Filyasyon ekipleri, yeni vakaların önlenmesi için Kovid-19'un izini sürüyor
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tanılıların temaslı olduğu kişilerin belirlenmesi amacıyla ülke genelinde her türlü hava koşulunda aralıksız çalışan filyasyon ekipleri, salgının kontrol altına alınabilmesi için mücadeleyi sürdürüyor.
Başkentin Kızılcahamam ilçesine bağlı köylerde, bir yandan hastalığa yakalananlara ilaçlarını ulaştırarak yapması gerekenleri anlatan ekipler, diğer yandan bu kişilerle görüşenlerin belirlenmesi için çalışıyor.
Olumsuz hava koşullarına rağmen karla kaplı yolları aşarak, Kovid-19 hastalarının ve temaslı kişilerin evlerine teker teker giden ekipler, test ve kontrolleri yapıyor, uyarılarda bulunuyor.
Ayrıca ekipler, acil durumlarda hastaların hastaneye sevkini sağlıyor.
Filyasyon ekibinde görev yapan Esra Kuş, Kovid-19 hastalarıyla telefonda görüştüğünü, ikamet ettikleri yere, yaşlarına, kronik hastalıkları olup olmadığına ve temas kurdukları kişilere ilişkin bilgiler aldığını belirtti.
Bazı kişilerin temaslılarını söylemek istemediğini aktaran Kuş, "Temaslılarını saklayanlar olduğunda ısrarlı şekilde soruyoruz. Temaslıların saklanmasının zararlarını anlatıyoruz. Sonuçta, o kişiye bir şey olmasa bile bulaştırdığı kişiler kötü sonuçlarla karşılaşabilir. Onun için ısrarlı şekilde soruyoruz." dedi.
Kuş, temaslıların belirlenmesinin ardından ilgili filyasyon ekiplerinin bu kişilerin evlerine gittigini ifade ederek, zaman zaman kendisinin de sahadaki ekiplere katıldığını söyledi.
Salgının başından itibaren yoğun şekilde çalıştıklarını söyleyen Kuş, "Vatandaşlara, telefonda hasta olduklarını söylediğimizde ağlayanlar oluyor. Onları sakinleştirmeye, teselli etmeye çalışıyoruz, onlarla birlikte üzülüyoruz." diye konuştu.
Kuş, filyasyon ekibinde çalıştığı için hem kendisi hem de ailesinin tedirginlik yaşadığını dile getirdi.
13 ve 6 yaşlarında iki çocuğu olduğunu aktaran Kuş, "Onlar da çok tedirgin oldu. Eve girer girmez beni ellerimi yıkamam, kendimi dezenfekte etmem için banyoya sokuyorlardı. Bu süreçte şu ana kadar Kovid-19'a yakalanmadım. Onun için çocuklarım da rahatladı." ifadelerini kullandı.
Salgının pik yaptığı dönemlerde oldukça zorlandıklarını anlatan Kuş, tedbirler ve sokağa çıkma kısıtlamalarının etkisiyle azalan vaka sayılarının filyasyon ekiplerinin çalışmasını da rahatlattığını söyledi.
"Hiç bu kadar yorucu bir meslek yaşantım olmamıştı"
Kızılcahamam İlçe Sağlık Müdürlüğünde laborant olarak çalışan ve salgında filyasyon ekibinde görev alan Lale Sarı, "Meslekte uzun yıllardır çalışıyorum, emekliliğimi ağustosta hak ettim. Hiç bu kadar yorucu bir meslek yaşantım olmamıştı." dedi.
Sarı, sağlıkçı olduğu ve filyasyon ekibinde çalıştığı için yakınlarının kendisinden çekindiğini dile getirerek, "Oturduğum apartmanda, sağlıkçı olduğum ve bu işi yaptığım için ister istemez korkuyorlar. Mesela beni gördüklerinde asansördelerse hemen kapatıyorlar, maskeleri inikse hemen takmaya çalışıyorlar. Ben de hak veriyorum onlara. İyi yapıyorlar aslında güzel bir şey bu." değerlendirmesinde bulundu.
Şu ana kadar kurallara titizlikle uyduğu için Kovid-19 geçirmediğini, bir süre önce de aşı olduğunu aktaran Sarı, "Ekip olarak çok dikkatli davrandık. İlçe sağlık müdürümüz de bu konuda çok titiz." şeklinde konuştu.
Sarı, çift maske, N95 maske ve siperlik taktıklarını, el hijyeni ile giysilerine çok özen gösterdiklerini anlattı.
Bu şekilde Kovid-19'dan korunmayı başardıklarını belirten Sarı, "Özellikle maskenin çok koruduğuna inanıyorum." ifadesini kullandı.
Sarı, gittikleri evlerde birçok farklı olay yaşadıklarını anlatarak, şöyle devam etti:
"Kovid-19 pozitif olan 10-12 yaşlarında bir kız çocuğuydu. Bizi görür görmez kıyafetlerimizden dolayı korktu ve hemen ağlamaya başladı. 'Bana ne olacak?' diye sordu, tedirgin oldu. Bu tip durumlarda, 'Korkmayın, size yardıma geldik.' diye konuşarak rahatlatmaya çalışıyoruz. Onu teselli etmek çok zor oldu. Çünkü bayağı korkmuştu. Sonra rahatlattık ve 18 yaşın altında olduğu için hastaneye yönlendirdik."
Kızılcahamam İlçe Sağlık Müdürlüğünde ebe hemşire olan ve Ekim 2020'de filyasyon ekibinde çalışmaya başlayan Selma Doğan da "Ekibe katıldığımda salgın pik yapmış durumdaydı. 1-1,5 ay hiç dinlenmeden bayağı yoğun çalıştık." dedi.
Doğan, tedbirler sayesinde yoğunluğun yavaş yavaş azalmaya başladığını aktardı.
Babasının Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH) olduğunu söyleyen Doğan, "O yüzden görüşmemize ara verdik, 3-4 ay boyunca hiç görüşmedik. Sadece telefonla görüştük." ifadelerini kullandı.
"Bunu, toplumca inanarak, kurallara uyarak aşacağız"
Salgının atlatılması için tedbirlere herkesin uyması gerektiğinin altını çizen Doğan, şunları kaydetti:
"Herkesin uyması gereken kurallar var. Bu kurallara herkes uyarsa, hep birlikte olunursa salgın o şekilde atlatılabilir. Sadece sağlıkçıların değil herkesin kenetlenmesi lazım, sosyal mesafeye, hijyene uyması lazım. Tek kişiyle yapılabilecek bir şey değil bu, toplumca yapılacak bir şey. Bunu toplumca inanarak, kurallara uyarak aşacağız."
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.