Dünya Su Günü’nde uyarı: Miktar değil kalite sorun olacak
Dünya Su Günü’nde Ankara için uyarılarda bulunan Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız, gelecekte suda miktar değil kalite sorunu yaşanacağını belirterek, “Su yöntemi Kızılırmak suyuna ihtiyaç duyulacak hale gelinmemesi üzerine yapılmalı” dedi.
Tatlı su kaynaklarının önemine dikkati çekmek ve bu kaynakların sürdürülebilir yönetimine odaklanılmasını sağlamak amacıyla her yıl 22 Mart'ta kutlanan Dünya Su Günü’ne özel açıklamalarda bulunan Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız, Ankara’da günlük kişi başına çekilen su miktarının 239 litre ile Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu söyledi. Yıldız, bu ihtiyacın Ankara’daki barajların yanı sıra Kesikköprü Barajı(Kızılırmak) ve Gerede regülatörü-Çamlıdere hattından karşılandığını söyledi.
Su Yönetimi Genel Müdürlüğü’nün çalışmalarında 2030 yılından itibaren su açığı oluşacağının tespit edildiğinin altını çizen Yıldız, “İklim değişikliği etkisinin arttığı dönemlerde Ankara’da su miktarı açısından bu barajlar ile büyük bir sorun yaşamayacaktır. Ancak su açığı Kızılırmak suyundan karşılanacağı için suda kalite sorunu ortaya çıkacaktır. Kızılırmak suyunun kalitesi düşük. Su yöntemi Kızılırmak suyuna ihtiyaç duyulacak hale gelinmemesi üzerine yapılmalı” dedi.
2030’DAN İTİBAREN SORUN OLACAK
Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız, Ankara’nın su ve toprak potansiyelinde Türkiye geneline göre ortalamanın altında sayılabilmesinin mümkün olduğunu belirterek, “Ankara’da kişi başına günlük çekilen su miktarı 239 litre olup, Türkiye ortalamasının üzerinde. Bu ihtiyaç Ankara’daki barajların yanı sıra Kesikköprü Barajı (Kızılırmak) ve Gerede regülatörü-Çamlıdere hattından karşılanıyor. Su Yönetimi Genel Müdürlüğü’nün ‘İklim Değişikliğinin Su Kaynaklarına Etkisi Projesi’ kapsamında 2020-2100 dönemi için yapılan senaryo ve projeksiyon çalışmalarında mevcut durumun devam etmesi halinde 2030 yılından itibaren su açığı oluşacağı belirlendi. İklim değişikliği etkisinin arttığı dönemlerde Ankara su miktarı açısından bu barajlar ile büyük bir sorun yaşamayacaktır. Ancak su açığı Kızılırmak suyundan karşılanacağı için suda kalite sorunu ortaya çıkacaktır. Kızılırmak suyunun kalitesi düşük. Su yöntemi Kızılırmak suyuna ihtiyaç duyulacak hale gelinmemesi üzerine yapılmalı” dedi.
SU KULLANIM BİLİNCİ YARATILMALI
Başkan Dursun Yıldız, Ankara’da nüfusun 2000’li yılların başından bu yana hızla artmasından dolayı daha fazla su talebi ve atıksu uzaklaştırma sistemi talebi oluştuğunu dile getirerek, “Su yönetimleri bu artan su talebini bir an önce karşılamanın gayreti içine girdi. Bu gibi illerimizin kendi havzalarındaki su yetersiz kalınca komşu havzalardan havzalar arası su transferleri yapıldı. Bu arzı yönetmeye yönelik politikalarla aynı dönemde su talebini yönetme politikaları uygulamaya konmamasından dolayı su kullanım alışkanlıklarımız suyu daha verimli kullanmak yönünde değişmedi. Büyükşehirlerimize kendi havzalarının dışından gelen ilave suların çok daha verimli kullanılması lazım. Bunun için büyükşehirlerin su yönetimi anlayışını arz ve talebi birlikte yönetmek şeklinde yenilemeli, su kayıplarını azaltmalı, toplumsal su kullanım bilinci yaratmalı. Aşırı su kullanan sektörlerdeki denetimler arttırılmalı. Su kirliliği daha sıkı bir şekilde kontrol edilmeli” ifadelerini kullandı.
BAKIŞ AÇISI DEĞİŞMELİ
Su politikalarında yaşanan sorun ve çözümlerin tespitinde sorun olmadığını fakat sorunların belirlenen stratejilerin uygulamaya geçirilmesi konusunda olduğunu aktaran Başkan Yıldız, “Bunun için önce su yöneticileri ve su kullanıcıları olarak bakış açımızı değiştirmek zorundayız. Su kullanıcıları olarak da birçok alışkanlıklarımız değiştirip suyu daha verimli kullanmayı bir yaşam biçimi haline getirmeliyiz. Ülkemiz iklim değişikliği etkilerini yaşamaya başladı. Türkiye’nin hızla bölgesel su krizleri yaşayabilecek bir ülke olmaya doğru gittiğini unutmadan tüm kesimler olarak suyumuza sahip çıkmalıyız” diyerek sözlerini noktaladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.