Erentuğ: Hayvanlara şiddet uygulayanlara karşı vicdani ret uygulanmalı

Erentuğ: Hayvanlara şiddet uygulayanlara karşı vicdani ret uygulanmalı

Ankara Kent Konseyi Hayvan Hakları Sözcüsü Rabia Erentuğ, hayvanları acımasızca öldüren, eziyet eden kişilerin insanlar üzerinde de şiddet eğilimi gösterdiğini kaydetti. Erentuğ, “Hayvanlara bu şekilde yaklaşanlara toplum olarak ‘vicdani ret’ uygulanmalı"

Ankara Kent Konseyi Hayvan Hakları Sözcüsü Rabia Erentuğ, son zamanlarda ülke genelinde artan hayvan katliamları, insanlarda oluşan ‘hayvan düşmanlığı’ hakkında gazetemize konuştu. Erentuğ, “Hayvanları acımasızca öldürebilen, eziyet eden kişilerin sonraki adımında bu şiddet eğilimlerinin insanlara yöneldiği hem bilimsel hem de psikolojik araştırmalarla kanıtlanmış. O yüzden barınaklarda bu tür vahşetleri yapan ya da dışarıdaki hayvanlara bu şekilde kötülük yapan insanları toplum olarak ‘vicdanı ret’ yapmaya davet ediyorum Kimse kimseyi sevmek zorunda değil. Kimse insan sevmek zorunda da değil hayvan sevmek zorunda da ama herkes birbirinin yaşam hakkına saygı duymak zorunda. Siz insan olduğunuz için hayvanlara o şekilde davranma, vahşice öldürme, barınağa kapatma, aç bırakma, çoğaldıktan sonra dağ başına atma hakkına sahip değilsiniz” dedi.

11111111111111.jpg

“KISIRLAŞTIRIN Kİ KONTROL ALTINA ALABİLELİM”

Rabia Erentuğ, “Köpek avcı bir hayvan değil ve beslenmek için insan eliyle olan bir şeye muhtaç. Şehir dışında olan bölgelere ‘buralar ıssız’ diyerek kamyonlarca hayvanı götürüp bırakıyorlar. Bu durumda hayvan aç kaldığı için beslenmek için insanların koyununa, kuzusuna, tavuğuna saldırıyor. Burada kişiler, kurumlar, belediyeler hayvanın üremesine engel olup, kısırlaştırma tedavisini yapmadığı için hayvanlar üremeye, çoğalmaya devam ediyor. Bu rakam üçer, beşer değil onar yüzer şekilde oluyor. Bir köpek bir doğumunda en az 6 tane yavru veriyor ve bu sayı maksimum 12’ye kadar çıkıyor. Bunu senede iki defa yaptığını düşünün. Her bir doğan yavrunun da bir sene sonra aynı şekilde ürediğini düşünün bu korkunç bir rakam. Onun için bizim ısrarla üzerinde durduğumuz şey kısırlaştırın. Kısırlaştırın ki popülasyonu kontrol altına alabilelim” ifadelerini kullandı.

2222222222222.jpg

ÖDENEKLER HAYVANLARIN YARARINA KULLANILIYOR MU?

Erentuğ, belediyelerin devletten aldığı bütçeleri hayvanların yararına kullanmadıklarını, farklı yerlerde değerlendirerek açık kapattıklarını dile getirdi. Erentuğ, “Belediyeler ‘nasıl olsa konuşamaz, oy veremez’, ‘nasıl olsa kısırlaştırmadığım, dağ başına bıraktığım veya daha kötüsü öldürdüğüm zaman hakkını arayamaz’ dedikleri için verilen ödeneği hayvanların yararına kullanmayı reddediyorlar. Masrafı gereksiz görüyor. Bu durumda da hayvan üremeye devam ettiği için bir gecede hepsini toplayıp dağ başlarına götürüp bırakmayı çözüm olarak görüyorlar” dedi.


İSTATİSTİKLERİ ÖNÜMÜZE KOYUN

Erentuğ, “Barınaklar konusu da benim için aynı şeyi ifade ediyor. Alıp dağ başına atmakla, alıp barınağa koymanın hiçbir farkı yok. Çünkü barınak dediğiniz şey adı üstünde barınma ihtiyacını karşılar. Hayvan orda barındığı zaman o köpek sabah 8 akşam 5 işe gidip para kazanıp da karnını doyurmayacak. Orda barınırken hayvanın yeme ihtiyacını da gözetmek zorundasın. Barınağa aldığında da onu kısırlaştırmak ve aşılamak zorundasın. Bunu yapmazsan hayvan üremeye devam edecek. Tüm belediyeler ‘bize şu kadar bütçe verildi, biz o bütçeyle şu çalışmaları yaptık, şu kadar hayvanı kısırlaştırdık, şu kadar veteriner hekimle çalışıyoruz, ayda bu kadar, yılda bu kadar toplamda şu kadar kısırlaştırma yaptık’ diyerek önümüze istatistiklerini koysun. Bunların hepsinin döküm, istatistik ve kısırlaştırdıkları hayvanların küpe numaraları ile beraber ortaya koyabiliyorsa ben onları bizzat ziyaret edip teşekkür edeceğim” şeklinde konuştu.

