Hz. Muhammed’in doğumu ve çocukluk yılları
Rebiülevvel ayının 12. gecesi dünyaya gelen Hz. Muhammed’in çocukluğu sütanne yanında geçti. Annesiyle birlikte Medine’yi ziyaret eden Peygamber Efendimiz, yetim kaldıktan sonra amcası Ebu Talib’in himayesine girdi.
İslam peygamberi Hz. Muhammed (sav), Fil Vakası’ndan yaklaşık 50 gün sonra, 571 yılında Rebiülevvel ayının 12. gecesi dünyaya geldi. Doğumu, Mekke’de ve çevresinde büyük bir anlam taşıdı. Mekke’de çocukların sütannelere verilmesi geleneğine uygun olarak Hz. Muhammed de bir sütanneye teslim edildi. Annesi Hz. Âmine, Medine’deki akrabalarını ziyaret etmek ve eşinin kabrini göstermek amacıyla oğlunu da yanına aldı. Babasını küçük yaşta kaybeden Hz. Muhammed, dedesi Abdülmuttalib’in vefatının ardından amcası Ebu Talib’in himayesine girdi.
HZ MUHAMMED’İN DOĞUMU
Ebrehenin olayı 571 yılında olmuştu. Bundan 50 gün sonra Nisan ayında rebiül evvel ayının 12 inci gecesi Hz Muhammed (s.a.v) dünyaya geldi. Onun doğduğu sabah alem başka bir alem oldu. Cihan nurla doldu babası Abdullah az zaman önce vefat etmiş olduğundan biricik oğlunu göremedi anası Amine nur topu gibi bir oğlan doğurunca dedesi Abdulmuttalip büyük bir ziyafet verdi. Kureyş ulularını davet etti sevgili torununa da ne ad koyduğunu soranlara Muhammed ismini verdim dedi umarım ki onu gökte hak yerde halk pek çok methedip övecektir diye cevap verdi peygamber Efendimizin doğduğu gece bir çok olağanüstü haller meydana geldi tarihçiler şunları kaydederler o gece İran da kisranın sarayında sütunlar yıkıldı Mecusilerin tapınmak için yanan ateşleri söndü sava gölü battı gerçekten ilerde itan saltanatı yıkılacak Bizans imparatorluğu dağılacak putperestlik sönecektir. Hz Muhammed kureyşin köklü ailesindendir soyu Hz İbrahim’e dayanır babası Abdullah haşimoğullarından olup abdulmattalipin en sevgili oğlu idi annesi amine Zühreoğullarındandır her ikisi de Mekkeli olup birkaç gömlek sonlara soyları birleşir.
HZ PEYGAMBER VE SÜTANNESİ
Mekke ulularının bir adeti vardı çocuklarını etraflardaki kabilelerden süt annelere verip baktırırlardı çünkü mekkenin havası sıcak olduğundan küçüklere pek yaramazdı Mekke civarında yaşayan kabileler zaman zaman gelip emzirmek için çocuk alırlardı sad kabilesinden halime adında bir kadın emzirmek için Muhammedi almak istedi fakat yetim olduğunu öğrenince tereddüt etti çünkü bir yetimi emzirmenin pek o kadar karlı bir iş olmayacağını düşündü fakat sonradan bu yetimi aldığına çok sevindi çünkü bu yetim çocuk ona çok uğur getirdi halime onu öz evladından çok sevdi Şeyma adında ki kızı da Hz Muhammedi çok severdi onunla kardeş kardeş geçinirdi daima beraber oynarlardı bütün aile halkı bu yetim çocuktan memnundu halimenin kocası haris bir defa şöyle dedi halime bu çocuğun ayağı çok uğurlu geldi bize o evimize ayak basalı beri davarımızın sütü sütümüzün yağı çoğaldı evimize bet bereket geldi elimiz genişledi ben bu çocukta bir başkalık seziyorum Peygamberimiz çölde bu aile yanında 5 yıl kadar kaldı Peygamberimiz süt annesini çok severdi halime kendisini ziyaret ettiği zaman onu anacığım diyerek karşılar çok hürmet gösterirdi bu aileye daima yardım etmiştir.
MEDİNEYE ZİYARET
Peygamber Efendimizin annesinin Medine de akrabaları vardı hem onları ziyaret etmek hemde yetim yavrusunun yüzünü görmek nasip olmadığı babasının mezarını ziyaret ettirmek maksadı ile yavrusunu yanına alarak Medine ye gitti Peygamberimiz o zaman 6 yaşında idi dayıları yanında bir ay kadar misafir kaldılar babasının mezarını ziyaret ederken öksüz kalmanın acısı tazelendi misafirlik bitince annesi ile çocuğu yanlarında sadık hizmetçileri ummü eymen olduğu halde mekkeye dönmek için yola çıktılar, kızgın çölleri aşarak ata yurduna döneceklerdi bir akşam yine ufuktan güneş batarken Medine nin 23 mil cenubuna düşen ebva köyüne geldiler geceyi orada geçirdiler burada anne hastalandı son dakikalarını yaşadığını anladı biricik yavrusunu şefkat dolu gözlerle süzdükten sonra öptü parçalanan bağrına basarak analığın bütün duyguları ile onu okşadı bütün duygularını ona vermek istiyordu daha ana karnında iken babasını kaybeden bu yavrucak şimdide anneden mahrum kalacaktı bu acıyı bütün varlığı ile hisseden anne oğlunun masum yüzüne baka baka bir şiir söyledi; Her yeni eskiyecek ve her şey yok olup gidecektir bende öleceğim fakat buna gam yemem, çünkü temiz bir çocuk doğurdum, dünyaya bir büyük hayırlı varlık bırakıyorum bu sözlerden sonra gözlerini yumdu ümmü eymen Peygamber Efendimizi alarak Mekke’ye döndü.
HZ MUHAMMED EBU TALİBİN HİMAYESİNDE
Bundan sonra Hz Muhammedi dedesi abdul muttalip yanına aldı ve o baktı Peygamberimiz iki sene onun yanında kaldı sekiz yaşına gelmişti abdul muttalibin son günleri yaklaştı o da çocuğu oğullarından birine teslim etmek üzere onları hasta döşeğinin etrafında topladı ebu lehebe şöyle dedi sen zenginsin fakat kalbinde merhamet yok çocuk yetim yüreği zaten yaralı sen onu hoş tutamazsın senin kaba muamelenden incilir üzülür onu sana teslim edemem ihtiyar dede bu sözlerinde haklı idi Peygamberimiz hayatı boyunca bu katı kalpli taş yürekli adamdan neler çekti ebu leheb ile ebu cehil onun en sert düşmanları oldular ihtiyar dede sonra oğlu abbasa söndü sen bu işe layıksın fakat ailen kalabalık dedi. Ebu talip söze karıştı babacım benim servetim az şefkatim var kardeşim abdullahın oğluna bakmaya ben sana minnet bilirim dedi ve böylece Hz Muhammed amcası ebu talibin himayesine girdi.
![](https://cdn.gazeteilksayfa.com/author/141_s.jpg)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.