Keçiören’de Erzurum rüzgarı
Keçiören Ramazan etkinlikleri, Erzurum Kültür Evi açılışının ardından, Erzurum Bar Ekibi Folklor Gösterisi, Türk Tasavvuf Müziği Konseri ve âşıklar şöleniyle Keçiörenlilere unutulmaz bir gece yaşattı.
Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, “Biz bu vatanı sokakta bulmadık. Dolarla, avroyla, altınla, borsayla, salatalıkla, domatesle almadık. Bu vatanı, aslanlarımızın ve şehitlerimizin kanıyla sulayarak aldık” dedi.
KEÇİÖRENLİLERDEN ETKİNLİĞE YOĞUN İLGİ
Erzurum kültürünü Keçiören’de yaşatan Ramazan etkinliğinde, Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok Erzurum Kültür Evi açılışını, Anayasa Mahkemesi Üyesi Recai Akyel, Erzurum İktisadi Sosyal Araştırma ve Yardımlaşma Vakfı Genel Başkanı Veysel Karani Aksungur ve vatandaşlarla birlikte yaptı. Açılışın ardından, Erzurum Bar Ekibi Folklor Gösterisi, Türk Tasavvuf Müziği Konseri ve âşıklar şöleniyle renkli gösterilere sahne olan etkinliğe, AK Parti Ankara Milletvekili Orhan Yeğin, MHP Ankara Milletvekilli Nevin Taşlıçay, Anayasa Mahkemesi Üyesi Recai Akyel, Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok, Bingöl Eski Milletvekili Feyzi Berdibek, AK Parti Ankara İl Gençlik Kolları Başkanı Ali Osman Özdemir, MHP Keçiören İlçe Başkanı Alparslan Doğan, meclis üyeleri, sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Ramazan etkinlikleri kapsamında düzenlenen Erzurum gecesinde Keçiörenlilere hitaben konuşan Başkan Altınok, “Son 10 gününe girdiğimiz, rahmet ve mağfiret ayı olan Onbir Ayın Sultanı Ramazan-ı Şerifinizi tebrik ediyorum. Bu mübarek ay devletimizin ve milletimizin birliğini beraberliğini daim etsin” dedi.
KÜLTÜRLERİNİ KAYBEDEN DEVLETLER VE MİLLETLER KAYBOLMAYA MAHKÛMDURLAR
Altınok, Erzurum kültürünü Keçiören’de yaşatmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek şöyle konuştu:
“Ne mutlu ki Dadaşlar diyarı Erzurum’daydık. Erzurum, ülkemizin önemli şehirlerinden biridir. Buradan Erzurum’a, Dadaşlara selam olsun. Milletleri ve devletleri yaşatan kültürleridir. Kültürlerini kaybeden devletler ve milletler kaybolmaya, yok olmaya mahkûmdurlar. Dolayısıyla bu gecemizi sivil toplum kuruluşlarımızla birlikte düzenledik. Sivil toplum kuruluşlarımız, çok önemli hizmete vesile olmaktadırlar. Kültürümüzün, geleneğimizin, göreneklerimizin, adetlerimizin yaşamasına ve yaşatılmasına, gelecek nesillere aktarılmasına vesile oluyorlar. Bunları yaparken de yürekleriyle, gönülleriyle ve sevgileriyle yapıyorlar. Kimi zaman da zorluklarla karşılaşarak yaptıklarını biliyorum. Dolayısıyla bizler de, kültürümüzün yaşatılmasına bir nebzede olsa katkı sağlayabiliyorsak ne mutlu.”
