Ankara Bağ Evi, Koç Üniversitesi, VEKAM Kampüsü’nde bulunan 20. yüzyıl başında inşa edilmiş bir bağ evidir. 2007 yılından itibaren Semahat-Nusret Arsel Koleksiyonu’na ev sahipliği yapan bağ evi Ankara kent kimliğinin önemli bir parçasıdır. 17. yüzyıldan itibaren Ankara halkı bahar ve yaz aylarını bağlardaki evlerinde, sonbahar ve kışı kentteki evlerinde geçirmişlerdir.
Ankaralılar Anadolu’da geleneksel olan şekilde yaz ve kış yaşamlarını farklılaştırmış, Ankara’ya özgün bir yaşam sürmüşlerdir.
1950’li yıllara kadar yoğun bir şekilde süren bağa çıkma geleneğinin Ankara’da kalan son özgün örneklerinden biri Ankara Bağ Evi’dir.
Evin bir diğer adı Gedikoğlu Bağ Evi’dir. Vehbi Koç’un eniştesi olan Ali Gedikoğlu 1900 yılında bağ evini yaptırmıştır. Gedikoğlu ailesi 1930’lu yılların sonuna kadar evi kullanmışlar. Ali Gedikoğlu’nun vefatından sonra ev Vehbi Koç’a devredilmiş ve Vehbi Koç’un vefatından sonra büyük kızı, KOÇ Vakfı Başkanı Semahat Arsel tarafından eski haline uygun olarak yeniden inşa ettirilmiş ve 2007 yılında müze olarak halka açılmıştır. 2006 yılında restorasyondan geçirilen yapı 2007 yılında halka açılmıştır.
Ev, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Kültür Varlıkları listesinde II. dereceden kültürel varlık olarak tescillidir.
Mimari açıdan geleneksel Türk Ev planı tipinde olan yapı zemin üstüne bir ara kat ve ana yaşama alanı olan üst kattan oluşur.
Orta sofalı ev tipine giren yapının zemin ve ara katları “Ankara Taşı’ olarak da bilinen andezit taşından inşa edilmiştir. Üst kat ise ahşap dikmeler arasına yerleştiren tuğla yığma duvarları ile bölgede inşa edilen diğer evlerle benzerlik gösterir.
Zemin kat evin hizmet katı olarak, mutfak, kiler, tuvalet gibi ihtiyaçların giderildiği, dışarıya ana giriş kapısı dışında açıklıkları olmayan bir bölümdür.
Zemin katın ön sol cephesinde yer alan mutfağın bir bölümünün özgün yapısı korunmuş, diğer bölümü ise ziyaretçilere hizmet amacıyla işlevsel hale getirilmiştir. “Kış katı” olarak da adlandırılan ara katın ahşap tavaları odaların sıcak tutulabilmesi için alçak tutulmuştur.
Üst katın, çıtalı ahşap kaplama tavanları yüksek, sofası geniş, odaları büyüktür.
Günümüzde müzeyi gezenler, bu yaşam biçimlerini gösteren farklı objeler ile döşenmiş bir ev içini rahatlıkla dolaşabilirler.
Bu tür bir sergilemenin bulunduğu geleneksel Türk Evi olarak Ankara’da bulunan tek müzedir.
Mikail Karaman / www.gazeteilksayfa.com