Hafızlardan silinmeyen, vatanına âşık bir adam: Muhsin Yazıcıoğlu

25 Mart 2009 yılında Kahramanmaraş'ın Göksun ilçesi kırsalına düşen helikopter kazası sonucunda hayatını kaybeden Büyük Birlik Partisi’nin kurucu Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu, ölümünün 15’inci yıl dönümünde de Türk halkı tarafından büyük bir saygı ve özlemle anılıyor. 31 Mart 2009'da Kocatepe Camisi'nde düzenlenen cenaze töreninin ardından, vasiyeti gereği Ankara'daki Taceddin Dergâhı’na defnedilen Yazıcıoğlu’nun kabrini her yıl binlerce kişi ziyaret ediyor.

SİVAS’TA DÜNYAYA GELDİ

Muhsin Yazıcıoğlu, 31 Aralık 1954 senesinde Sivas'ın Şarkışla ilçesinin Elmalı köyünde dünyaya geldi. Başarılı bir öğrencilik hayatı olan Yazıcıoğlu, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesini bitirdi. İlk siyasete 1968 yılında Şarkışla'da bulunan Genç Ülkücüler Hareketine katılarak merhaba dedi. 1972'de Ankara'ya gelen Yazıcıoğlu, Ülkü Ocakları Genel Merkezi’nde bir süre görev aldı. Genel Başkan Yardımcısı olarak başladı görevine ileri zamanlarda Ülkü Ocakları Genel Başkanı olarak devam etti. 1978 yılında ise Ülkücü Gençlik Derneğinin Kurucu Genel Başkanı oldu. 1980 yılında ise Yazıcıoğlu artık Genel Başkan Müşaviri olarak Milliyetçi Hareket Partisi’nde yer aldı.

BÜYÜK BİRLİK PARTİSİ'Nİ KURDU

1991 senesinde genel seçimlerde Sivas'tan milletvekili seçilen Muhsin Yazıcıoğlu, 1992 yılında partisi ile yol ayrımına geldi. “Türk, Anadolu'da bin yıldır hükümran olan ve İslamiyet ile bir araya, aynı hedefe yönelen büyük bir milletin adıdır. Milletimizle, bin yıldır İslamiyet'in şerefiyle şereflendiği, İslam sancağını zirvelere diktikleri için iftihar ediyoruz. Bu tarihin ve kader birliğinin bu topraklardan yükselecek yeni bir hamleye sağlam bir başlangıç teşkil ettiğine inanıyoruz” sözlerini söyleyerek bir grup arkadaşıyla Milliyetçi Çalışma Partisinden ayrıldı. 1993 yılında Kurucu Genel Başkanı olduğu Büyük Birlik Partisini (BBP) kurdu. 22 Temmuz 2007'de gerçekleşen seçimlerde Sivas'tan bağımsız milletvekili seçilerek, TBMM'ye girdi. Seçimden önce bıraktığı Genel Başkanlık görevini tekrardan devraldı.

DEVLETİNE HİÇBİR ZAMAN KÜSMEDİ

MHP ve ülkücü kuruluşlar davası sanığı olarak yargılanan Yazıcıoğlu, 5,5 yılı hücrede olmak üzere toplam 7,5 yıl Mamak Cezaevi'nde yattı. Davanın sonunda ise Yazıcıoğlu, hiçbir ceza almadı. Milletine hiçbir zaman küsmedi. Hayatının sonuna kadar en iyi şekilde hizmet vermek, vatanına hayırlı biri olmak için var gücü ile çalıştı. Cezaevinden çıkmasının ardından 1987 yılında tekrardan hizmet için siyasete kaldığı noktadan başladı.

AYNI ZAMANDA BİR ŞİİR ADAMIYDI

Muhsin Yazıcıoğlu, siyasetçi olmasının dışında aynı zamanda da bir şairdi. Mamak Cezaevi'nde kaldığı süre zarfında yazmış olduğu “Üşüyorum” şiiri ise adet yaşamına yön verdi. Aramızda ayrılmasının ardından şiiri sevenleri tarafından sembol haline getirildi.

Bir coşku var içimde bu gün kıpır kıpır
Bir coşku var içimde bu gün kıpır kıpır
Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum
Uzak çok uzak bir yerleri özlüyorum

Düşünüyorum, düşünüyorum
Sonsuzluğu düşünüyorum
Ey sonsuzluğun sahibi
Sana ulaşmak istiyorum

Açılıyor hayal pencerelerim yavaş yavaş
Hafif bir rüzgâr gibi süzülüyorum
Hafif bir rüzgâr gibi süzülüyorum

Düşünüyorum, düşünüyorum
Sonsuzluğu düşünüyorum
Ey sonsuzluğun sahibi
Sana ulaşmak istiyorum

TACEDDİN DERGÂHI’NA DEFNEDİLDİ

2009 yılında kısıtlı imkânlar dâhilinde yerel seçimler için helikopter kiralayarak mitinge katılan Yazıcıoğlu, yaşanılan bütün zorluluklara rağmen oldukça iddialıydı. “Hazineden yardım almadan siyaset yapan tek partiyiz. İlk defa helikopter kiralayarak miting yapıyoruz. Seçimlerde iddialıyız” sözlerini kullanan Genel Başkan Yazıcıoğlu'nun da içinde yer aldığı helikopter, Kahramanmaraş sonrasında Yozgat'ta yapacağı mitinge doğru giderken 25 Mart 2009'da Göksun ilçesi kırsalında düştü. Muhsin Yazıcıoğlu ve yanındaki 5 kişinin cansız bedenleri, Keş Dağı'nın Kurudere Kanlıçukur mevkiinde yapılan uzun arama çalışmalarının ardından bulundu. 31 Mart 2009'da Kocatepe Camisi'nde düzenlenen cenaze töreninin ardından, vasiyeti gereği Ankara'daki Taceddin Dergâhı’na defnedildi.