Dönüşümle israfa son

Başkent’te atıksız yaşam projesiyle hayatına yön veren Yazar Ceren Özcan Tatar, “Atıksız yaşamı, ihtiyacımız olmayan şeyleri reddederek, reddedemediklerimizi azaltarak, azaltamadıklarımızı yeniden kullanarak, yeniden kullanamadıklarımızı dönüştürerek, dönüştüremediklerimizi ise çürüterek hayatımıza dâhil edebiliriz. Bu konuda herkes taşın altına elini koymalı. Az çok demeden değişime fırsat vermeli. Gelecek nesillere iyi bir dünya bırakmalıyız. Yaşayabileceğimiz başka bir gezegen yok” dedi.

YAŞAMA BİÇİMİ

Atıksız yaşam ilkesini hayat felsefesi haline getiren Ceren Özcan Tatar, “Atıksız yaşam gezegene olan etkimizi en aza indirmeyi hedefleyen bir yaşama biçimi. Hayatımızda ürettiğimiz atıkların ve çöplerin minimuma indirilmesi vurgusunu taşıyor da diyebilirim” dedi.

“5 ADIMDA HAYATIMIZA DÂHİL EDEBİLİRİZ”

Tatar, “Atıksız yaşam ilkesini ihtiyacımız olmayan şeyleri reddederek, reddedemediklerimizi azaltarak, azaltamadıklarımızı yeniden kullanarak, yeniden kullanamadıklarımızı dönüştürerek, dönüştüremediklerimizi ise çürüterek yani bu 5 adımda hayatımıza dâhil edebiliriz. Bu 5 adımla hayatlarımızda, evlerimizde çıkardığımız atıkları en az düzeye düşürebiliyoruz” ifadelerini kullandı.

SADECE ATIKLARLA İLGİLENMİYOR

Atıksız yaşam biçiminin sadece atıklarla ilgilenmediğini vurgulayan Tatar, “İklim değişikliğine neden olan şeyleri yapmamak, ekolojik ayak izlerimizi düşürmek, mevsimsel, organik, yerel ve bitki temelli beslenmek, etik ve adil üretimi desteklemek, sosyal adaleti gözetmek, gönüllü sadeliği ve yavaşlığı benimsemek de atıksız yaşamın parçası aslında” diye konuştu.

TÜKETİM ALIŞKANLIKLARI DEĞİŞTİRİLMELİ 

Tatar, atıksız yaşam biçimi hakkında insan neslinin devamını önemseyen her bireyin benimsemesi gereken bir ilke olduğunun altını çizdi. Dünyanın içerisinde bulunduğu iklim değişikliği, okyanus asitlenmesi, biyoçeşitlilik kaybı, kimyasal kirlilik gibi birçok sorunun temel kaynağının insan olduğunu belirten Tatar, “Gezegendeki insan varlığını devam ettirmek istiyorsak bu sorunu çözmeli, sorunu çözmek için ise atıksız yaşam gibi tüketim alışkanlıklarımızı toptan değiştirip dünyaya zarar vermeyen pratikleri benimsemeliyiz” şeklinde konuştu.

ALIŞKANLIKLARI DEĞİŞTİRMEK ZAMAN ALIYOR

Atıksız yaşam biçimini benimsemeden evvel bu konu hakkında çeşitli araştırmalar yaptığını kaydeden Tatar, “Evde sadeleşmeyi hedefleyerek okumalar yaptım. Zamanla tüketimin gezegene verdiği zararı gördüm ve çözüm önerisi olarak atıksız yaşamla tanıştım. Atıksız yaşam biçimini benimsedikten sonra hayatınızı bu şekilde şekillendirdiğiniz için zorluk yaşamıyorsunuz. Tek zorluk alışkanlıklarımızı değiştirmeye çalışmak ve bu konu hakkında bilgisi olmayan insanların kendi konfor alanlarını korumak için yanlışı savunmaları. Bunların dışında her şey oldukça kolay” dedi.

MARİE KONDO YÖNTEMİ

Tatar, “Atıksız yaşamı benimsemek ve hayatına dâhil etmek isteyen bir birey ilk önce tüketim alışkanlıklarını incelemeli. Bunun için yapılması gereken 2 şey var. Birincisi sadeleşmek. Bu anlamda herkese Marie Kondo’nun yöntemini önerebilirim. Bu uygulamayı yaparken neleri tercih ediyorsunuz, ihtiyaçlarınız nelermiş, ihtiyaçlarınızı hangi beğenilere göre karşılıyorsunuz bunları kafanızda not almakta fayda var.”

