'İmar Barışı Mağdurları' yıkım değil çözüm istiyor

'İmar Barışı Mağdurları' yıkım değil çözüm istiyor

İmar Barışı Mağdurları Platformu Başkanı Gülbeyaz Kürklü, 2018’de çıkarılan İmar Barışı Yasası’yla binlerce ailenin mağdur edildiğini dile getirdi. Kürklü, “Beklentimiz yıkım değil yaşanan bu mağduriyetin giderilmesi için çözüm bulunmasıdır” dedi.

İmar Barışı Mağdurları Platformu Başkanı Gülbeyaz Kürklü, 06 Haziran 2018 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından çıkarılan ‘İmar Barışı Yasası’ ile yaşadıklarını problemleri, yasadaki eksiklikleri, kontrollerin yeterli bir şekilde yapılmamasını, uygulamada oluşan farklılıkları gazetemiz muhabiri Buket Beslen’e anlattı.

Kürklü, yasanın mağdurları olduklarını dile getirerek, “İmar barışı ülkemizin kronikleşen yarasıdır. Yılların birikimi ve emeği, çocuklarımızın, torunlarımızın gözü önünde yuvalarımızın yıkılması durumunda minik yavrularda bırakacağı etkiyi kimse tahmin bile edemez. ‘İmar Barışı Yasası’nın alt yapısının iyi hazırlanmadan uygulanması sonucu binlerce aile zor durumda kalmıştır. Devletimizden beklentimiz yıkım değil yaşanan bu mağduriyetin giderilebilmesi için alternatif bir yol ve çözüm bulunmasıdır” dedi.

04manset-2-gulbeyaz-kurklu-7q2p.jpg

“YASANIN MAĞDURU AİLELERİZ”

Kürklü, “Bizler 2018 yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından çıkarılan “İmar Affı” ve kamuoyunda ise “İmar Barışı” olarak bilinen yasanın mağduru aileleriz.Bu düzenlemeden yararlanmak isteyen vatandaşlar resmi kanallardan başvuru yapmış, onay mesajı almış, bildirilen ödemeyi yapıp ‘Yapı Kayıt Belgesi’ almış ancak haksız ve yanlış uygulamalar sonucu Yapı Kayıt Belgeleri iptal edilmiştir. Bu iptaller sonucunda ise bizlere ağır para cezaları kesilmiş, hakkımızda davalar açılmış ve evlerimiz hakkında yıkım kararı verilmiştir. Bu nedenle ülkemizin farklı illerinden ‘İmar Barışı’ nedeniyle mağduriyet yaşayan çok sayıda insan bir araya gelerek ‘İmar Barışı Mağdurları Platformu’nu kurduk. Amacımız İmar Barışı Yasası nedeniyle zor durumda olan ailelerin sorunlarını ve yaşadıkları sıkıntıları sizlere anlatmak, evlerimiz için verilen ve telafisi olmayan yıkım kararlarını durdurmak, bu mağduriyetin giderilebilmesi için alternatif bir yol ve çözüm bulunmasına katkı sağlamaktır. Aksi halde milyonlarca vatandaş maddi ve manevi olarak büyük sıkıntılar yaşayacak ve devletine küsmesine neden olacaktır” dedi.

78abd69b-02ac-46db-84b0-60f59e60d5ba.jpg

“ÜLKEMİZİN KRONİKLEŞEN YARASIDIR”

“İmar sorunu ülkemizin yıllardır kronikleşen bir yarasıdır” ifadesini kullanan Kürklü, “Yetkililerin açıkladığı rakamlara göre ülkemizde 20 milyonun üzerinde ruhsatsız yapı bulunmaktadır. Bu ruhsatsız yapıların kayıt altına alınabilmesi için 06 Haziran 2018 tarihinde ‘İmar Barışı Yasası’ çıkarılmıştır. Bu yasa ile 03 Nisan 1985 tarihli ve 3194 sayılı İmar Kanunu’na geçici ‘16. Madde’ eklenerek 31 Aralık 2017 tarihine kadar olan yapı ruhsatı veya yapı kullanma izni bulunmayan yapılarda yapının tamamı için, yapı kullanma izni bulunan yapılarda ise ruhsat ve eklerine aykırılık bulunan yapıların belli bir ücret karşılığı kayıt altına alınarak ‘Yapı Kayıt Belgesi’ verilmesi, bu yapıların kayıt altına alınması ve gerekli alt yapı hizmetlerinden faydalanmasını kapsamıştır” ifadelerini kullandı.

