Filistin Devlet Başkanı Abbas: "Benim hayatım Gazze'deki bir çocuğun hayatından daha değerli değil"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye'ye davet ettiği Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, dün akşam Erdoğan'la gerçekleştirdiği görüşmenin ardından bugün Ankara'da TBMM Genel Kurulu'nda dünyaya hitap etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, beraberindeki heyetle Abbas'ın konuşmasını dinlemek üzere TBMM'ye geldi.

MECLİS'TE TARİHİ OTURUM

Olağanüstü oturumu yöneten Kurtulmuş, açılış konuşmasında şunları söyledi:

Tarihi bir oturuma ev sahipliği ediyoruz.

Gazze’de başlayan insanlık dışı katliamların başladığı andan itibaren Filistin halkın karşı ortak bir duruşu sergilemiş dünyadaki ender ülkelerden biriyiz. Türkiye, bütün uluslararası platformlarda İsrail’in saldırganlığı durdurmak için elinden gelen çabayı göstermiştir. Netanyahu’nun insanlık suçlarına karşı kayıtsız kalmamıştır. Saldırılar defalarca da lanetlenmiştir. Bundan dolayı Meclisimize teşekkür ediyorum.

Her türlü zulme maruz kalan, hayattan koparılan, şehit edilen ama mücadeleden vazgeçmeyen bütün büyük mücahitleri saygıyla anıyorum. Çoğu kadın ve çocuklar olan masum insanların hayattan koparılışına karşı dünyayı sorumluluk almaya davet ediyoruz. İsmail Haniye şahsında bütün Gazze şehitlerini rahmetle, şükranla yad ediyoruz. Haniye seçilmiş ilk Filistin başbakanı oldu.

Haniye'nin "Benim evlatlarımın ve torunlarımın kanı Filistinli çocuk ve kadınların kanlarından daha değerli değildir" sözü tarihe kazınmıştır.

Kurtuluş'un açılış konuşmasının ardından Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde şeref konuğu olarak milletvekillerine seslendi.

Mahmud Abbas'ın açıklamaları:

SİZLERE MÜBAREK FİLİSTİN'DEN KUDÜS'TEN GELİYORUM

Ey iman edenler, sabredin ki kurtuluşa eresiniz. Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM Başkanı Kurtuluş, kıymetli misafirler, Allah'ın rahmeti ve bereketi üzerinize olsun. Sizlere mübarek Filistin'den Kudüs'ten geliyorum. Sizlere büyük acıyı yaşayan Filistin halkının mesajıyla geliyorum. Halkım adaletten yoksun olarak vatanına ve milli haklarına sığınarak işgalci İsrail'e karşı mücadele yürütmektedir.

KARDEŞ TÜRK HALKINA TEŞEKKÜR EDİYORUM

Konuşmamıza on binlerce şehidimize rahmetle söze başlamak istiyorum. Bunların en sonuncusu da lider Haniye'ye karşı işlenen suikast olmuştur. Filistinli şehitlerin ve şehit Haniye'nin ruhuna el Fatiha. İsrail işgal devletinin Gazze'de, okul katliamı da dahil olmak üzere nasıl oluyor da uluslararası toplum sessiz kalıyor. İsrail'in halkımıza karşı iğrenç suçlarına kınayan Türkiye'yi kutluyorum. Filistin halkını destekleyen kardeş Türk halkına teşekkür ediyorum. Türkiye'nin İsrail'e karşı açılan davaya müdahil olma kararını kutluyorum. Türkiye İsrail ile ticareti Filistin halkına destek olmak için durdurdu. Filistin davası Türkiye'de bir ana mesele haline gelmiştir. Bu Türk halkının ahlakının bir göstergesidir. İsrail'in asıl amacı Filistin topraklarından Filistinlileri söküp atmaktır. Ne yaparlarsa yapsınlar bu asla gerçekleşmeyecek. Zira halkımız kutsal toprağına bağlıdır.

TOPRAKLARIMIZDAN AYRILMAYACAĞIZ

7 Ekim'den bugüne 40 bin Filistinli kadın çocuk şehit edildi. 10 bin kayıp var. Ancak buna rağmen bizler dik durmaya devam edeceğiz. Topraklarımızdan ayrılmayacağız. Gazze Filistin devletinin ayrılmaz asli bir parçasıdır. Gazze'de bir başka devlet kurulmaz ve Gazze'siz bir Filistin devleti olamaz. Bizler Gazze'nin tekrar imarını gerçekleştireceğiz. Gelecekte başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devletini kuracağız. Bu ne pahasına olursa olsun, ne kadar zaman alırsa alsın. Katiller işledikleri suçlardan kurtulamayacak. Bu suçlar zaman aşımından düşmez.