HER CANLININ YAŞAMA HAKKINA SAYGI DUYULMALI

“Barınaklarda vasıfsız elemanlar çalıştırılıyor” ifadesini kullanan Erentuğ, sözlerine şöyle devam etti: “Hayvanla iletişimi olmayan kişiler barınaklarda çalıştırılıyor. Hatta hayvanı bırakın çoğunun insanlarla iletişimi bile yok. Hayvan sevmeyi, insan sevmeyen kişilere can teslim ediyorsunuz. Sonra herhangi bir olayda belediyeler ceza kapsamına alınmadığı için olan köpeklere, hayvanlara oluyor. Belediyeler çözümü yaşanan olumsuz olaylarda ‘çalışanı işten çıkarmakta’ buluyor. Çocuğunuzu düşünün. Çocuğunuzu farklı birine teslim edecek olsanız çocuk sevmeyi, bakmayı bilmeyen ilgisiz birine mi teslim edersiniz, yoksa işinde deneyimi olan birisine mi? Can teslim ediyorsunuz. O size bir emanet. Hayvanlarda bizlerin sorumluluğunda olan canlılar. Biz hayvanseverler olarak hayvanlarımızı çocuğumuz gibi görüyoruz. Çünkü biz bir insan değil canlıya saygıya duymayı biliyoruz öncelikle. Bunun insan, hayvan, bitki olmasının bir önemi yok. Sonuçta o bir canlı. Onunda yaşam hakkı var. Biz buna saygı duyuyoruz. Onun için belediyelerin bu konuda suçu çok büyük ama düzeltilemeyecek bir boyutta asla değil. Sadece kişide birazcık bunu yapmak için özveri ve istek olması lazım.”

03012022-barinak-1.jpg

HAYVANLARA KÖTÜ DAVRANMA HAKKINA SAHİP DEĞİLİZ

Konya’da, Mamak’ta ve Çankaya’da yaşanan hayvan öldürülmeleri sonucunda bazı kötü niyetli medya kuruluşlarının havanlar üzerinden prim elde ettiğini aktaran Erentuğ, “Hayvanları sevmeyen medya kuruluşları farklı boyutlarda, kargaşaya sebep olacak boyutlarda haber yazmaya devam ettikleri sürece toplumdaki ayrışma ve felaket sürüklenmiş olacak. Burada önemli olan objektif düşünmek. Sevmiyor olabilirsin. Kimse kimseyi sevmek zorunda değil. Kimse insan sevmek zorunda da değil hayvan sevmek zorunda da ama herkes birbirinin yaşam hakkına saygı duymak zorunda. Hayvanların da hak ve özgürlükleri var. İşte biz burada bunu söylüyoruz. Hayvanların hak ve özgürlüklerine müdahale ediyorsunuz. Siz insan olduğunuz için hayvanlara o şekilde davranma, vahşice öldürme, barınağa kapatma, aç bırakma, çoğaldıktan sonra dağ başına atma hakkına sahip değilsiniz. Sizin burada insan olarak üzerinize düşen görev kısırlaştırıp üremesine engel olmak, aşılamak, insanlara zarar vermeyecek hale getirmek. Basın mensubu arkadaşlarda köpeklerin bu şekilde vahşice saldırmasını haber yapmak yerine barınaklarda yaşayan hayvanların çektiği eziyeti, vasıfsız işçileri, buna göz yuman belediye başkanlarını, veteriner hekimlerini gazetelere taşıyıp onların vahşetini konuşsunlar. Bizim istediğimiz sadece bu” ifadelerini kullandı.

1-f1d9f417-2f5a-4a49-b4d4-98f003979a73.jpg

‘VİCDANİ RET’ YAPMAYA DAVET EDİYORUM

Erentuğ, “Hayvanlara karşı bu şekilde acımasız bir şekilde öldürebilen, eziyet eden kişilerin sonraki adımında bu şiddet eğilimlerinin insanlara yöneldiği görülmüştür. Bu durum hem psikolojik olarak hem de bilimsel olarak kanıtlanmış. Mesela Amerika’da seri katiller üzerinde yapılan bir araştırmada seri katiller çocukluklarında ilk önce hayvanlara eziyet ederek onları öldürerek bu işe başlamışlar. Bu işin sonraki adımları ise çocuğa, kadına ve erkeğe olarak devam ediyor. Bakıyorsunuz tecavüz olaylarında da bu durum aynı. Önce hayvana sonra çocuğa sonra kadına olarak gelişiyor. O yüzden lütfen bu tarz haberlerde çıkan barınaklarda bu tür vahşetleri yapan ya da dışarıdaki hayvanlara bu şekilde kötülük yapan insanları toplum olarak ‘vicdanı ret’ yapmaya davet ediyorum. Bu insanlar bizim komşumuz, eşimiz, dostumuz, beraber aynı lokantada yan masada yemek yiyen birisi ya da beraber aynı dolmuşta, otobüste seyahat ettiğimiz kişiler. O yüzden bizler toplum olarak bu kişileri toplumdan dışlamalıyız. Bilsinler ki onlarda toplumda bu tarz şeylerin iyi karşılanmıyor” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Buket Beslen/ İLKSAYFA-

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.