Dijitalleşme köleleştiriyor
Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, dijitalleşmenin hızlı gelişimi ile ilgili, "Bu aynı zamanda eşitsizliğin farkındalığını yitirmemize de yol açıyor" ifadelerini kullandı.
Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, dijital kapitalizmin aslında bir veri toplama mekanizması olduğunu aktararak, yeni sermayenin para değil, veri olduğunu söyledi.
"HEPİMİZ DİJİTAL VARLIĞA DÖNÜŞTÜK"
Pandemi krizinin herkesin biyolojik bir varlık olarak sistemin merkezine gönüllü bir biçimde verilerini aktarmayı sağladığını vurgulayan Arıboğan, "Giderek hepimiz birer dijital varlığa dönüştük. Her birimizin yaptırdığı aşı, sağlık sistemine girişi, online yaptığımız alışverişlerin listesi, banka hesapları... Bunların tamamı hepimizi birer dijital veri deposuna dönüştürdü" dedi.
Arıboğan, algoritmaların çalıştığına işaret ederek, "Pembe gömlek seviyorsanız, tavuk yemeyi seviyorsanız, yanında bulgur pilavı alıp, şurada tatil yapıp, burada eğitim görüyorsanız, etnik kökeniniz buysa, siyasal davranışınızın sonucunda da şu partiye oy vereceğiniz aşağı yukarı tespit edilebiliyor" ifadelerini kullandı.
"FARKINDALIĞIMIZI YİTİRİYORUZ"
Dijitalleşmenin belli açılardan fırsat eşitliği sağladığını aktaran Arıboğan, şunları kaydetti: "Toplumun her kesiminin ulaşabileceği; cinsiyet, etnik, mezhepsel, ulusal ayrım gözetmeden belli birtakım merkezlere ulaşımı sağlıyor. Alışveriş, eğitim alma imkanını, sağlık eşitliğini sağlıyor. Harvard'ın kütüphanesine Türkiye'nin her yerinden, bir köyünden bile girebilmek mümkün hale gelebiliyor. Dijitalleşmenin bu anlamda bir eşitleyici özelliği var. Bu aynı zamanda eşitsizliğin farkındalığını yitirmemize de yol açıyor. Bir yandan da büyük eşitsizliklerin varlığının sürmesi için bir altyapı oluşturuyor.
Yapay zekanın yapay süper zekaya doğru geçişiyle artık kendi kendine öğrenen yeni bir zeka türünden bahsediyoruz. İnsanlık için bir tehlikeye de dönüşebilir. Bunun üzerine çok ciddi görüşmeler yapılıyor. Tıpkı nükleer füzelerin sınırlandırılmasıyla ilgili birtakım anlaşmalar gibi tahmin ediyorum yapay zekanın sınırlandırılmasına, yani gelişiminin en azından yavaşlatılmasına dönük belli alanlarda devletler arası bir girişim de söz konusu olacaktır."
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.