Hz. Muhammed’in ticaret hayatı, evliliği ve ailesi

Hz. Muhammed’in ticaret hayatı, evliliği ve ailesi

Hz. Muhammed, genç yaşta ticaretle uğraşarak güvenilir ve dürüst kişiliğiyle tanındı. Hz. Hatice ile yaptığı evlilik ise onun hayatında önemli bir dönüm noktası oldu. Peygamber Efendimizin aile saadeti, çocuklarının doğumuyla daha da pekişti.

İslam peygamberi Hz. Muhammed, gençlik yıllarında ticaretle meşgul olarak dürüstlüğü ve güvenilirliği sayesinde çevresinde büyük itibar kazandı. Kureyş’in saygın tüccarlarından Hz. Hatice ile ortaklık kurarak Suriye’ye ticaret yapmaya gitti. Bu süreçte gösterdiği başarılı ve adil ticaret anlayışı, Hz. Hatice’nin dikkatini çekti ve ikisi arasında evlilik bağı kuruldu. Hz. Hatice’nin önerisiyle gerçekleşen bu evlilik, Peygamberimizin hayatındaki en önemli dönüm noktalarından biri oldu.

Hz. Muhammed ve Hz. Hatice’nin evliliklerinden yedi çocukları dünyaya geldi. İlk oğulları Kasım’a olan sevgisi nedeniyle, Peygamberimize "Ebu'l-Kasım" künyesi verildi. Zamanla, ailesi büyüdükçe Peygamber Efendimizin aile hayatı da daha büyük bir mutluluk kaynağına dönüştü. Aynı zamanda Kâbe’nin korunması ve onarımıyla ilgili süreçlerde de önemli roller üstlendi. Hz. İbrahim ve Hz. İsmail tarafından inşa edilen Kâbe, zamanla tahrip olduğu için çeşitli dönemlerde onarıldı ve Hz. Muhammed’in ataları da bu süreçte aktif rol oynadı.

HZ MUHAMMED’İN TİCARET HAYATINA ATILMASI

Kureyş’in itibarlı kadınlarından olan Hz Hatice bazı kimselere sermaye verip onlarla ortaklık yapıyordu. Ebu Talib’in teklifi ile Hz Hatice Hz Muhammed’e sermaye vererek kölesi Meysere ile Suriye’ye büyük bir kervan ile ticarete yolladı. Hz Muhammed, 13 yaşında iken Suriye’ye ticaret kervanı ile gelmişti.

Bu defa Büsra kasabasına uğradıklarında Bahira yoktu. Yerinde Nestura isminde başka bir rahip vardı. Bu seyehatte ticaret ümidin üstünde çok karlı oldu. Üç ay süren bir yolculuktan döndükleri zaman Mekke ye yaklaştıklarında Hz Muhammed kervanın önüne geliyordu. Hz Hatice onu karşıladı. Yapılan ticaretin neticesinden çok memnun kaldı. O sıralarda bu kadar kar yapan olmamıştı. Hz Hatice’nin onun ticaret işlerinde emanetine güveni tamdı. Akrabalar vasıtası ile Hz Hatice’nin Hz Muhammed ile evlenmesi kararlaştırıldı.

