Ev araba hayal oldu

Savunma Büro ve Destek Hizmetleri Sendikası (SAVDES-SEN) Genel Başkanı Tuncay Cengiz, memur aylık ücretlerine yapılan artışların zam değil enflasyon farkı olduğunu belirterek, “Memurlar zam falan almıyor. Sadece enflasyon farkı ödeniyor. Memurlar; kredi borcuyla, evine gelecek hacizle, maaşına gelecek icrayla uğraşıyor. Memura ev araba almak hayal oldu. Acilen kur korumalı maaş uygulamasına geçilmeli” dedi.

ZAM DEĞİL ENFLASYON FARKI

Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Harita Genel Müdürlüğü’nün yetkili sendikası SAVDES-SEN Başkanı Tuncay Cengiz ve yönetim kurulu üyeleri, Genç Medyacılar Derneği Başkent Buluşmaları kapsamında basın mensuplarıyla bir araya geldi. Programda konuşan Cengiz, memur maaşlarının enflasyon karşısında eridiğinden yakındı. Cengiz, “Haziran ayı enflasyon oranı yüzde 42,35 oldu. Memurlara yapılan zam oranının toplamı ise 41,69’da kaldı. Enflasyon daha yüksek. Memurlar zam falan almıyor. Sadece enflasyon farkı ödeniyor. Maaşlara zam yapılıyor diye basında algı yapılıyor. Burada zam falan yok” dedi.

BİR MAAŞTAN FAZLA KAYIP VAR

Haziran ayında en düşük memur maaşının 6 bin 300 lira olduğunu hatırlatan Cengiz, “Ocak ayından Haziran ayına kadar ki süreçte en düşük maaşı alan bir memurda 7 bin 200 lira alım gücü kaybı oldu. Bir maaştan fazla bir kayıp meydana geldi. Dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 20 bin 818 lira, açlık sınırı ise 6 bin 391 lira. Kamuda en düşük maaşı alan memurun ücreti açlık sınırının altında. Memur devletin bel kemiğidir. Memur kredi borcuyla, evine gelecek hacizle, maaşına gelecek icrayla uğraşmamalıdır. Bu devletin büyüklüğünü gösterir” diye konuştu.

EVİN BALKONUNU DAHİ ALAMIYORUZ

“Verilen enflasyon farkının kayıplar telafisi olduğunu düşünüyoruz” diyerek sözlerini sürdüren Cengiz, konut fiyatlarının ve konut kredi faizlerinin yüksek olmasından dert yandı. Cengiz, “Konut fiyatları baz alındığında bir devlet memurunun bırakın konut almayı, konutun balkonunu dahi alması söz konusu değildir. Memura ev araba hayal oldu” ifadelerini kullandı.

İKRAMİYELER YETERSİZ

Cengiz, “Birin dördünden emekli olan 30 yıllık bir üniversite mezunu memurun ikramiyesi 240 bin liradır. 3600 ek gösterge alanların ikramiyesi de 370 bin lira oldu. Bu paralarla bırakın ev almayı araba dahi alamıyorsunuz. Emekli olan memura konut edindirme yardımı yapılmalı. Memurlara giyecek, yiyecek vb. yardımlar var. Giyecek yıllık 30-40 lira, yiyecek 26 lira. Komik rakamlar. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bunları gözden geçirmeli” şeklinde konuştu. 

KUR KORUMALI MAAŞ UYGULAMASINA GEÇİLMELİ
“Ocak 2023 ayından itibaren en düşük memur maaşı, dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı olarak belirlenmelidir. Bu maaşların mevduat gibi kur korumasına alınarak artık ‘kur korumalı aylık ücret’ uygulamasına geçilmeli, kur korumalı aylık ücret ülkenin yıllık büyüme oranı ile paralel artırılmalıdır” diyen Cengiz, bu sistemle maaşların koruma altına alınabileceğini kaydetti.

EK GÖSTERGEDE ADALETSİZLİK VAR

Cengiz, “Herkese 600 puan eşitlik gibi görünse de sonuçları adil değildir. 3600 ek göstergeye ulaştırmayan 600 puanın emekli maaşında sadece 118 TL, emekli tazminatında ise 4238 TL artışa neden olduğunu, 3600 ek göstergeye ulaştıran 600 puanın ise emekli maaşında yaklaşık 1400 TL, emekli tazminatında ise yaklaşık 50 bin TL artışa neden olduğunu hepimiz biliyoruz. Kimine 118 TL, kimine 1400 TL emekli maaşı artışı. Bu mudur adalet?” dedi.

EŞİTLİK HER ZAMAN ADALET DEĞİLDİR

Cengiz sözlerini şöyle sürdürdü; “Eşitlik her zaman adalet değildir. Memur ve emeklilerimizin tek derdi, bu ekonomik koşullarda kimseye muhtaç olmadan insanca yaşamak ve ayakta durabilmektir. Ek gösterge çalışmalarında temel olarak, unvan yerine öğrenim durumunun esas alınması, yükseköğrenimli ve birinci derecedeki her memura unvan ve sınıf ayırımı yapılmaksızın yardımcı hizmetler sınıfı dâhil taban olarak 3600 ek gösterge verilmelidir. ”
 

Emrah Özcan/ İlksayfa