Karabağ Zaferi’nde 4. yıl: ATO’da büyük kutlama!

Karabağ Zaferi’nde 4. yıl: ATO’da büyük kutlama!

TÜRKSOY, Azerbaycan Büyükelçiliği ve Ahmed Cevad Enstitüsünün ortak organizasyonuyla, Azerbaycan'ın Karabağ'da elde ettiği tarihi zaferin 4. yıl dönümü "Selam Türk'ün Bayrağına" isimli özel bir konserle taçlandırılacak.

Karabağ Zaferi'nin yıl dönümü dolayısıyla 8 Kasım Cuma günü ATO Congresium'da özel bir program gerçekleştirilecek. Bu kapsamda Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, Devlet Opera Balesi ve TRT Çok Sesli Korosu'nun da yer aldığı 120 kişilik orkestra, Azerbaycan başta olmak üzere Türk dünyasının seçkin sanatçılarının katılımıyla konser verecek.

Orkestrayı Mustafa Mehmandarov'un, koroyu Elnara Kerimova'nın yöneteceği konserde, Azerbaycan'dan Azer Zeynalov, Kazakistan'dan Ulpan Aubakirova, Kırgızistan'dan Karimberdi Turapov, Özbekistan'dan Umid İsrailov, Türkiye'den Görkem Ezgi Yıldırım ve Türkmenistan'dan Beğenç Moşiyev solist olarak yer alacak. Programda, konserin yanı sıra iki aşamadan oluşan ve Karabağ Zaferi'nin öncesi ve sonrasını gösteren fotoğraf sergisi açılacak.

TÜRKİYE İLE AZERBAYCAN'IN KÖKLÜ KARDEŞLİK HİKAYESİ

Ahmed Cevad Enstitüsü Başkanı ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy, Karabağ Zaferi ile Türkiye-Azerbaycan arasındaki kardeşlik hukuku ve kutlama programına ilişkin bilgi verdi.

Konuşmasına, "8 Kasım ve Karabağ Zaferi neden önemlidir?" sorularıyla başlayan Ersoy, "8 Kasım Karabağ Zaferi'nin seneyi devriyesi olduğu için önemlidir. Karabağ Zaferi son asır içerisinde Türk milletinin kendi iradesiyle kaybetmiş olduğu bir toprağı yeniden kazanmasının başarısı ve seneyi devriyesi olduğu için önemlidir. 1974 Kıbrıs çıkarmasından sonra işgal edilmiş Türk toprağının yeniden ikinci kez Karabağ'da ele geçirilmesi, yeniden Azerbaycan Türklüğü ile barıştığı ve birleştiği için önemlidir. O sebeple Karabağ, Har-ı bülbül sadece Azerbaycan Türklüğünün değil, tüm Türk dünyasının meselesidir. Bu başarının yeniden Türk ve Türk dünyası yüzyılında tüm Türk dünyasının övünç ve kahramanlık duyacağı bir zafer olduğu hakikatinin altını çizmek, bu coşkuyu Türkiye ve tüm Türk dünyasıyla yaşamak istiyoruz." dedi.

Bu konserin yapılmasının manevi arka planı sahnelenen icranın çok daha ötesinde olduğuna işaret eden Ersoy, Türkiye ile Azerbaycan'ın köklü kardeşlik hikayesinin tarihin akışı içerisinde hep birlikte olduğunu vurguladı. Azerbaycan'ın Çarlık Rusya'nın kontrolüne geçmesi süreci ve sonrasında bağımsızlığıyla ilgili verilen mücadeleleri anlatan Ersoy, şöyle devam etti:

