Ev sahibi kiracı uyuşmazlıkları giderek artıyor: Mahkemelerde dava yoğunluğu var

Ev sahibi kiracı uyuşmazlıkları giderek artıyor: Mahkemelerde dava yoğunluğu var

İstanbul’da ev sahibi kiracı arasındaki uyuşmazlıklar nedeniyle 2023'ün ilk çeyreğinde sulh hukuk mahkemelerindeki dosyaların sayısı her geçen gün artıyor.

Avukat Iyaz Çimen, " Arabuluculuk alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden bir tanesi. Mevzuatımıza daha önceden iş hukuku, ticaret hukuku gibi alanlarında zaten girmişti. Tabi ki tarafların bir araya getirilerek dava açmadan uzlaşmasını amaçlayan bu yöntemde diğer alanlarda ortalama yüzde 10, yüzde 20'ye yakın olumlu netice aldığını görüyoruz. Bu somut olaya bağlı olmakla birlikte yargının yükünü bir nebze de olsa hafifletecektir" dedi.

2022'DE 2 BİN 300 DAVA

Son dönemde kiracılar ile ev sahipleri arasında yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle mahkemelerde yoğunluk oluştu. 2023 yılının ilk çeyreğinde İstanbul'da Sulh Hukuk mahkemelerinde açılan davaların yaklaşık yüzde 65'i ev sahipleri ile kiracı arasındaki anlaşmazlıklardan oluştuğu belirtiliyor. Bir Sulh hukuk mahkemesinin 2022 yılında toplam 2 bin 300 civarında dava dosyası bulunurken bu yılın ilk çeyreğinde dosya sayısı ise bu sayının yarısını geçmiş durumda. Avukatlar ise adliyelerdeki yoğunluğun gözlenebilir düzeyde olduğuna vurgu yaparak özellikle Sulh Hukuk Mahkemelerinde uyuşmazlık davalarının ciddi şekilde arttığını söylüyor. Geçen Mart ayında Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilen kanunla, kiracı ev sahibi arasındaki uyuşmazlıklara dava açılmadan önce arabulucuya başvurma şartı getirildi. Avukatlar ise 1 Eylül'de yürürlüğe girecek olan arabuluculuk kanununun mahkemelerin yükünü bir nebze de olsa hafifleteceğini düşünüyor.

"ARABULUCULUK ALTERNATİF UYUŞMAZLIK ÇÖZÜM YÖNTEMLERİNDEN BİR TANESİ"

Arabuluculuk sisteminin yürürlüğe girmesiyle birlikte yargının yükünün hafifleyeceğini belirten Avukat Iyaz Çimen, "Aslında baktığınızda tahliye davalarının uzun sürmesinin temel sebebi kesinleşmeye tabii dosyalar olması. Dolayısıyla bizim hukuk sistemimizde üç aşamalı yargılama sözkonusu olduğu için ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu kararı İstinaf Mahkemesinin görmesi gerekiyor. Onun da Yargıtay tarafından miktara bağlı olarak onanması gerekiyor.

Bunun akabinde ancak icra edilebilir bu dosyalar. Günümüzde artık takdir edersiniz ki şahıslar arasındaki en sık yapılan hukuki işlemlerden bir tanesi de kira sözleşmesi. Yani kira ilişkisi. Enflasyon artış oranları ve tahliyeyle ilgili konularda da artık kişiler problem yaşadığı için tabii ki bir hukuki başvuru yapma ihtiyacı hissediyorlar. Dolayısıyla da bu alandaki dosyaların sayısının artması normal. Bununla birlikte bu süreçten önce de uzun süren tahliye davaları, artık dosya yoğunluğunun da artmasıyla birlikte içinden çıkılmaz bir hal aldı diyebilirim.

Çünkü bu yola başvuran bir mülk sahibinin örnek vermek gerekirse yaklaşık bir 3-4 yıllık bir süreci gözönüne alması ve bunu düşünerek başvurması gerekiyor. Arabuluculuk alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden bir tanesi. Mevzuatımıza daha önceden iş hukuku, ticaret hukuku gibi alanlarında zaten girmişti. Tabi ki tarafların bir araya getirilerek dava açmadan uzlaşmasını amaçlayan bu yöntemde diğer alanlarda ortalama yüzde 10, yüzde 20'ye yakın olumlu netice aldığını görüyoruz. Bu somut olaya bağlı olmakla birlikte yargının yükünü bir nebze de olsa hafifletecektir" şeklinde konuştu.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.