Gazze’de Ramazan hüzünlü geçiyor
İsrail’in saldırıları sonucu 48 binden fazla insanın hayatını kaybettiği Gazze’de Ramazan, yıkım ve kıtlık içinde geçiyor. Engellenen insani yardımlar halkı açlık ve yoklukla baş başa bırakırken, Gazzeliler tüm zorluklara rağmen dayanışmayı sürdürüyor.
İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de yürüttüğü soykırım saldırılarında 48 binden fazla Filistinli yaşamını yitirdi. Ateşkesin sağlandığı 19 Ocak’a kadar süren bombardımanlar, Gazze’yi harabeye çevirdi. Ramazan ayı, her yıl olduğu gibi bu yıl da paylaşım ve dayanışmanın simgesi olurken, Gazze halkı için derin acılar ve yokluklar içinde geçiyor.
Katil İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun dün sabah itibarıyla Gazze’ye her türlü insani yardımın girişini yasaklaması, bölgedeki insani krizi daha da derinleştirdi. Açlık ve yoksullukla mücadele eden Filistin halkı, Ramazan’ı yokluk ve yas içinde karşılıyor.
ELEKTRİKSİZ, SUSUZ, YIKIM İÇİNDE BİR RAMAZAN
Dünya basını, büyük ölçüde yıkıma uğrayan Gazze’de Ramazan’ın nasıl yaşandığını aktarıyor. İsrail’in Haaretz gazetesi, elektrik sıkıntısı nedeniyle birçok ailenin fener satın aldığını, bu küçük ışık kaynaklarının sadece aydınlatmakla kalmayıp umut da verdiğini belirtiyor.
Toplu iftar ve sahur organizasyonlarıyla halk bir araya gelip acılarını paylaşmaya çalışıyor. Yıkıntıların arasında kalan Gazzeliler, Ramazan coşkusunu az da olsa yaşatabilmek için çevreyi bayrak ve ışıklarla süsledi. Ancak gıda kıtlığı ve temel ihtiyaç malzemelerinin eksikliği, bayram neşesinin önüne geçiyor.
"BİR SOFRADA BULUŞMAK ARTIK MÜMKÜN DEĞİL"
Nuseyrat Mülteci Kampı’ndan İmad, pek çok kişinin gıda yardımları ve konserve yiyeceklere muhtaç olduğunu belirtiyor. Gazze’deki büyük yıkımın, Ramazan’ın anlamını yok ettiğini vurguluyor:"Herhangi bir ailenin tüm mensuplarıyla bir arada iftar yaptığını sanmıyorum. Baba, anne, çocuk ya da diğer akrabalar sofradan eksildi. Tamamen yok olan aileler var." Haaretz’e konuşan bir başka Gazze sakini de, Ramazan’ın özellikle tatlılarla anıldığını ama Gazze’de artık bir künefe bulmanın bile imkânsız hale geldiğini söylüyor:
"Ne malzeme var ne de gaz. İsrail, savaşan ya da savaşmayan herkesi topluca cezalandırmaya karar verdiği için bakın ne hale geldik. Tüm ölümlere, yıkıma, karanlığa rağmen, halk birbirine 'Hayırlı Ramazanlar' diyerek selam veriyor."
AÇLIK KRİZİ DERİNLEŞİYOR
İsrail’in seyahat kısıtlamaları, Gazzelilerin sevdikleriyle buluşmasını engelliyor. Refah ya da Han Yunus’a gitmek zorunda kalanlar, evlerine dönebilmek için saatlerce beklemek zorunda kalıyor. ABD’nin New York Times gazetesi de, Ramazan’ın Gazze’de nasıl geçtiğine dair bir haber yayımladı. 29 yaşındaki Maysa Arafa, savaşta kardeşini kaybettiğini belirterek şöyle diyor:
"Her şeyden çok onun geri dönmesini isterdim. Ramazan’da eskisi gibi hissetmemi sağlayacak tek şey bu olurdu. Ne Ramazan’ı ne de hayatı önceden bildiğimiz gibi yaşıyoruz." 21 yaşındaki Farah Irşi ise savaş nedeniyle evsiz kalan 25 kişiye ev sahipliği yaptıklarını ve neredeyse hiç yiyecekleri olmadığını söylüyor: "Daha fazla yardımın Gazze’ye girmesiyle bakkallarda daha fazla gıda var ama bizim hiç paramız yok."
“BU RAMAZAN ÖNCEKİLERE HİÇ BENZEMİYOR”
39 yaşındaki muhasebeci Muhammed Hamad, savaşın Ramazan’ın anlamını tamamen yitirmesine neden olduğunu söylüyor: "Bu Ramazan, öncekilere hiç benzemiyor. Savaş yüzünden anlamını yitirdi. Ateşkes de olsa burada kutlamaya değer bir şey yok."
Gazze halkı, savaşın gölgesinde, kayıplarının acısıyla ve temel insani ihtiyaçlardan yoksun şekilde Ramazan’ı geçirmeye çalışıyor. Ancak tüm zorluklara rağmen, dayanışma ve umut duygusu hâlâ ayakta kalmaya çalışıyor.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.