8829c822-afd2-43a3-802c-ccac0fa04e01.jpg

UYDU GÖRÜNTÜLERİNE BAKILARAK BELGELER İPTAL EDİLDİ

Kürklü, “Ülkemizin Kuzey-Güney, Doğu-Batı tüm il ve ilçelerinde ‘Yapı Kayıt Belgeleri’ iptalinde kullanılan bir numaralı delil olarak kabul edilen ‘Uydu Görüntüleri’ her bölgede farklıdır. İmar Barışı Yasası 31 Aralık 2017 öncesi yapılar için çıkarılmış, fakat Kasım 2017 ile Mart 2018 arası uydu görüntüsü mevcut değildir. Bunun yanında bazı bölgelerde 2018 sonuna kadar görüntü olmadığı gibi çok az da olsa 2019 ortalarına kadar görüntü olmayan bölgeler de mevcuttur. Diğer bir taraftan hiçbir Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve belediye/idare başvuruların tamamını incelememiştir. Komşu şikâyetleri ya da CİMER şikâyetleri üzerinden inceleme yapmış, uyduya bakarak belgeleri iptal etmiştir. Örneğin, 2018 öncesi var olan yapısının su kaçıran çatısını, nem alan duvarını ya da yarım olan inşaatını tadil etme/bitirme imkânı veren yasadaki maddeye ve aldığı belgeye güvenerek tamamlayan vatandaş uydu görüntüsü ya da şikâyetçisi var diye mağdur ediliyor. Diğer bir vatandaş ise bölgede uydu görüntüsü olmadığından, yasanın kapsamadığı bir yapıya belge aldığından, şikâyet edilmediği için bugün dertsiz tasasız evinde oturabiliyor” şeklinde konuştu.

666.jpg

İMAR BARIŞI’NIN GÜNCELLENMESİ NASIL YARAR SAĞLAR?

İmar Barışı Yasası’nın güncellenmesinin getirdiği yararları Kürklü, şöyle dile getirdi: “Uydu görüntülerinin tutarsızlığı, zaman farklılıkları vb. sebeplerle mağduriyetler yaşanmayacaktır. Kayıtsız hiçbir yapı ya da barınak kalmayacaktır. İller arası farklı uygulama yapan il müdürlükleri ve idareler/belediyelerden kaynaklı mağduriyetler ortadan kalkacaktır. Yapı Kayıt Belgesi’ne güvenerek kiralama-devir ve satış gibi el değiştirmelerden günahsız üçüncü kişilerin mağduriyetleri giderilecektir. İmar kirliliği, yalan beyan ve yapı kayıt belgesi iptali iptal davalarından mahkemeler rahatlayacaktır, vatandaşların sicili bozulmayacaktır. Başvuru yapmış ama ekonomik sebeplerden dolayı ödemesini yapamayanlar yapı kayıt belgesine kavuşabilecektir.

fmsi-58waamqwx.jpg

TÜM BAŞVURULAR İNCELENEREK ÇÖZÜM BULUNMALI

Kürklü, “Yılların birikimi ve emeği, çocuklarımızın, torunlarımızın gözü önünde yuvalarımızın yıkılması durumunda minik yavrularda bırakacağı etkiyi kimse tahmin bile edemez. İmar barışı yasasının alt yapısının iyi hazırlanmadan uygulanması sonucu binlerce aile zor durumda kalmıştır. Bu süreçte tek suçlu vatandaş değildir. Elbette bizler de kusurlu olabiliriz ama yasada ve yasanın uygulanmasında önemli eksiklikler mevcuttur. Bizler her şeye rağmen devletimizle barışmaya hazırız. Bireyler hata yapar, gelip geçicidir, devlet esastır. Tapulu yerlerimizde bulunan, imar barışından faydalanıp Yapı Kayıt Belgesi aldığımız yuvalarımız, mabedimiz, barınma hakkımız elimizden alınmaması için üzerimize düşeni yapmayı taahhüt ederiz. Öncelikle yıkımların askıya alınarak, belge iptalleri, ceza ve yıkım kararlarının ekonomik, sosyolojik, psikolojik, depremsellik, bölgesel olarak detaylı incelemesi yapılarak, gerekirse tüm başvurular incelenmelidir. Bizlerin yaşadığı bu mağduriyetlerin çözüme kavuşturulmasında; Devletimize güvenimiz tamdır. Devletimizden beklentimiz yıkım değil yaşanan bu mağduriyetin giderilebilmesi için alternatif bir yol ve çözüm bulunmasıdır” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Buket Beslen/ İLKSAYFA-

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum