İslam'da manevi derinliğin anahtarları: “Esma-ül Hüsna 2”

Allah’ın her bir ismi, Allah'ın farklı bir yönünü vurgular ve inananların günlük hayatlarında ve ibadetlerinde rehberlik eder. İşte bu haftaki konumuz:

ALLAHIN İSİMLERİNDEN “EL-BASIT”

EL-Basıt, açan genişleten, bollaştıran, zaman zaman kulunu imtihan etmek ya da bir sıkıntıdan kurtarmak, rahmet etmek için hazinelerinin kapılarını açan, kulunu darlıktan çıkartıp huzura erdiren, kulunun yaptığına birebir değil fazlası ile artırarak karşılık veren demektir. Rum Suresi 48. Ayetinde “Allah odur ki; rüzgarı gönderir de bir bulut savurur derken onu gökyüzünde nasıl dilerse öyle serer. Parça parça da eder derken bulutun arasından yağmurun çıktığını görürsün derken onu kullarından kimlere diyorsa döküverdi mi derhal yüzleri güler. Yer yüzü coğrafyasının neresini bereketli kılacağını hangi yöredeki kullarına kıtlık vereceğini hangi yöredeki kullarına bol rızık göndereceğini yegane bilendir. O, kudret onun elindedir mülk onundur” şeklinde buyurulmuştur.

ALLAHIN İSİMLERİNDEN “EL-HAFID ”

EL-Hafıd, kafirleri felaketlere uğratarak, düşmanlarını kendinden uzak kılarak alçaltan, en üst mertebelerden en aşağı mertebelere indiren demektir. Vaka Suresi 3. ayette “O alçaltıcıdır yükselticidir” diye geçmektedir. Şeytan, Hz. Adem yaratılmadan önce melekler arasında zikirle, tesbihle ömür sürmekte idi ve Adem (a.s) yaratıldı. Araf suresi 11-13 ayetlerde “Sizi yarattık sonra size biçim verdik sonrada meleklere Ademe secde edin dedik. Hepsi secde ettiler yalnız iblis secde edenlerden olmadı. Allah buyurdu; sana emrettiğim zaman seni secde etmekten alı koyan nedir? İblis ben dedi ondan hayırlıyım beni ateşten yarattın onu çamurdan yarattın. Allah buyurdu; öyle ise oradan in orada büyüklük taslaman senin haddin değildir. Çık çünkü sen aşağılıklardansın.” Araf suresi 16. ayette ise “Beni azdırmana karşılık and içerim ki bende onları saptırmak için senin doğru yolunun üstüne oturacağım” diye geçmektedir. Yüce Allah ona kıyamete kadar mühlet tanıdı.

ALLAHIN İSİMLERİNDEN “EL-RAFİ”

El- Rafi, yükselten dilediğine şeref bahşeden, yücelten, dereceler bahşederek istediği kulunu diğer kullarından üstün kılan demektir. Naziat Suresi 28. Ayetinde “Yaratıdışça siz mi daha çetinsiniz yoksa gök mü? Onu Allah bina etti tavanını yükseltti. Onu bir düzene koydu. O muhteşem sanatkar Allah (c.c) kullarına eserlerini göstererek gökleri yükselten onu bina eden yaratıcının insanları yeniden diriltmeksizin hiç zor olmayacağını anlamalarını istemektedir.” Gökleri yükselttiği gibi dilediği kuluna da yücelikler bahşedendir. Bakara suresi 127-128. ayetlerinde ise ve ne vakit ki İbrahim beytin temellerini yükseltmeye başladı. İsmail ile birlikte şöyle dua ettiler. Ey Rabbimiz, bizden kabul buyur hiç şüphesiz işiten sensin bilen sensin. Ey bizim Rabbimiz hem bizim ikimizi yalnız senin için boyun eğen Müslümanlar kıl hem de soyumuzdan yalnız senin için boyun eğen Müslüman bir ümmet meydana getir ve bize ibadetimizin yollarını göster tevbemize rahmetle bakıver hiç şüphesiz Tevvab sensin rahim sensin.

ALLAHIN İSİMLERİNDEN “EL-MUIZZ”

EL- Muızz, üstün kılan izzet ve şeref veren demektir. Ali İmran Suresi 26. ayetinde “deki ey mülkün sahibi Allah’ım sen mülkü dilediğine verirsin dilediğindende onu çeker alırsın. Dilediğini aziz edersin dilediğini zelil edersin. Hayır senin elindedir. Muhakkak ki sen her şeye kadirsin” dedi. Allah kendisine iman edip Salih amel işleyenleri yükseltir. Dilediği kuluna iman nurunu nasip eder ve onu izzetlendirir. İman nimeti o kulunu haysiyet ve vakar sahibi yapar. İman bir kalbe yerleştiği zaman insan yalana adaletsizliğe ve zulme asla tenezzül etmez. İman insan hayatından gafilliğin silinip el aziz olan Allah’ın emir ve isteklerinin hakimiyetinin başlaması demektir ve iman Allah’tan başka hiçbir güç önünde eğilmeyen dünya hayatını ötelere basamak yapan onun içinde başı daima dik gözleri yücelerde bir insan tipi bırakır ortaya.