KÜRT, TÜRK, ALEVİ, SÜNNİ KARDEŞTİR; AYRIM YAPAN HAİNDİR VE KALLEŞTİR
İslam coğrafyasında yaşanan kan ve gözyaşına ilişkin uyarılarda da bulunan Altınok, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Ramazan-ı Şerif, mazlum ve masum olan bütün Müslüman kardeşlerimizin kurtuluşuna ve uyanışına vesile olsun. Ateş geldi sınırımıza dayandı. Yeni Kerbelalar yaşamamak için sınırımızda yanan ateşi iyi görmemiz gerekiyor. Bu yüzden birliğimizi beraberliğimizi her zamankinden daha fazla korumalıyız. Arap Baharı dediler, senaryo yazdırlar ama asıl hedef Türkiye’dir. Arap baharıyla başlayan bu senaryoya kanmadan, ülkemize, devletimize, milletimize, istiklalimize ve geleceğimize sahip çıkalım. Sahip çıkmazsak eyvah deriz, daha sonra bu eyvanlar bu düzenimizi korumaya ve yeniden temin etmeye yetmez. Ramazan-ı Şerifin 21’inci günü, yani Hz. Ali’nin şehit edilişi bu yıl 26 Mayıs’a denk gelmektedir. İslam tarihinde çok acı bir olaydır. Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’in katledilişi, Kerbela olayı da bir felakettir. Bizler yeni Kerbelalar yaşıyoruz. Müslüman Müslümanı, kardeş kardeşi öldürüyor. Camiler bombalanıyor. Bunu yapanlara söylüyorum, vatanınız yoksa caminiz, birliğiniz, dirliğiniz, namusunuz, şerefiniz, bayrağınız yoktur demektir. Şimdi o minarelerden ezanlar okunmuyor. Harap, bitap vaziyette İslam coğrafyası. Peygamber Efendimiz (s.a.v) buyuruyor, ‘Birlikten rahmet, ayrılıktan azap doğar’. Hünkâr Hacı Beştaş-ı Veli, ‘Bir olalım, iri olalım, diri olalım; gelin canlar hep beraber olalım’ diyorsa, bu sözler boş sözler değildir. Biz bu vatanı sokakta bulmadık. Dolarla, avroyla, altınla, borsayla, salatalıkla, domatesle satın almadık. Bu vatanı, aslanlarımızın ve şehitlerimizin kanıyla sulayarak aldık. Bu yüzden devletimizi kuran, kurucu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere şehitlerimizi, gazilerimizi, kahramanlarımızı, yiğitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum. Son olarak şunu ifade etmek istiyorum; Kürt, Türk, Alevi, Sünni kardeştir, ayrım yapan haindir ve kalleştir.”
YEĞİN: SİVİL TOPLUM KURULUŞLARIMIZ KÜLTÜREL DEĞERLERİMİZİ YAŞATIYOR
AK Parti Ankara Milletvekili Orhan Yeğin yaptığı konuşmada, sivil toplum kuruluşlarının önemine dikkat çekerek, “Bir hemşehri dernek başkanımız bana, ‘Biz bu dernekleri ilk kurmaya başladığımızda taşındığımız şehirde zorluk çekmemek, o şehre adapte olmak için kurmuştuk. Şimdi ise çocuklarımıza ve hemşehrilerimize kopup geldiğimiz memleketimizin kültürünü yaşatmak ve bu kültürümüzü gelecek nesillere taşımak gibi görevler üstlendik’ demişti. İşte bu dernek başkanımızın ifade ettiği gibi, sosyolojik ihtiyaçların karşılanması ve değerlerimizin yaşatılması için sivil toplum kuruluşlarımız önemlidir. Bize bu güzel geceyi yaşatan Belediye Başkanımız Turgut Altınok’a ve sivil toplum kuruluşlarımıza teşekkür ediyorum” dedi.
AKYEL’DEN BİRLİK VE BERABERLİK VURGUSU
Anayasa Mahkemesi Üyesi Recai Akyel de birlik ve beraberlik vurgusu yaptığı konuşmasında, “Devletin, milletin, ezanın ve bayrağın değerini her zaman aklımızda bulundurmamız lazım. Toplum olarak ilişkilerimizi saygı ve sevgi içerisinde yürütmemiz ise oldukça önemli. Kültürel etkinliklerle, insanları bir araya getiren, inanların duygularına tercüman olan herkese teşekkür ediyorum. Bu tür organizasyonların zahmetine katlanarak, bizlere kültürümüzü yaşatan kuruluşlarımız önemli bir görev yürütmektedir. Bu vesileyle, herkese saygı ve selamlarımı sunuyorum. Ramazan-ı Şerifinizi tebrik ediyorum” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.