"Sadece müteahhitleri suçlarsak yanlış yapmış oluruz"
Ankara İnşaat Sanatkârları Esnaf Odası Başkanı İbrahim Aydın, depremle ilgili açıklamalarda bulundu.
Ankara İnşaat Sanatkârları Esnaf Odası Başkanı İbrahim Aydın, yapıların uygun zeminde, uygun malzeme, uygun işçilik ve ciddi denetim ve kontrollerle yapılması gerektiğini belirtti.
“MÜTEAHHİTLERİ GÜNAH KEÇİSİ YAPMAYALIM”
Ankara İnşaat Sanatkârları Esnaf Odası Başkanı İbrahim Aydın, Kahramanmaraş merkezli depremlerle ilgili açıklama yaparken, “Herkesin şapkasını önüne koyup düşünme zamanı gelmiştir. Müteahhitleri günah keçisi yapmayalım. Müteahhitlerin yapma gücü var ama çoğunluğunun teknik gücü yok” ifadelerini kullandı. Aydın, "Öncelikle, Kahramanmaraş merkezli büyük yıkıma neden olan depremlerin ardından hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılara da acil şifa diliyoruz.
Allah bir daha böyle acılar yaşatmasın inşallah. Deprem kuşağı içerisinde yer alan bir ülke olarak depreme karşı hazırlıklı olmadığımız gerçeği ortadadır. 10 ilimizi kapsayan büyük yıkımın yaşandığı depremlerde, zemin ve yapı kalitesizliğinin, hasarı artırıcı ana kaynaklardan olduğu anlaşılıyor. Depreme dayanıklı sağlam bina, sağlam zeminde kaliteli malzeme ile inşa edilebilir ancak tüm paydaşların yetki ve üstlendiği sorumluluğun bilinciyle hareket etmesi kaydıyla. Deprem ülkemizin gerçeği.
Biz suçlu arama peşinde değiliz. Sorunu en yukarıdan ele almamız lazım. Depreme uygun, fay hattına uzak evler yapmak zorundayız. Sadece müteahhitleri suçlarsak yanlış yapmış oluruz. Bizim yapı işleri ile ilgili mevzuatımızda uygunluk anlamında her şey var, uygulamaları değiştireceğiz.” dedi.
"MEVCUT YAPILAR SAĞLAM OLMALI”
Aydın, depreme her an hazırlıklı olunmasını ifade ederken, “Yıkık kentler, hüzünlü mezarlıklar istemiyorsak, depreme karşı dayanıklı yapılar inşa etmek, her an deprem olacakmış gibi mevcut yapılarımızı sağlam bir hale getirmek zorundayız. Hiç kimseyi günah keçisi yapmayalım. Var mı hatalar? Elbette var. Geçmişten ders alıp bugünü değerlendirelim. Depremden, yapılan yanlışlardan ciddi ders çıkarmamız lazım. Önlemimizi alacağız. İnsanların yaşamasını istiyorsak, bu acıları tekrar yaşamak istemiyorsak, her yeri fay hattı olarak düşüneceğiz, ona göre hesabımızı yapacağız.
Öncelikle yapının ayakta kalabilmesi için zeminin jeolojik etüdü, çevresel faktörler hayati derecede öneme sahip. Bunlar yapılıyor ama eksik yapılıyor. Pabuç denilen sistemi kaldıracağız, yapının zemine düzgün bir biçimde yayılması için depreme dayanıklı demirlerden örülü uygulama olan radye temel sistem yapacağız. Temele komple beton dökeceğiz, demirli beton olacak. Binaları düz arazileri temizleyip, 50 cm üzerinde yumuşak toprağa kondurmayacağız. Bir kat bodrumu olacak, bir katı toprağa gömeceğiz ki, deprem binayı yıkmasın. Temel, toprağın üzerinde olmayacak. Müteahhit binayı sağlam yapmış ama temel toprağın üzerinde yan yatıyor. Bunlar işin yüzde 50'si. Bundan sonra kontroller geliyor” açıklamasını yaptı.
YAPI DENETİMDE DEĞİŞİM ŞART
Yapı denetim sisteminde uygulamada sıkıntılar olduğu görüşünü dile getiren Oda Başkanı Aydın, "Yasaya göre yapı denetimin parasını arsa sahipleri öder, ama ödemezler. Bu müteahhide kalır. Yapı denetimin görevi eksik yaptırmamaktır. Yükleniciden yani müteahhitten bağımsız olarak yapının yapım aşamalarında standartlara ve kurallara uygun olarak yapılıp yapılmadığını denetleyen, yapının devam etmesini sağlayan, oluru veren yapı denetim, parasını veren kişinin işini nasıl denetlesin? Bu sistemde değişim şart” dedi.
