor. Eğer bugün sesimizi yükseltmezsek, yarın çok geç olacak” diye konuştu. Kırşehir’de toplam 5 şirketin altın madeni işletmek için başvuruda bulunduğunu belirten Düğer, bu projelerin doğaya büyük zarar vereceğini ve ekosistemi olumsuz etkileyeceğini vurguladı.
4 İL İÇİN TEHLİKE
Kırşehir’deki altın madeni projelerinin yalnızca bu şehri değil, Ankara, Çankırı ve Kırıkkale’yi de ciddi şekilde etkileyeceği belirtiliyor. Mustafa Düğer, bu illerin Kızılırmak ve kollarındaki çaylardan su ihtiyacını karşıladığını belirterek, “Su ihtiyacını Kızılırmak’tan karşılayan 4 ilimiz büyük bir tehlike ile karşı karşıya. Eğer madencilik faaliyetleri başlarsa, atıkların su kaynaklarımıza karışması kaçınılmaz olacak. Kırşehir başta olmak üzere Ankara, Çankırı ve Kırıkkale’de yaşayan vatandaşlarımız bundan doğrudan etkilenecek” dedi. Ankara’nın şu an yüzde 20-25 oranında Kızılırmak’tan su temin ettiğini, ancak önümüzdeki 10 yıl içinde bu oranın yüzde 50’ye çıkmasının beklendiğini ifade eden Düğer, “Bu, ilerleyen yıllarda tehlikenin daha da büyüyeceği anlamına geliyor. Atık suların içme suyuna karışması halk sağlığını tehdit edecek ve ekolojik dengenin bozulmasına yol açacak” şeklinde konuştu.
ZEHİRLİ ATIK ENDİŞESİ
Kırşehir’i Koruma Platformu Başkanı Mustafa Düğer, bölgedeki en büyük maden sahasının, Koç Holding’e bağlı Demir Export A.Ş. ve AKP Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu’na ait Fernas İnşaat A.Ş. ortaklığındaki DEFAŞ Madencilik tarafından işletileceğini belirtti. Proje kapsamında yılda 3 milyon ton cevher çıkarılması planlanırken, bu süreçte 1,8 milyon ton zehirli atık oluşacağı ifade ediliyor. Ancak bu atıkların güvenli bir şekilde saklanması için gerekli altyapının bulunmadığını vurgulayan Düğer, “Bu kadar büyük miktarda tehlikeli atığın nasıl muhafaza edileceğine dair herhangi bir güvence yok. Atık barajı inşa edilmediği sürece bu zehirli atıkların doğaya sızma ihtimali çok yüksek” dedi. Ayrıca, madencilik faaliyetleri için kullanılacak on binlerce kamyonun bölge trafiğinde ciddi yoğunluk yaratacağını da dile getiren Düğer, “Maden sahalarından taşınacak cevherler için her gün yüzlerce kamyonun hareket edeceği öngörülüyor. Bu durum sadece trafik açısından değil, yolların tahrip olması ve hava kirliliğinin artması açısından da büyük bir tehdit oluşturuyor” ifadelerini kullandı.
Kaynak:Ulus gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.