Hollanda’da ‘Ulusal İftar’ programı

Hollanda Türk İşadamları Derneği ile Devlet ve Müslümanlar Arası İletişim Organı tarafından iftar programı düzenlendi. Programa farklı din mensupları da katıldı.

Lahey'de bir otelde “Güven ve inancın gücü” temasıyla "Ulusal İftar" programı düzenlendi. İftarda konuşma yapan CMO Başkanı Muhsin Köktaş, Hollanda toplumunun her kesiminden birçok insanın Ulusal İftar programında toplanmasının çok hoş bir duygu olduğunu söyledi. Günlük hayatta bazen inanç ve güven arasında ayrım yapıldığına dikkati çeken Köktaş, "Kişi veya kurumların dürüstlüğüne inanmak, güven ortamı yaratmanın ön koşuludur. İnanç olmadan güven olamaz. Buradan yola çıkarak inanmanın ve güvenmenin eşit olduğunu söyleyebiliriz" dedi.

MÜSLÜMANLAR MERHAMET DOLU

Köktaş, “Müslümanlar, merhametli ve sevgi dolu, yarattıklarına asla zulmetmeyen bir Allah'a inanırlar. O sevgi dolu ve bağışlayıcıdır. Duaları işitir ve yarattıklarını izler. Allah'a iman eden bireyler, bu niteliklere güvenerek yaşamlarını sürdürürler. Müslümanlar bu şekilde Allah’a tevekkül eder.” diye konuştu. Hollanda Yasaları Koruma Bakanı Franc Weerwind de iyi bir iletişimin samimi bir selamlama ile başladığını belirterek, “Karşılıklı birlikteliğin bu özel gecesinde sizleri selamlıyorum. Bu akşamı sizlerle birlikte kutlamaktan onur duyuyorum” ifadesini kullandı.

HURMA GELECEĞİ

Kendisinin ülkedeki cezaevlerinde güvenli bir yaşam ortamından sorumlu olduğuna işaret eden Weerwind, şunları kaydetti: “Ramazanın sadece hoşgörü, cömertlik, hayırseverlik ve beraberlikten ibaret olmadığını öğrendim. İslam'a göre oruç tutmak aynı zamanda kendine hakim olmayı öğretir ve disiplin, tahammül ve nefis gibi niteliklere katkıda bulunabilir. Bunlar, mahkumların kendilerini daha iyi bir kişi olma yolunda çalışma isteklerini güçlendirebilecek niteliklerdir. Manevi rehberlerin tutuklu kişilere bu konuda yardımcı olabileceklerini biliyorum. Samimi bir selamlama ile onlara daha iyi bir gelecek için umut verebilirler. Yeniden özgür oldukları, güzel dostluklar kurabilecekleri, aileleri ve sevdikleriyle birlikte hurma ve çorba yiyebilecekleri bir gelecek verebilirler.”