Hürriyetçi Eğitim-Sen: “Hacca gidemeyen memura, mazeret izin hakkı tanınmalı”

Hürriyetçi Eğitim-Sen: “Hacca gidemeyen memura, mazeret izin hakkı tanınmalı”

Hürriyetçi Eğitim-Sen Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Öztürk, “Hac ibadetini gerçekleştirmek isteyen memurlara izin verilmesi doğru olabilir; fakat hac ibadetini yerine getiremeyenlere de bu süre, mazeret izni olarak verilmelidir” dedi.

Hürriyetçi Eğitim-Sen Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Öztürk, 2023 Toplu Sözleşme Görüşmelerindeki konuşulan zam ve memura tanınacak yeni sosyal haklar hakkında İlk Sayfa’ya konuştu.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, 2. zam teklifi için yaptığı açıklamada, “2024'ün ilk altı ayı için yüzde 15, ikinci altı ay için yüzde 10, 2025 ilk altı ay için yüzde 6, ikinci altı ay için yüzde 5 olarak teklifimizi açıklıyorum. Böylece 2024 ocak ayında yüzde 43'ü bulan artış öngörülmüştür” ifadelerine yer vermişti.

Bakan Işıkhan’ın açıklamalarına yönelik Öztürk, “Mevcut ekonomik tabloya baktığımız da konuşulan zam oranlarının hiçbir karşılığı yoktur. Memurlar önümüzdeki iki yılı kapsayan toplu sözleşme sürecinde geçmiş iki yılda kaybettikleri alım gücünü daha da kaybedeceklerdir. Sendika olarak bunu kabul etmemiz mümkün değildir” şeklinde konuştu.

Memura zam

Hürriyetçi Eğitim-Sen Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Öztürk, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“Yetkili sendikadan ve diğer tüm sendikalardan beklentimiz, kararlı bir eylem ile sahada bu zam oranlarına en güzel şekilde tepki vermektir. Memurlar yoksulluk sınırının altında maaş alarak TOKİ kuralarında öncelikli olmak için gerekli şartları sağlarken, bu konuda önceliğin verilmesini olumlu buluruz. Tüm yerleşim birimlerinde kira konusunda sıkıntı çeken memurlara lojman ya da kira desteği sağlanması da istek ve beklentimizdir. Hac izni konusuna da gelecek olursak, İslamiyet’te 5 ibadet şartından biri olan hac ibadetini gerçekleştirmek isteyen memurlara böyle bir iznin verilmesi doğru olabilir. Ancak hac ibadetini yerine getiremeyenlere de bu süre, mazeret izni olarak verilmelidir.”

Lisede sınıfta kalma

EĞİTİMDE RADİKAL DEĞİŞİKLİK ŞART

Yeni eğitim-öğretim yılında, liselerde sınıf tekrarı uygulamasını yeniden hayata geçirilmesi kararını değerlendiren Gökhan Öztürk, “Türkiye’deki eğitim sisteminin her anlamda radikal değişikliklere ihtiyacı vardır. Ortaöğretim de sınıf tekrarının geri getirilmesi doğru ama ortaokul da da bu uygulama olması gerekir.

Devamsızlık konusu ise son yıllarda, ‘nasıl olsa bakanlık geçirecek bizi’ diyen ve motivasyon anlamında güdülenmesini yitiren birçok öğrenci ortaya çıkarmıştı. Bu konudaki yapılan çalışmayı da destekliyoruz. Açık öğretim liselerine olan talebin azaltılması için ders programlarında sadeleştirme çalışmalarının yapılması ve geçerli mazeret uygulamasının başlatılmasının doğru olacağını düşünüyoruz” dedi.

Hürriyetçi Eğitim Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Öztürk

SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİĞE TAVİZ YOK

Bize göre tek tip öğretmenlik vardır vurgusu yapan Öztürk, “Sendika olarak bizim bu konudaki tavrımız nettir. Bizler kadrolu öğretmenlik istiyoruz. Sözleşmeli ya da ücretli öğretmenlik sistemlerinin kaldırılmasını ve bunun da istenildiğinde mümkün olduğunu biliyoruz. İnsanları zorla değil gönüllü bir şekilde zorunlu hizmet bölgelerinde tutmanın daha doğru olacağını düşünüyoruz.

Zorunlu hizmet tazminatı ve hizmet puanı ilavesi gibi seçenekler ile sözleşmeli öğretmenliğe gerek kalmaksızın, insanların gönüllü olarak bu bölgelerde meslek yapmasını sağlayabilirsiniz. Öğretmen atamalarının bir sisteme bağlanması, önümüzdeki 5 yıllık öğretmen alım programının açıklanması, özellikle atama bekleyen öğretmenlerimizin önünü görmesini sağlayacaktır. Özel sektörde çalışan öğretmenlerimizin de özlük hakları ve maaşları konusunda hak ettikleri düzenlemenin, devlet tarafından yapılması gerektiğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.

Hürriyetçi Eğitim Sendikası

“SENDİKALAR MUHALİF KİMLİĞİNİ KORUMALIDIR”

3 yıllık bir sendika olmalarına rağmen önemli yollar kat ettiklerinin altını çizen Öztürk, “Türkiye de birçok sendika var; ama gerçek anlamda kaç sendika var? Bu konu tartışılır. Biz dünyadaki sendikal anlayışı ülkemize getirmek için harekete geçmiş bir sendikal hareketiz. Özellikle ülkemizde, sendikaların bir siyasi partiye bağlanarak ve o siyasi parti iktidara geldiğinde memurun hakkından çok, o iktidarın lehine çalışmalar yaparak sarı sendikacılığın görülmesi bizim bu sendikayı kurmamıza neden olmuştur.

Sendikalar siyasi partiler ile görüşebilir ama siyasi partilerden talimat almamalıdır. Sendikalar, hangi siyasi parti iktidarda olursa olsun muhalif kimliğini korumalıdır ve anayasanın verdiği sendikal haklarını memurun lehine kullanmaktan çekinmemelidir” diyerek sözlerini noktaladı.

 İnternet Editörü
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.