Dantel Kafe ile zamanda yolculuk yapmak mümkün

Dantel Kafe ile zamanda yolculuk yapmak mümkün

Ankara Kalesi’nde eskici, sahaf ve kafe olarak 3 farklı konseptte müşterilerine hizmet sunan Dantel Kafe’yi sizler için ziyaret ettik. İşletme sahibi Şükran Kesgin, “Geçmiş dönemlere ait her şeyi burada sergileyerek, tarihe yolculuk yapıyoruz” dedi.

Ankara Kalesi Aslanhane Sokak’ta yer alan ‘Dantel Kafe’ işletmecisi Şükran Kesgin, 20 yıl önce biriktirmeye başladığı eşyaları işletmesinde sergiliyor. Hem eskici hem sahaf hem de kafe olarak hizmet sunan ‘Dantel Kafe’nin hikâyesini işletmeci Şükran Kesgin’den dinledik. Kesgin, “Buraya gelenler saatlerce dursalar bile sıkılmazlar. Eski hayatlara dokunup, onları hissedebiliyorlar. Buraya girdiğinizde farklı bir dünyaya açıldığını görüyorsunuz. Eskinin ruhu, dokusu bambaşka bir şey. Hem eskici, hem sahaf hem de bir kafe. 100 yıllık eserlerin olduğu, tarihe dokunabildiğiniz bir yer” dedi.

1671780140903.jpeg

GEÇMİŞE DOKUNABİLECEĞİNİZ EŞYALARLA DOLU

İşletmeci Şükran Kesgin, “20 yıl önce eskici pazarlarından teneke kutu toplayarak bu işe başladım. Sonrasında ise bu yolculuk her türlü eşya toplamaya yöneltti beni. Şimdi her şeyi burada bulabilirsiniz. Pikaplar, daktilolar, saatler, porselenler, telefonlar, abajurlar, albümler, kutular, tabaklar, posterler, anısı olan binlerce fotoğraf, ikinci el elbiseler, geçmişi 100 yıl öncesine dayanan kitaplar kısaca tarihe yolculuk yapabileceğimiz her şeyi burada hem sergiliyorum hem satıyorum hem de insanlara ulaşmasına vesile oluyorum. Buraya gelenler için oluşturduğum soba ile de tarihe yolculuk yaparken eski zamanları yansıtıyor, üstünde demlenen çay ile insanların içini ısıtabiliyorum” dedi.

1671780126696.jpeg

NEDEN DANTEL KAFE?

Kesgin, Dantel Kafe isminin nereden geldiğini ise şöyle anlattı: “Hayatımda hiç dantel örmedim. Normalde kadınlar gençlik döneminde dantel örmüştür. Ama ben hiç örmedim. Dantellerin dokusunu fark ettiğimde bir estetiğinin olduğunu da anladım. Bütün dantelleri biriktirmeye ve gittiğim yerlerde almaya başladım. Birkaç bavul dantelim oldu. Kafe açmaya karar verince iç dizaynda dantel kullanırım dedim ve ismi bu şekilde çıktı.”

1671780140667.jpeg

GİTTİĞİ HER ÜLKEDEN, ŞEHİRDEN EŞYA ALIYOR

Eşya biriktirmenin bir yaşam tarzı olduğunu dile getiren Kesgin, ikinci el, kullanılmış eşyaları satın almanın ona iyi hissettirdiğini, mutlu ettiğini aktardı. Lüks, şatafatlı ve pahalı ürünleri sevmediğinin de altını çizen Kesgin, günlük hayatında kullanacağı ürünleri bile ikinci el olarak alıp giydiğini kaydetti. Kesgin, yıllarca biriktirdiği eşyaları sergileme fikrini ise şu cümlelerle aktardı: “Evimde bir balkonum vardı. Orayı tamamen doldurmuştum. Artık evin diğer bölümlerine geçmeye başlamıştım. Topladığım malzemeler evde artık üstümüze gelmeye başlayınca burayı kiralamanın daha doğru olduğunu düşündüm. Gittiğim her ülkede, her şehirde yaptığım ilk şey eskici pazarlarını, bitpazarlarını öğrenmek oluyordu. Bu sebeple gittiğim her yerden bir şeyler alma deneyimini de elde ediyordum. Kızım İngiltere’de yaşıyor. Yılda iki kez onun yanına gidip oranın dökme pazarlarını geziyorum. Bu gitmemde de yine birçok şeyi de beraberimde getirdim, buraya yerleştirdim” ifadelerini kullandı.

basliksiz-1.jpg

MÜŞTERİ DEĞİL MÜDAVİM

“Burası hem bir eskici, hem bir sahaf hem de bir konsept kafe. Bilinen, alışılmış bir kafe değil” sözlerini kullanan Kesgin, “Bana keyif veren bu pazarları gezmek, arayıp bulmak. Güzel olmadığını düşünmediğim bir ürünüm bile yok. Eskinin ruhu, dokusu bambaşka bir şey. Burası fark ettiğiniz gibi dışta kalan, tabelası çok geze gelmeyen bir yer. Bu sebeple benim müşterim yok müdavimlerim var. Bu dokuyu seven olduğu kadar sevmeyenlerde var. Ama buraya gelen herkes daha çok ‘anneannemin, babaannemin evi diye giriyor’ ve sonrasında duygulanarak ailenin bir parçası oluyor. Bunların dışında sessiz, sakin, sıcak kendinizi tarihin içine bırakabileceğiniz bir yer” diyerek konsept kafesinin müşterileri değil müdavimleri olduğunu vurguladı.

1671780140874.jpeg

“SAATLERCE KALSANIZ SIKILMAYACAĞINIZ BİR YER”

“Eski eşyalar gelenleri hem şaşırtıyor, hem mutlu ediyor” ifadesini kullanan Kesgin, “Burası açıldığı günden bugüne kadar yeme ve içme ürünlerini ben yapıyorum. Kahvaltılıklarından, yemekte kullanacağım malzemelere kadar güvenilir olması için uğraşıyorum. Sadece mantı için ustamız var. Buraya ilk girdiğinizde farklı bir dünyaya açıldığını görüyorsunuz. Daha çok eskici dükkânı gibi duruyor. Gelenler hem ürünlerden satın alabiliyorlar hem de burada oturup dinlenirken bir şeyler yiyip içme fırsatı da elde ediyorlar. Gelen kişiler bu durumdan memnun. İçeriye adım attıklarından itibaren şaşkınlıkla çevrelerini izleyen birçok kişi oluyor. Sadece yeme içme ortamı olsaydı uzun süre dinlenecekleri bir ortam da olmazdı. Zaten bu şekilde birçok kafe var. Saatlerce kalsanız sıkılmayacağınız bir yer. Plaklardan eski parçalar çalıyor, gelenler eşlik ediyor. Sıcak çayını yudumluyor. Buraya koyduğum eski kıyafetleri deniyor, her anlamda mutlu oluyorlar” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Buket BESLEN/ İLKSAYFA-

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.