İsrail hapishaneleri işkence merkezine dönüşmüş

İsrail hapishanelerinde geçirdiği zorluklara dikkati çeken Şeref, "İlaç ve yiyecek yoktu. Hapishanede sağlıklı olmayan koşullarda bir cerrahi operasyon geçirdim" dedi. İsrail'in hapishanelerinde tutulan Filistinlilerin dünyayla bağlantılarının kesildiğini aktaran Şeref, Filistinli tutukluların dış dünyayla iletişim kuracak her türlü araçtan mahrum bırakıldığını kaydetti.

Şeref, "Filistinli esirler hapishanelerde değil, İsrail'in işkence merkezlerinde yaşıyorlar. Oralarda her türlü açlık ve hastalığa maruz kalıyorlar. Filistinliler, bunların yanı sıra sözlü aşağılamalara maruz kalıyor." ifadelerini kullandı. İsrail saldırılarında ailesinden 37 kişiyi kaybettiğinin altını çizen Şeref, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ailemden 37 şehit verdik; annem, babam, eşim, 4 çocuğum, kardeşlerim ve aileleri şehit oldu. Amcalarımı da aileleriyle birlikte Kudüs ve Filistin için kaybettik. Allah'ın izniyle Kudüs özgür kalıncaya kadar bıkmadan usanmadan yolumuza devam edeceğiz." İşgale karşı direnen Filistinlilere de mesaj vermek istediğini dile getiren Şeref, "Hapishanelerdeki esirler sizleri bekliyor, her an acı çekiyorlar ve çıkmak için sabrediyorlar." dedi.

HAMAS İLE İSRAİL ARASINDAKİ ATEŞKES VE ESİR TAKASI ANLAŞMASI

Hamas ile İsrail arasında varılan ateşkes ve esir takası anlaşması 19 Ocak Pazar günü TSİ 12.15'te yürürlüğe girmişti. Anlaşma kapsamında 27 Ocak Pazartesi günü, Netzarim Koridoru Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilerin güneyden kuzeye geçişine açılmıştı. Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Refah Sınır Kapısı, İsrail ordusunun 8 ay süren işgalinin ardından 1 Şubat’ta hasta ve yaralıların tahliyesi için açılmıştı.

Esir takasının ilk dört turunda, İsrail hapishanelerindeki 583 Filistinli esir ile Gazze’deki 13 İsrailli ve 5 Taylandlı esir serbest bırakılmıştı. Üç aşamadan oluşacak ateşkes anlaşmasına göre, 42 günlük birinci aşamada, 1900'ün üzerinde Filistinli esir ve 33 İsrailli esirin serbest bırakılması bekleniyor.