"Ermenilerin Ruslarla işbirliği yaparak büyük bir soykırıma tabi tutmuş olduğu yıllarda Osmanlı son dönem Genelkurmay Başkanlığı ve aklıyla birlikte en az 8-10 cephede mücadele verirken Kafkas İslam Ordularını Nuri Paşa komutasında Azerbaycan'a göndererek, Azerbaycan'daki kardeşlerinin hürriyetinin kazanılmasına ve orada bağımsız Azerbaycan devletinin kurulmasına, 'bir kere kalkan bayrak bir daha inmez' anlayışıyla Mehmet Emin Resulzade'nin bayrak kaldırmasına vesile olan bir arka planı vardır. Tabii bu karşılıksız kalmamıştır. Bizim milli mücadelemizde, öncesinde, sonrasında Azerbaycan da buna mukabeleyle karşılık vermiştir. Neriman Nerimanov'un o dönem içerisinde teslim etmiş olduğu değerli varlıklarla, o dönemki petrollerle, altınlarla Atatürk'ün talebiyle beraber milli mücadele Azerbaycan tarafından desteklenmiştir. Atatürk'ün 'milli mücadeleden sonra borcumuzu öderiz' diye ifade ettiği, Neriman Nerimanov'un cevabı 'biz kardeşiz, kardeşin kardeşe borcu olmaz.' dediği... Bu tarihi arka plan 70 yıllık Sovyet esaretinden sonraki süreçte 91-92'li yıllardaki bağımsızlık hareketiyle beraber yeniden Azerbaycan Bağımsız Cumhuriyeti kurulmuştur. Ama eş zamanlı olarak Ermeni zulmü bu kez de Hocalı katliamı olarak karşısına çıkmıştır Azerbaycan'ın."

"TÜRK DÜNYASININ BAŞARISI OLMUŞTUR"

İkinci Karabağ Savaşı'na değinen Ersoy, "Şartların oluştuğu, yeniden tarihin doğrulup dirildiği, Türk devleti ile Azerbaycan devletinin ortak ufkunun ve kardeşliğinin sonucu Azerbaycan Genelkurmayının stratejik aklıyla önemli mücadeleler veren Azerbaycan ordusunun kahramanlığı ile beraber İkinci Karabağ Zaferi büyük bir başarıyla Türk dünyasının başarısı olmuştur." dedi.

Ersoy, Karabağ Zaferi'nin mücadelesinde şehadet şerbetini içmiş tüm şehitlere Allah'tan rahmet dileyerek, "Onların verdikleri emeklerin bugünü ortaya koyduğu gerçeğini unutmamak lazım. Şehitlerimize mahcup olmamak için onların şehadet dilekçesine uygun bir vatanı imar etmek, yeniden inşa etmek sorumluluğumuz olsun." ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE VE AZERBAYCAN BENZER MEFKURE BİRLİĞİNE SAHİPTİR"

Azerbaycan-Türkiye ilişkisinin sadece dar günlerdeki kardeşlik değil, kuruluş aşamasında mefkure olarak da birbirleriyle eş zamanlı olduğuna dikkati çeken Ersoy, şunları kaydetti: "Azerbaycan'ın fikir babası kabul edilen ve Azerbaycan bayrağındaki kırmızıyı, yeşili, ortaya koyan maviyi 'Türkleşmek, İslamlaşmak, muasırlaşmak' diye ifade eden Hüseyinzade Ali Bey bir Türk mütefekkiri, Türk aydınıdır. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün benim fikir babam dediği Ziya Gökalp 'Türkleşmek, İslamlaşmak, muasırlaşmak' mefkuresini Hüseyinzade Ali Bey'den etkilenerek almıştır. Ziya Gökalp, Hüseyinzade Ali Bey için, 'Benim yolbaşçımdır, yol gösterendir, mefkure babamdır' demiştir. Dolayısıyla hem Azerbaycan devletinin kuruluşundaki Türkleşmek, İslamlaşmak, muasırlaşmak ülküsü hem de Ziya Gökalp referanslı, milliyetçi, Türk devletinin kurulmasındaki Gazi Mustafa Kemal'in ilham almış olduğu Ziya Gökalp ile aynı kaynaktan beslenmişlerdir. Dolayısıyla Azerbaycan Cumhuriyeti ve Türkiye Cumhuriyeti kuruluşunda da birbirleriyle benzer mefkure birliğine sahiptir. O sebeple bu kader birliğimizin sadece şartların ürettiği dönemsel bir birliktelik olduğunu değil, bu tarihi kökler üzerinden geleceğini inşa etme ülkümüzü hiçbir zaman unutmamamız gerekiyor."

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.