Eski Beypazarı yaşantısı canlandırılıyor: 174 yıllık konak dimdik ayakta
Beypazarı’nda 174 yıllık konakta faaliyet gösteren Kültür ve Tarih Müzesi, eski Beypazarı yaşantısını canlandırılıyor. Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyan tarihi yapı, ziyaretçilerine geçmişin kapılarını aralıyor.
Beypazarı’nda 174 yıllık konakta faaliyet gösteren Kültür ve Tarih Müzesi, eski Beypazarı yaşantısı canlandırılıyor. Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyan tarihi yapı, ziyaretçilerine geçmişin kapılarını aralıyor. Beypazarı’nın geleneksel yaşamını günümüze aktaran müze, etnografik özellikleri ile ön plana çıkıyor. Hem tarih meraklıları hem de kültürel gezginler için vazgeçilmez bir nokta olan müze, ziyaretçilerine eşsiz bir tarih yolculuğu sunuyor. İşte görülmeye değer Beypazarı Kültür ve Tarih Müzesi…
BEYPAZARI TARİHİNE IŞIK TUTUYOR
Ulus gazetesinden Rüveyda Aslıipek'in haberine göre 174 yıllık bir konakta faaliyet gösteren Beypazarı Kültür ve Tarih Müzesi, sosyal amaçla kullanılması üzere Hayırsever Mehmet Nurettin Karaoğuz tarafından Ankara İl Özel İdaresine bağışlandı. Konak, Beypazarı için ihtiyaç duyulan bir müze arayışına cevap olarak 1997 yılında müzeye dönüştürüldü.
Geçmişten günümüze uzanan kültürel değerleri özgünlüğünü bozmadan yeni nesillere aktarmak amacıyla kurulan müze, 2014 yılında Beypazarı Belediyesi’ne devredildi. Orijinalliği ve estetik değeri zarar görmeden dönüştürülen müze, Beypazarı geleneksel mimarisinin en güzel örneklerinden biri haline geldi.
HER KATINDA AYRI BİR DETAY BULUNUYOR
1850 yılı yapımı olan ve klasik Osmanlı mimari özelliklerini yansıtan Beypazarı Kültür ve Tarih Müzesi binası 3 kattan oluşuyor. Her bir katında farklı bir detay bulunan müzenin giriş katı taş duvar olup, avlu ve ahır bölmesi olarak kullanıldı. Giriş duvarının haricindeki katlar ise ahşaptan yapıldı. Dış ve iç sıvaları yöresel tatlı kireç ile kaplı olan duvarlarda müzenin orijinalliği vurgulanıyor. Müzenin içerisindeki bütün odalarda banyo, yüklük ve sedirler bulunuyor. Ataerkil aile yapısına uygun olan konakta; oturma alanları, misafir odaları, yatak odaları, gelin odası, çocuk odası, namaz odası ve her katta mutfak ve abdesthane yer alınıyor.
ETNOGRAFİK MÜZE ÖZELLİĞİ TAŞIYOR
Mimarisi ile Beypazarı Evi'ni canlandıran ve Etnografik müze özelliği taşıyan Beypazarı Kültür ve Tarih Müzesi, gündelik hayatı gözler önüne seriyor. Eski gelenek ve göreneklerin yaşatıldığı müze, Beypazarı evi ve yaşantısı canlandırılıyor. Müzenin içerisinde bulunan her bir oda Beypazarı’nın kültürel değerleri hakkında başka bir detay veriyor. Beypazarı halkından ve ilgili kuruluşlarca müzede sergilenmek üzere bağışlanmış eşyalar büyük dikkat çekiyor.
TARİHİ ARKEOLOJİK ESERLER SERGİLENİYOR
Müzenin bahçesinde ve giriş kısmında Osmanlı dönemine ait küpler ve buğday ambarı, Selçuklu dönemine ait koç heykeli, Roma dönemine çocuk mezarı kapağı, ait dor tarzı sütunlar ve yazıtlar gibi tarihi arkeolojik eserler yer alıyor. Bunların yanı sıra müzede; antika eşyalar, çırçır makinesi, tarihi belgeler, değerli madenler, dokuma tezgâhı, kilimler, tüfekler ve tabancalar, plaket ve madalyalar, kitaplar, testiler, yöresel kıyafetler, mutfak eşyaları sergileniyor. Ayrıca akademik çalışmalar için arşivi bulunan müze, ilçenin tarihini tüm ayrıntılarıyla yansıtıyor.
MÜZE, 2 BİNADAN OLUŞUYOR
Müze, ana binasının yanı sıra ek binadan oluşuyor. Ek bina, Prof. Dr. Nermin Uysal’ın öncülüğünde, Beypazarı Belediyesi ile Beypazarı ve Yöresi Dayanışma Derneği tarafından canlandırıldı. Beypazarı'nın mevlid okutma, lohusa, evlenme, sünnet ve cenaze geleneklerine ait sahneler bu binada hayat buluyor. Vitrin mankenleri sofada ve hayatta, otantik giysi ve eşyalar kullanılarak, gerçeğe en yakın şekilde temsil ediliyor.
Kaynak:Ulus gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.