Kınacı: “Parası olan da olmayan da yiyebiliyor, duaları yeter.”

Ulus Bentderesi’nde gözleme yapıp satan, aynı zamanda işletmesinde umre kayıtları alan aslen Çankırılı Fatma Kınacı, ticaret yolculuğunu gazetemize anlattı. Kınacı, “Ankara’nın çeşitli yerlerinde gözlemeci olarak çalışarak esnaflığı, ticareti öğrendim. Kendi işletmemi açtım. Burada hem gözleme satıyoruz hem de umre kayıtları oluşturuyorum. Daha sonra gözleme almak isteyip alamayan ihtiyaç sahipleri için ‘Askıda Gözleme’ uygulaması başlattık. Bu yazıyı burada görmek onlar için güvence oluşturuyor. Bu sayede parası olanda, olmayanda yiyebiliyor. Onların mutlu olması ve dua etmesi bize yetiyor” dedi.

Ticareti öğrendi, kendi işletmesini açtı

Kınacı, “Bir taraftan gözleme açıyorum bir taraftan da umre kayıtları alıyorum. Ankara’nın çeşitli yerlerinde yevmiyeli olarak gözleme yapmaya başladım. Oralarda ticareti, esnaflığı ve işi öğrendim ve kendi mekânımı açma ihtiyacı duydum. Çünkü Altınpark’ta gözleme yaparken izin alıp alıp buraya geliyordum. Benim yapacağım şeyi arkadaşlarım yapıyordu bende tedirgin oluyordum. İçim rahat etmiyordu. Bende kendi işletmemi açarak hem gözleme yaparım hem de umre kayıtları oluştururum diye düşünüp burada kendi işletmemi kurdum” dedi.

Askıda gözleme

Kendi mekânını açtıktan sonra işlerinin yolunda ilerlediğini kaydeden Kınalı, “Gözleme sıcak ekmek olduğu için buradan her geçenin burnuna kokuyor, bakıyorlar. Parası olmayan kişilerde isteyemiyor. İkram etmek istediğimde çekindikleri için almıyor. Bizde bu duruma askıda gözleme vardır yazarak çözüm bulduk. Hastaya, yoksula, ihtiyaç sahiplerine gözleme veriyoruz. Yoldan geçenler askıda gözleme var mı abla dediklerinde evet var diyerek sarıp veriyorum. Burada müşteri bile olsa, müşteri kimin ne dediğini yoğunlukta anlayamadığı için gelen kişinin de gönlü kırılmıyor. O yazıyı orada görmek ihtiyaç sahiplerinin güvencesini oluşturuyor. Mutlu oluyorlar” diye konuştu.

Parası olan da olmayan da yiyebiliyor

Askıda gözleme uygulamasında yanında çalışan herkesin dua aldığını belirten Kınalı, işletmesinin aile mekânı olduğunu söyledi. Kınalı, “Fiyatlarımız 10 ile 20 TL arasında fakat burada parası olanda olmayanda yiyebiliyor. Parası çıkışmayan olduğu kadar veriyor. Hiç parası olmayanda askıda gözleme kampanyasından yararlanıyor. Onun dışında bizim buradaki askıda gözleme yazımızı gören hayırseverler para bırakıyor ve benim adıma da hayır yapar mısınız diyor. Onlar adına da yardım ediyoruz. Bu da bize yetiyor. Hamd olsun” şeklinde konuştu.

Kınalı: “bir sene gün saydım”

6 yıldır gözlemeci olarak çalışan ve 1999 yılından itibaren Umre Rehberliği yapan Kınalı, gözlemenin yanı sıra umre rehberliğine nasıl başladığını şu şekilde aktardı; “Ben Kâbe’nin aşkından yanıp tutuşuyordum. Çok gitmek isteyip gidememiştim. Bir gün eşimin amcası ve eşi hacca giderken bizde onları uğurlamak için havaalanına gittik. Ben o gün orada, o maneviyatı görünce içime bir ateş düştü ve dedim ki ben artık duramam mutlaka gideceğim. 1 sene gün saydım. Sene dolsun da hacca gideyim diye. Beklediğim gibi de oldu. Allah nasip etti. Kâbe’ye gittim.” ifadelerini kullandı.

“Ne zaman istersem gidebiliyorum”

Umreye gittiğinde paranın, mevkiinin hiçbir anlamı kalmadığını, gözünün oradaki maneviyattan başka bir şey görmediğini kaydeden Kınalı, “Oranın aşkı, sevgisi, muhabbeti hepsine yetiyor. Geri döndüğümde devamlı gitmek istedim. Dilimde ‘Hasreti bağrımı yakar. Burcu burcu gülü kokar, Gözüm yaşı durmaz akar, Hasretinden Muhammed’in (sav)’ bunun gibi deyişler, ilahiler dolanıyordu. Orayı çok özlüyordum. Umreden döndüğümde bir tur şirketine başvuru yaptım. Sonrasında da Rabbim yolumu açtı. Şimdi ben ne zaman istersem oralara gidebiliyorum” diye konuştu.

Buket Beslen/ İlksayfa-