ATIKLARINIZI NOT EDİN

Tatar, sözlerine şu şekilde devam etti; “İkinci olarak yapılması gereken çöpünüzü inceleyip sadeleştirmek. 1-2 hafta boyunca çöpünüze attığınız her şeyi not edin. Gerekirse elinizi sokup karıştırın. Oluşan listeden hangilerinin yerine yeniden kullanılabilir şeyler konulabilir, organik miktarı ne kadar gibi bilgileri bu sayede elde etmiş olacaksınız. Daha sonra bu doğrultuda alışkanlıklarınızı değiştirmeye başlayabilirsiniz.”

İSTEK Mİ İHTİYAÇ MI?

Tatar, atıksız yaşam biçimi olarak hayatına geçirdiği projenin maddelerini şöyle açıkladı; “Atıksız yaşam bahsettiğim gibi 5 maddeden oluşuyor. İlki ihtiyacın olmayan şeyleri reddetmek. Bu kapsamda bize ihtiyaçmış gibi yansıtılan isteklerimizi reddetmeliyiz. Her alışverişimizi ‘bu istek mi yoksa gerçekten ihtiyaç mı?’ diye değerlendirmeliyiz.”

AZALT

“İkinci adım reddedemediklerimizi azaltmak. Örneğin hepimizin giysiye ihtiyacı var. Ancak kapsül gardırop gibi hızlı tüketime değil akımlı ve düzenli kullanmaya önem veren yaklaşımlarla giysi tüketimlerimizi azaltabiliriz.”

YENİDEN KULLAN

“Üçüncü adım yeniden kullanmak. Bir şeylerin tamir edilmesi, onarılması kültürümüzde olan bir şey. Buna ödünç alma, ikinci el kullanımını da ekleyerek yeniden kullanımı artırıp her bir tüketim için sıfırdan kaynak israfının önüne geçebiliriz. 

GERİ DÖNÜŞTÜR

“Dördüncü adım geri dönüşüm. Yeniden kullanılamayan şeylerin dönüşümü. Ambalaj atıkları olabilir, tekstil ya da elektronik atık gibi şeyler olabilir, tekrar ekonomiye kazandırılması için dönüştürülmesi gerekiyor.”

ÇÜRÜT

“Son adım ise çürüt. Burada geriye kalan organik artıklar kompostolayarak yeniden toprağa dönüştürülüyor. Böylece çöp sahalarına gönderecek bir şey kalmıyor.”

DOĞAL YOLLARLA ÜRETİYORUM

Atıksız yaşamı bir hayat felsefesi olarak değerlendiren Tatar, doğal yollarla toksik kimyasal içermeyen temizlik ve kişisel bakım ürünlerini kendisinin ürettiğini ifade etti. Tatar, “Temizlik ürünlerimin üretiminde sıcak yöntemle üretilmiş zeytinyağı sabunu rendesi, Arap sabunu, çamaşır sodası, karbonat, limon tuzu gibi hammaddeler kullanıyorum. Kişisel bakım ürünlerimde ise aromaterapi ve fitoterapi tarifleri kullanarak üretiyorum. Bunun için temel olarak sabit ve uçucu yağlar kullanılıyor” dedi.

“HERKES TAŞIN ALTINA ELİNİ KOYMALI”

Tatar, “Gelecek nesillere yaşanılabilir bir dünya bırakmak istiyorum. Tüm yetişkinler, yaşlılar sorumluluklarını artık kabul edip değişimi başlatmak zorunda. Ekonomik büyüme ve sürdürülebilirlik masalları gelecek nesillerin hayatlarını sürdüremeyecekleri bir ortam bırakıyor. Onlara bunu yapamayız. Bu konuda herkes elini taşın altına koymalı. O yüzden herkesin çabası gerekli. Az çok demeden, hemen bir ucundan başlamak zorundayız. Çünkü yaşayabileceğimiz başka bir gezegen yok” diyerek sözlerini noktaladı. 

Buket Beslen/İlksayfa