HZ MUHAMMED’İN HZ HATİCE İLE EVLENMESİ

Hz Peygamber o zaman 25 yaşında idi. Hz Hatice’nin yaşı kırka yakındı. Nikah, adet üzere Hatice’nin evinde kıyıldı. Hz Hatice’nin vekili Varaka b. Nevfel, Hz Peygamberinde amcası Ebu talip idi. Ebu Talip ayağa kalkarak şöyle söze başladı: “Allah’a şükürler olsun, bizi Hz İbrahim ve Hz İsmail neslinden kıldı. Bizi Kâbe’nin bekçisi halkın ulusu yaptı. Kardeşimin oğlu Muhammed ile Kureyş’ten hangi genç mukayese olunabilir. Bütün şeref ve fazilet onda toplanmıştır. Aynı şekilde müşerref ve şan sahibi olan Hz Hatice’ye taliptir. Bundan sonra Hz Hatice tarafından Varaka söz aldı ve Hz Hatice’nin Hz Muhammed ile nikâhını akdetti. Develer kesilerek davetlilere mükemmel bir ziyafet çekildi. Yeni kurulan bu yuvada mesut bir hayat başladı. Hz Peygamberin kavmi arasında itibarı çok yükseldi. Mekkeliler ona Muhammedül adını vermişlerdi. Gerek aile ve gerekse cemiyet hayatında onun faziletten, şereften ayrıldığı asla görülmemiştir.

HZ PEYGAMBERİN ÇOCUKLARI

Hz Peygamberin aile saadeti doğan çocukları ile bir kat daha arttı. Üçü oğlan dördü kız olmak üzere yedi çocuğu dünyaya geldi. Çocukların hepsi Hz Hatice’den oldu. Erkek çocukları Kasım, Abdullah ve İbrahim’dir. Kız evlatları; Zeynep, Rukiye, Ümmügülsüm ve Fatımatüz Zehra’dır. Kasım, ilk çocuğudur. Onu pek severdi, ondan dolayı Peygamberimizin künyesi Ebul Kasım’dır. Kasım ile Abdullah, küçük yaşta vefat ettiler. Kızlarının hepsi büyüdü ve onları kendi eli ile gelin etti. En büyük kızı Zeynebi Ebul as ile evlendirdi. Hicretten sonra Zeynep’i kocası salmadığından Mekke’de kaldı. Sonradan da Medine’ye alındı. Rukiyye, Hz Osman ile evlendi. O ölünce Ümmügülsüm de Hz Osman’a vardı bundan dolayı Zinnureyn denir. Küçük kızı Hz Fatıma hicretten sonra Medine’de Hz Ali ile evlendi. Hz Peygamberin sülalesi ehli beyt onun neslinden gelmedir. Hz Fatıma’dan başka bütün evlatları Hz Peygamberden önce vefat ettiler. Allah cümlesinden razı olsun.

HZ MUHAMMED’İN KÂBE’NİN TAMİRİNDE HAKEMLİĞİ

Kâbe’yi Hz İbrahim ile oğlu Hz İsmail ile birlikte inşa etmişlerdir. Üzerinde tavan yoktu. Yağmurlu günlerde sel suları binayı basardı. Buna mani olmak için bir set yapılmışsa da bu yıkıldığından sellerin tahribatı önlenememişti. Hz Peygamberin atalarından Kusay, Kâbe’nin üstüne tavan çatmışsa da zamanla buda yıkılmıştır.

Bir olay Kâbe’nin tamirine sebep oldu. Kâbe’nin kıymetli eşyası içinde muhafaza olunuyordu. Selden bazı yerleri yıkıldığından bir hırsız içeri girmiş, bazı eşyaları çalmıştı. Bunun üzerine Kâbe’yi yeniden yapmaya karar verdiler. Bu sırada Cidde sahilinde bir Rumun gemisi kazaya uğramıştı. Bunun kerestelerini satın alıp Kâbe’nin inşasında kullandılar.

Haceri Esved’i yerine koymaya sıra gelince anlaşamadılar. Her kabile bu şerefi almak istedi. Bu anlaşmazlık yüzünden aralarında kavga çıktı. Kureyş’in en yaşlısı olan Ebu Ümeyye şöyle bir teklifte bulundu: “Sabahleyin safa kapısından gelen ilk zatın bu işte hakem olması.” Bunu yerinde buldular ve sabah Hz Muhammed’in geldiğini görünce sevindiler. Çünkü onun doğruluğuna, dürüstlüğüne asla şüpheleri yoktu. Ona El Emin diyorlardı. Ona durumu anlattılar oda makul bir tutum ile meseleyi tatlılıkla haletti.

 Yazar
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.