Hacettepe'de ata tohumları toprakla buluştu

Hacettepe Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’nde doktora öğrencisi Nergiz Amirov, 4 yıl önce başladığı doktora eğitiminde köylerdeki tarımı kente getirmek amacıyla ‘Kampüste Tarım’ projesini başlattı. Amirov, danışman hocası Prof. Dr. Meltem Yılmaz ve Hacettepe Üniversitesi Tarım Topluluğu'nun desteği ile Türkiye'nin farklı noktalarından ata tohumlarını topladı. Amirov, 4 yıl önce buğday derneğinden temin ettiği 16 ata tohumunu geçen sürede 13 bin 99'a çıkardı. Ata tohumlarından elde edilen sebze ve meyve fideleri kampüste 200 metrekarelik alanda toprakla buluşturuldu.

'ATA TOHUMU MİLLİ SERVETİMİZ' 
Doktora öğrencisi Nergiz Amirov, çalışmasının proje olarak kalmasını istemediklerini belirterek, "Bunun Hacettepe Üniversitesi’nde kolektif bir bilinç haline gelmesini istediğimiz için toplulukla birlikte ekim şenliğimizde ata tohumundan yetiştirdiğimiz bitkilerimizi toprakla buluşturuyoruz. Türkiye’nin çeşitli yörelerinden senelerdir edindiğimiz ata tohumlarını biriktirdik.

Bunlar tamamıyla yerli tohumlar ve neredeyse 50-60 yıllık tohumlardan bahsediyoruz. Aslında bizim bu projeyle amacımız tamamıyla ekolojik ve sürdürülebilir tarımı yerleşik hale getirmek. O yüzden de işe aslında en sürdürülebilir olandan başladık yani ata tohumundan. Çünkü hibrit tohum kullanmak istemiyoruz. Ata tohumu bizim milli servetimiz.

O yüzden ata tohumlarını toplamakla başladık. Daha sonra onlardan fideler ürettik ve bugünde fidelerimizi arkadaşlarımızla birlikte tarım alanlarımıza aktarıyoruz. Buradan çıkacak ürünler ileride kampüs içerisinde bütün öğrencilere aktarılacak. Onlar istedikleri zaman gelip buradan sağlıklı gıda edinebilecekler. Türkiye’nin ciddi manada bir tarım potansiyeli var. Hacettepe Üniversitesi gibi büyük bir üniversitede bunu gerçekleştirebilmek bizim hayalimizdi ve bugün artık o hayali gerçekleştirmiş bulunuyoruz" dedi.

'YAPILAR ARASINDAKİ BOŞLUKLARDA NEDEN TARIM YAPILMASIN?' 
Hacettepe Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Meltem Yılmaz, kampüste 200 metrekarelik alanda ekim-dikim çalışmasını yaptıklarını belirterek, "Kent tarımı çok önemli bir kavram. Çünkü günümüzde insanların özellikle sağlıklı gıdaya çok ihtiyacı var. Ancak günümüzde kentlerimiz maalesef birinci sınıf değerli olan tarım topraklarını yutuyor.

Genişleyerek, birinci sınıf tarım topraklarının üzerinde binalar inşa ederek, biz aslında tarım topraklarımızı kaybediyoruz. O yüzden biz diyoruz ki kent tarımını tekrar güncelleyelim. Zaten var olan bir kavramdı; ama unutulmuştu. Biz de bunu tekrardan gündeme getirmek istiyoruz. Kentlerdeki yapılar arasındaki boşluklarda, yapıların avlularında, hatta balkonlarında neden tarım yapılmasın? Bu tamamen istekli ve gönüllü olmakla ilgili.

Özellikle günümüzde gıdanın bu kadar pahalı olduğu ve nasıl yetiştiğini bilmediğimiz zamanlardan geçerken; örnek olarak biz burada gıdalarımızın nasıl yetiştiğini bileceğiz. Sayın rektörümüz Prof. Dr. Mehmet Cahit Güren hocamıza teşekkür etmek istiyorum. Çünkü kendisi sürdürülebilir kampüs olma konusuna büyük önem veriyor ve bizim girişimlerimizi destekliyor" diye konuştu.