HAZIR BETON GELMEDEN YERİNDE DENETLENMELİ
Yapı kalitesizliği denilince akla ilk yapının önemli maddesini oluşturan beton geldiğini vurgulayan Aydın, "Beton denilince bu noktada hazır beton firmalarının işlevi çok önemli. Yapı denetim firmaları inşaatta betondan numune alıyor. İnşaattan aldığı numunenin bir geçerliliği yok. Bunu, hazır beton firmalarında denetleyeceksin. Beton daha silodan çıkmadan, beton inşaatta dökülmeden önce orada denetleyeceksin. Betoncu c30 attım diyor. O beton hakikaten c30 mu bilemiyoruz. Yapı denetim firması da 7 günlük, 14 günlük 28 günlük kontrollerde bakıyor c25 çıkıyor ve bu doğrultuda raporu veriyor. Beton firması da; 'günler içerisinde beton düzenli aralıklarla sulanmamış, betondaki su kaybı betonun mukavemetini ve dayanımını düşürmüştür' diyebiliyor. Üstelik beton firması bu eksik betonun üzerine 2 beton daha döküyor. Sonuçta ne oluyor; kitabına uyduruluyor. Günah da müteahhide çıkarılıyor” diye konuştu.
YAPININ ÇOK KATLI OLMASI SORUN DEĞİL
Yapının sağlam temellerde sağlam malzemelerle inşa edildikten sonra çok katlı olmasının sorun teşkil etmeyeceğini belirten Aydın, "Esas sorun çok katlı olması değil, yapım şekli. Yapılar 5 kat olmuş 10 kat olmuş sıkıntı yok, zemini sağlam olmayan bir yerde yapımda sıkıntı var. Ruslar buzun üstünde yüksek bina yapıyor, neden yıkılmıyor? Çünkü düzgün yapıyorlar. Depremler devam edeceğine göre depremlerden en az zarar görecek şekilde etkilenmek için neler yapmalıyız bunun üzerinde yoğunlaşmamız lazım. Zemin etüdünü çok iyi yaparak mevzuata uygun sağlam yaparsanız dikey de yapsanız bina öldürmez." dedi.
MÜTEAHHİTİN DE BELGESİ OLACAK
Her önüne gelenin müteahhitlik yapmaması gerektiğini söyleyen Aydın, şöyle devam etti: "Artık yeter. Akıl ortak akıl olacak. Akıllı adam müteahhitlik yapsın. Herkes kendi işini yapsın, ama düzgün yapsın. Müteahhit işten anlayacak, bir yeterlilik belgesi olacak. Kalfadan ustadan istiyorsun, müteahhitten belge istemiyorsun. Bu insan betonu, demiri tanıyor diyebileceğimiz mutlaka bir belgesi olmalıdır. İşçi, taşeron onu kandırır, işi bilmiyorsa. Başka mesleklerden inşaat sektörüne geçenlerden büyük sıkıntılar yaşanıyor. Daire alacaklar da güvenle dairelerini almalı. Alıcıların dikkatli seçililiği müteahhitlere çeki düzen verir. Hep dış görünüme önem vermişiz. Görüntüye bakmayacağız. Bu da başımıza hep bela oldu” dedi.
ODA DEPREM BÖLGESİNE SEFERBER OLDU
Oda olarak, depremde hemen harekete geçtiklerini ifade eden Aydın, şunları kaydetti: "Ankara Valiliği koordinasyonunda ve ANKESOB Başkanı Mehmet Yiğiner öncülüğünde deprem bölgesine kazıcı ve delici makine ve ekipman olarak tüm imkanlarımızı seferber ettik. 8 adet yüksek erişimli yıkım makası, 39 adet 22 ila 35 ton arası paletli ekskavatör, 5 adet 20 ila 25 ton arası lastikli ekskavatör, 10 adet arazöz su tankeri, 65 adet kazıyıcı yükleyici beko loder, 4 adet 30-50 tonluk vinç, 9 adet hafriyat kamyonu, 30 harici iş makinesi operatörü, 10 adet 11-30 kg arası kırıcı delici el aleti (beton delici, hilti spiral, demir kesme makinesi, jeneratör) ile birlikte 40 kişilik gönüllü arama kurtarma ekibi bölgeye intikal etmiştir” açıklamalarını yaptı.
Mert Dokuzoğlu / www.gazeteilksayfa.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.