KUDÜS KIRMIZI ÇİZGİDİR

Kardeşlerim, hepimiz çok iyi biliyoruz ki Kudüs bizde olduğu gibi sizlerin de kalbinde önemli bir yere sahiptir. Kudüs'ün Türk halkının kalbindeki konumunu biliyoruz. Sizin ve bizim için kırmızı çizgidir. Filistin toprağının bir zerresini gözden çıkaran ne bizdendir ne sizdendir. Burası bizlere dinin ve tarihin emanetidir. Bizler sevgili peygamberimize diyoruz ki bize bıraktığınız emanet asla taviz vermeyeceğimiz bir emanettir.

MÜCADELEMİZ TÜM DÜNYADA ADALETSİZLİĞE KARŞI HAREKETE GEÇİRDİ

Bugünlerde orada ve şurada savaş sonrası diye bir şeyden bahsediyorlar. Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs tek bir coğrafyanın adıdır. Tek bir meşru hükümetin yönettiği Filistin topraklarıdır. Eğer bu yapılmazsa bu şiddet sarmalı devam edecektir. İsrail'in barbar saldırısına karşı mücadelemiz tüm dünyada adaletsizliğe karşı duran insanları da harekete geçirmiştir. İnsanlar ırkçı suçları kınamaktadırlar.

TÜRKİYE BİZİM YANIMIZDA YER ALDI

Bugün Yahudilerin yüzde 40'ı İsrail'i suçlu görmektedir.

Şu an 10 bin kadın ve erkek tutsak İsrail cezaevlerinde. Ulusal uzlaşı konusunda görüşmelerimiz devam ediyor. Uzlaşı ne kadar erken olursa zafer de o kadar hızlı olur. Bizler ulusal uzlaşıyı gerçekleştirmedikçe rahat etmemiz mümkün değildir.

Türkiye'ye sunmuş olduğu yardımlardan dolayı teşekkür ediyorum. Türkiye sokaklarında dayanışma gösterilerinde bulundu. Türkiye bizim yanımızda yer aldı. Vicdan sahibi tüm dostlara teşekkürlerimi sunuyorum. İsrail hükümetinin yalanlarına aklı başında hiç kimse inanmaz.

GÜVENLİK VE ASKERİ GİRİŞİMLER ÇÖZÜM GETİRMEYECEK

Gazze'nin 3'te 2'sinden fazlasının alt yapısı tamamen yıkılmıştı Filistin halkı evsiz yurtsuz bırakılmıştır. Buna rağmen ABD veto hakkını kullanmıştır. ABD rahat bir şekilde veto hakkını kullanıyor. Karşılığında 14 ülke savaş dursun diyor. İşgal devleti Gazze Şeridi'ni Batı Şeria ve Kudüs'ten ayrı tutmaya çalışıyor. Bizim önceliğimiz bugün İsrail saldırganlığının durdurulması ve bedelinin gerçekleştirilmesi ve insani yardımların devam etmesi. 80 tane karar var ama ABD'nin de tutumuyla bir tanesi dahi uygulamadı. Güvenlik ve askeri girişimler çözüm getirmeyecek. Siyasi çözümler ve hukuka dayalı yöntemler barışı getirebilir. İsrail'in kısmi çözümlere yönelmesi de doğru değildir. Gazze tüm topraklarıyla bizimdir. Topraklarımızı bir karış bile parçalayan hiçbir çözüme eyvallah demiyoruz.

"BENİM HAYATIM GAZZE'DEKİ BİR ÇOCUĞUN HAYATINDAN DAHA DEĞERLİ DEĞİLDİR"

Burada duyurmak istiyorum. Önümüzde bir çözüm kalmadı. Filistin liderliğindeki tüm kardeşlerimle Gazze'ye gitme kararı aldık. Bunu yapacağım. Bütün gücümle bunu gerçekleştireceğim. Benim hayatım Gazze'deki bir çocuğun hayatından daha değerli değildir. Bizler İslam'ın hükmünü uyguluyoruz ya zafer ya şehadet. Bu makamda Uluslararası bir platformda bütün Arap ve İslam liderlerini bu insanı görevi birlikte yerine getirmeye çağırıyorum. BM'ye de çağrıda bulunuyorum. Uygulanmayan 80 kararı uygulayın. Gazze'den sonra Kudüs-ü Şerif'e yöneleceğim. Ebedi başkentimize de gideceğim.

Şimdiye kadar 147 devlet Filistin'i tanıdı. Biz bunu devam ettireceğiz. Bizler barışçı halk direnişinden yanayız."