Hattat Ali İhsan Sakal: "Kötü aletten iyi iş çıkmaz"
Ulucanlar Sanat Sokağı’nda 25 yıldır hat sanatı icra eden Hattat Ali İhsan Sakal, hat sanatı yapılabilmesi için iyi kalem, kâğıt ve mürekkebin bir arada olması gerektiğine değinerek “Kötü aletten iyi iş çıkmaz. İşi iyi yapan kullanılan aletlerdir" dedi.
Osmanlı’dan günümüze kadar uzanan, Arap alfabesiyle güzel yazı yazma tekniği hat sanatını, 42 yıllık hattat Ali İhsan Sakal ile konuştuk. Sakal, “Hat sanatı, Arap harfleriyle yapılan güzel yazma sanatına denir. Hat yapılabilmesi için 3 temel etmenin bir arada bulunması lazım. İyi bir kâğıt, iyi bir kalem ve iyi bir mürekkep. Bunları da bir araya getirecek son etmen iyi bir yazar olması lazım. Kötü aletten iyi iş çıkmaz. İşin iyi olması için kullanılan aletlerinde iyi olması lazım” dedi.
HAT VE HATTAT
Hattat Sakal, “Arapçada güzel yazı yazan anlamına gelen, 75 derecelik açıyla, eğri kesilmiş kalem ile Arap, Fars, Osmanlı veya Latin harflerini kullanarak yazı yazan, hat sanatı ile uğraşan sanatçılara hattat denir. Hat Arapçada çizgi anlamına gelir ve Türkçede güzergâh anlamlarında kullanılır. Yani hat kelimesi günümüzde kullanılan Türkçeleşmiş bir kelimedir. Hattat ise çok yazan, işi yapan kişi anlamlarında kullanılmaktadır” ifadelerini kullandı.
“HARFLERİN ESTETİĞİ BENİ CEZBETTİ”
Hat sanatı ile tanışmasına abisinin vesile olduğunu dile getiren Sakal, 42 yıldır bu işe gönül verdiğini kaydetti. Aynı zamanda İmamlıktan emekli olan Sakal, “97 yılında Ankara’ya geldim. 25 senedir Ankara’da bu işi icra ediyorum ve emekli imamım. 2014 yılında imamlıktan emekli oldum fakat imamlık yaparken de bu işi yapmaya devam ettim. Emekli olunca daha fazla ağırlık vermeye başladım. Harflerin estetiği, güzelliği beni cezbetti ve kopamadım” şeklinde konuştu.
HAT RUHUN GEOMETRİSİDİR
Sakal, “Hattın babası olarak tanımlanan Yakut El Müsta’sımî hat ruhun geometrisidir, mimarisidir diyor. Var olan bir şeyin kalemle açığa çıktığını savunuyor. Bizde bu sanatı icra ediyoruz. Var olan bir şeyi kalemle bir bütün haline getiriyoruz. Hat sanatı yani bizim yaptığımız sanat kamıştan yapılan bir kalemle yapılıyor fakat Türkiye’de üretilen kamışlardan yapılan kalemler bu sanat için uygun değil. Bizde bu durumun çözümü olarak İran’dan kalemlerimizi özel olarak getiriyoruz. İran’ın kamışları güneşi daha çok aldığı için kamışlar sert, sıkı, sağlam ve yazmaya daha elverişli oluyor. Bizde onları tercih ediyoruz. Aynı zamanda bambu dediğimiz kalem çeşitleri de kullanıyoruz. Yazacağımız hata göre kullandığımız kalemler de değişiklik gösteriyor” dedi.
EL YAPIMI KÂĞIT KULLANILIYOR
Hat sanatının el yapımı kâğıtlarda daha iyi icra edildiğine dikkat çeken Sakal, “Hat her kâğıda yazılabilecek bir sanattır ama bizim tercih ettiğimiz kâğıtlar genellikle asitsiz ve el yapımı kâğıtlar. Fabrikalarda yapılan kâğıtların içerisinde asit olduğu için yazmaya çok fazla elverişli olmuyor. El yapımı kâğıtlara biz ahar dediğimiz özel karışımdan sürüp, kuruttuktan sonra kullanılıyor ve daha tok bir duruş elde ediliyor. El yapımı kâğıtlara jüt kâğıt da deniyor. Bunun dışında kâğıtları özel olarak yaptığımız gibi kullandığımız mürekkebide özel olarak hazırlıyoruz. Ben mürekkebi hazır da aldım kendim de yaptım. Hatta en kaliteli mürekkebi yaptığım da söylenir” diye konuştu.
EN ÖNEMLİ KISIM MÜREKKEP
Sakal, “Hat en önemli kısımlarından biri mürekkep. Bununda ufak örneği olarak şunu söyleyebilirim: Arap zamkı dövülerek boza haline getirilir ve içerisine 4/1 oranında is eklenir. İyi bir mürekkebi elde etmek için özen göstermek gerekiyor. Bir mürekkebin en az 60 saat görmesi lazım. Bu da yaklaşık 600 bin tokmak yani 7-8 gün demek. Bunu havanda dövdüğün için basit bir iş değil. İyi bir mürekkebin ‘besmeleyi’ bir bandırmada yazması lazım. Ben bunu yaptım ve o zamanlar 150 şişe mürekkep yapıp satmıştım, baya da tutulmuştu” ifadelerini kullandı.
KAĞIT, KALEM, MÜREKKEP
Hat yapılabilmesi için 3 temel etmenin bir arada bulunması lazım. İyi bir kâğıt, iyi bir kalem ve iyi bir mürekkep. Bunları da bir araya getirecek son etmen iyi bir yazar olması lazım. Kötü aletten iyi iş çıkmaz. İşin iyi olması için kullanılan aletlerinde iyi olması lazım” diyerek hat sanatının inceliklerine dikkat çekti.
KALİGRAFİ Mİ, HAT SANATI MI?
Günümüzde hat sanatı ile kaligrafi sanatı arasında insanların karmaşaya düştüğünü vurgulayan Sakal, bu iki sanatında birbirinden farklı olduğunu açıkladı. Sakal, “Hat sanatında yaşanan bir karmaşa var. Türkçe harflerle yazılan sanata kaligrafi, Arapça harflerle yazılan sanata ise hat sanatı denir. İkisi de iki ayrı sanattır. İkisinin de kendine göre kuralları, değerleri var. Kaligrafi yapan kişiler 90 derecelik bir açıyla yazarken, hat sanatı yapan kişiler 75 derecelik bir açıyla yazarlar. Birebir aynı olan bir sanat değildir. Toplumumuzda Kaligrafi yapan kişilerle hat sanatı icra eden kişilerin aynı olduğu düşünülüyor. İnsanlar Latin alfabesiyle Arap alfabesinin farklı olduğunu bilmedikleri için karıştırıyorlar. Her işi kendi mecrasında konuşmamız lazım” diyerek yaşanan karışıklığa dikkat çekerek konuşmasını sonlandırdı.
Buket Beslen/ İLKSAYFA-
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.