Keçiören’de düzenlenen Şeb-i Aruz etkinliğinde katı sanatı sergisi yapıldı

Keçiören’de düzenlenen Şeb-i Aruz etkinliğinde katı sanatı sergisi yapıldı

Keçiören Belediyesi Neşet Ertaş Sanat ve Gösteri Merkezi’nde Şeb-i Aruz programı yapıldı. Mevlana Celaleddin Rumi’nin ölüm yıl dönümü olarak anılan bu etkinlikte ney eşliğinde semazen gösterisi yapıldı.

749. Vuslat yılı çerçevesinde organize edilen Şeb-i Aruz programına Keçiören Belediyesi Başkanı Turgut Altınok iştirak etti. Yapılan Şeb-i Aruz programında ney eşliğinde semazen gösterisi ve farklı sanatçıların yaptığı katı sanatı eserleri gösterildi.

Keçiören Belediyesi Gösteri Merkezi’nde düzenlen Şeb-i Aruz programında Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok konuşma yaptı. Altınok konuşmasına şu şekilde başladı: “Vuslat diye geçen Rabbime kavuşacağım gündür. Bir ışık Mevlana, bir gönül Mevlana, bir tevazu Mevlana, bir hoşgörü denizi ve okyanusu Mevlana, bir gönül insanı, bir gönül adamı Mevlana mekânı cennet olsun." Altınok, Mevlana Celaleddin Rumi’nin önemli bir değer olduğunu belirterek Mevlana’nın sözlerini anlamak gerektiğine vurgu yaptı. Altınok yaptığı konuşmada gençlere seslendi. Altınok, geleceği sosyal medya ile kaybetmemek gerektiğini belirtti. Aynı zamanda Altınok, “Yeni bir dünya kuruluyor ama bu dünyada bizim değerlerimiz yok, bizim kimliğimiz yok. Her alanda yeni bir dünya inşası var. Ama değerlerin imha edildiği, değerlerin yok edildiği, yani ülkelerin kültürlerinin yok edildiği yeni bir yaşam, yeni bir hayat alışkanlığı. Sevgili gençler geleceğimizi bu sosyal medyada geçireceğiniz vakitle kaybetmeyin” dedi.

“SANATKARLARIMIZI TEBRİK EDİYORUM”

Altınok kültürün, bir millettin zenginliği, geçmişi, büyüklüğü, yüceliği olduğuna dikkat çekerek Türk kültürünün geçmişten günümüze kadar gelmesini sağlayan unsurun sanat olduğunu ifade etti. Başkan Altınok, “Bu sebeple burada eseri olan bütün sanatçılarımızı tebrik ediyorum. Kültürümüze sahip çıkan tüm sanatçılarımızı tebrik ediyorum” değerlendirmesini yaptı. Katı ve ebru sanatı ile 12 yıldır uğraştığını dile getiren sanatkar Ahmet Erecek ise, "Bu sergimizde de hem Selçuklu hem de Osmanlı İmparatorluğu dönemine ait eserlerin ve yaşam simgelerinin katı ile yorumlanması var. Bu sergiyi bu mantıkla oluşturduk” şeklinde konuştu.

Katı sanatı ile uğraşan Ahmet Erecek katı sanatının ince kağıt kesmeciliği olduğunu kaydetti. Erecek, kat sözcüğü Arapça bir kellime olup ‘kesmek’ anlamında kullanıldığını açıkladı. Erecek sözlerini şu şekilde sonlandırdı: “Deri ya da bir kağıt üzerinde bulunan figürlerin kesilerek oyulan kısımların veya oyulan kısımlardan çıkarılan kısımların başka bir kağıt, deri veya cam üzerine aktarılmasıyla ve bu arada kullanılan tekniklerle oluşturulan çalışmalardır.”

Program toplu hatıra fotoğrafının çekilmesiyle son buldu.


HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.